Avukatlar Vakfı Başkan Yardımcısı Av. Nazan Moroğlu, 23 Temmuz Erzurum Kongresi'nin 106. yıl dönümü ve 24 Temmuz Lozan Barış Antlaşması'nın 102. yıl dönümü vesilesiyle yaptığı açıklamada, halk egemenliğine dayanan Kurtuluş Mücadelesi'nin, uluslararası hukukta tescillenen bir Cumhuriyetle taçlandığını belirtti; "Erzurum'da atılan bağımsızlık adımı, Lozan'da diplomatik bir zaferle taçlanmıştır" dedi.
Avukatlar Vakfı Başkan Yardımcısı Av. Nazan Moroğlu, 23 Temmuz Erzurum Kongresi'nin 106. yıl dönümü ve 24 Temmuz Lozan Barış Antlaşması'nın 102. yıl dönümü vesilesiyle yaptığı açıklamada, halk egemenliğine dayanan kurtuluş mücadelesinin, uluslararası hukukta tescillenen bir Cumhuriyetle taçlandığını belirtti. Erzurum'da toplanan kongrede, manda ve himaye reddedilmiş, milletin kaderini yine milletin azim ve kararıyla belirleyeceği açıkça ilan edilmiştir. Bu irade, bağımsızlık mücadelesinin zeminini oluşturmuş, halkın kendi geleceğini tayin etme hakkı temelinde yeni bir yönetim anlayışının kapısını aralamıştır.
Dört yıl bir gün sonra imzalanan Lozan Barış Antlaşması ise bu iradenin diplomatik ve hukuki zaferle sonuçlandığı tarihi bir dönüm noktasıdır. Lozan yalnızca bir barış belgesi değil; hukukun üstünlüğünü, ekonomik ve siyasal bağımsızlığı, eşit yurttaşlık ilkesini ve çağdaş devlet yapısını güvence altına alan kurucu bir belgedir. Kapitülasyonların kaldırılmasından ulusal yargı yetkisinin tesisine, eğitimde ve adalette egemenlik ilkesinin yeniden inşasına kadar pek çok temel kazanım bu antlaşmayla sağlanmıştır.
Erzurum Kongresi ile Lozan Antlaşması arasında geçen dört yıl bir gün, bir halkın işgal altındaki bir ülkede gösterdiği eşsiz direnişin ve Cumhuriyet'e uzanan dönüşümün simgesidir. Bu iki tarih, Türkiye Cumhuriyeti'nin temelindeki halk iradesini ve hukuk devletini temsil eden iki güçlü yapı taşıdır. Bugün bu tarihsel sürekliliği hatırlamak, sadece geçmişi anmak değil, geleceğe yönelik sorumluluğu kuşanmak anlamına gelmektedir.
Av. Nazan Moroğlu