Yıllardır fındık sezonu açılır açılmaz ürününü hemen şehre indiren üreticiler, ne yazık ki benzer bir senaryoyla karşı karşıya kalıyor. Fiyatları düşük bulan üretici, mahsulünü tüccara teslim ediyor ve "fiyat yükselince satarım" umuduyla ürününün parasını daha sonra almayı kabul ediyor. Ancak bu yöntem üreticinin zararına işliyor.
Çünkü şehirdeki fiyatları yönlendiren pek çok tüccar aynı zamanda ticaret borsası üyesi. Bu kişiler piyasayı ellerinde tutarak fiyatların artmasını engelliyor. Sonuçta üretici, ürününü değerinin çok altında satmış oluyor.
2025 yılına baktığımızda, fındık rekoltesi geçmiş yılların yarısı kadar bile değil. Buna rağmen bazı tüccarlar rekoltenin yüksek olduğunu iddia ederek üreticiyi yanıltmaya çalışıyor. Amaçları, fındığı erkenden ve mümkün olduğunca ucuza almak.
Bu noktada üreticiye büyük sorumluluk düşüyor. Eğer fındık hemen şehre indirilip tüccara teslim edilirse, üretici bu yıl da aynı tuzağa düşmüş olacak. Oysa yapılması gereken, fındığı evde muhafaza etmek ve piyasadaki gelişmeleri dikkatle izlemek. Zira uzmanlar, bu yıl fındık fiyatlarının 300, 350 hatta 400 TL'ye kadar yükselme ihtimalinin oldukça yüksek olduğunu belirtiyor.
Üreticiler olarak sabırlı ve bilinçli davranmalıyız. Fındığımızı gerçek değerinden satmak için acele etmeyelim. Unutmayalım ki piyasayı tüccar değil, biz üreticiler belirleyebiliriz; yeter ki birlik olalım ve ürünümüzün değerinin farkında olalım.