Fındık üreticileri, açıklanan alım fiyatlarının beklentilerin altında kalmasına tepkili. Artan üretim maliyetleri karşısında fındık için belirlenen 190-200 TL aralığındaki fiyatlar, üreticiyi ekonomik çıkmaza sürüklüyor. Üretici, kilo başına en az 225-250 TL talep ederken, açıklanan fiyatlarla zararın kaçınılmaz olduğunu belirtiyor.
Karadeniz Bölgesi'nin temel geçim kaynaklarından biri olan fındık, çayla birlikte üreticinin elinde kalan son dayanaklardan biri. Geçmişte bölge için kritik öneme sahip olan tütün ve şeker pancarı üretiminin sona erdirilmesinin ardından, çiftçiler geçimlerini büyük oranda fındıktan sağlamaya çalışıyor. Ancak artan gübre ve tarım ilacı fiyatlarına rağmen bu girdilerde herhangi bir destek verilmemesi, üreticiyi zorluyor.
Üreticiler, tarımda yaşanan yapısal sorunların sadece fındıkla sınırlı olmadığını vurguluyor. Türkiye, geçmişte ihraç ettiği birçok tarım ürününü bugün dışarıdan ithal eder hale geldi. Fasulye, pirinç, bulgur, mercimek ve sarımsak gibi temel gıda ürünleri bile artık başka ülkelerden satın alınıyor. Bazı dönemlerde bu ürünlerde uygulanan gümrük vergilerinin sıfırlanması, ithalatçı firmalara büyük kazanç sağlarken, yerli üretici mağdur oluyor. Borçlanan çiftçinin tarlası, çoğu zaman bankaların eline geçiyor.
"Üretici desteklenmeden tarım ayakta kalamaz," diyen çiftçiler, hükümetin ithalatçı firmaları değil, yerli üreticiyi koruması gerektiğini vurguluyor. Aksi takdirde hem çiftçi hem de ülke ekonomisinin ciddi zarar göreceği belirtiliyor.
Çay ve fındık üreticilerinin yaşadığı sıkıntılar, sadece tarım kesimini değil; aynı zamanda esnafı, küçük işletmeleri ve taşra ekonomisini de olumsuz etkiliyor. Üreticiler, emeğinin karşılığını alamaz ve borç sarmalından çıkamaz hale gelirse, kırsal kalkınma tamamen durma noktasına gelir.
Tarımda sürdürülebilirlik için acil önlem alınması gerektiğini ifade eden üreticiler, destekleme politikalarının gözden geçirilmesini ve üreticinin alın terinin karşılığını alacağı bir sistemin inşa edilmesini talep ediyor.