Yıllar su gibi akıp giderken, Türk Milletinin, Kıbrıs Türk Halkının ilgilendiği konuların en başında yine Kıbrıs’ta yaşananlar gelmektedir.
Kıbrıs’ta yaşananlar bir sorun mudur? Yoksa bir konu mu? Diye soranlara her defasında Kıbrıs bir konudur. Çünkü Kıbrıs sorunu 20 Temmuz 1974’te çözülmüştür yanıtını veririm.
1878 yılından beri türlü oyunlarla Kıbrıs adasını ele geçiremeyen Rum-Yunan ikilisi ile onları her konuda destekleyen emperyalist güçler, bundan 50 yıl önce hak ettikleri cevabı almış; adada yaşanan kargaşaya, Kıbrıs Türk’ünün çektiği tüm acılara, 1963’te Rumların bir gecede Türkleri topyekûn imha etme planına, en nihayetinde adayı Yunanistan’a bağlama hayallerine Mehmetçik son vermiş adaya barışı ve huzuru getirmiştir. Kim ne derse desin, tarih sayfalarının yazdığı gerçek budur.
Adanın tarihi özgeçmişinde bunlar yaşanmışken, Kıbrıs adasının ardında kalan 50 yıl sonra bugünün gerçeği nedir diye baktığımızda?
2024 yılını ardımızda bırakacağımız bugünlerde adanın yegâne gerçeği; 50 yıl önce sınırları kan ve can bedeli ödenerek belirlenmiş iki yapılı devletten ibarettir.
Bu devletin Türklere ait olanının adı; 1983 yılında kurulan ve 41 yıldan beri dimdik ayakta duran Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Devletidir. Rumlara ait olanının adı ise Güney Kıbrıs Rum Kesimidir.
Bütün dünya şunu bilmelidir ki!
1960 yılında kurulan Kıbrıs Cumhuriyeti, 1963 yılında Rumlar tarafından tek taraflı olarak yıkılmış, bu devletin anayasal kurucu ortağı olan Kıbrıs Türk tarafı bu devletin tüm kuruluşlarından atılmışlardır.
Günümüz dünyasında adanın kuzeyinde Türkler, Güneyinde de Rumlar yaşamaktadır. Hala bu gerçeği yok sayarak, Kıbrıs’ta yeni baştan; ‘’Tek Devlet, Tek Millet, Tek Egemenlik’’ peşinde koşanlar sadece hayal değil, var olan bu gerçeği de görmezden gelmektedir.
2024 yılında yaşanan gelişmelere bakıldığında:
ABD, AB ile adanın çevresindeki enerji kaynaklarından pay alabilme peşinde koşan Fransa, İsrail, kimi körfez ülkeleri Rum tarafı ile sıkı bir işbirliği içinde olabilmek adına çeşitli anlaşmalar yaparken; adanın kuzeyinde yaşayan Türkler yine türlü ambargolar ile dünyadan dışlanmış bir şekilde yaşam savaşı vermektedir.
Rum tarafının Annan Planı oyunu ile AB üyesi yapılmasından sonra, GKRY’ne adanın yasal hükümeti bunlardır denerek her yıl milyarlarca avro yardım yapılmakta ama adanın kuzeyinde yaşayan Türklere yapılan bu yardımın tek bir avrosu dahi verilmemektedir.
Eğer dünya devletleri 1960 yılında kurulan Kıbrıs Cumhuriyetini hala var sayıyorlar ise bu devletin kurucu ortağı olan Kıbrıs Türk tarafına da yardım etmeleri gerekmez mi?
Sadece bu hukuksuz uygulama dahi dünya devletlerinin Kıbrıs konusuna ne kadar şaşı baktığının en çarpıcı gerçeğidir.
Adada yaşanan bu gerçeklere rağmen KKTC’deki yaşam Türkiye’nin de desteği ile her geçen gün gelişmekte, daha ileriye gitmektedir.
Kıbrıs Türk tarafında yaşanan bu gelişmeler, Rum tarafını huzursuz etmekte, adadaki gerçek göz ardı edilerek, gerek BM, gerekse AB kanalı ile Kıbrıs müzakerelerinin yeniden başlaması için her yol denenmekte, adayı ele geçirmek adına yapılabilecek türlü Bizans oyunlarının planlanması ile dünya kamuoyunun dikkati bu adaya çekilmek istenmektedir.
Şu gerçeğin altını bir kez daha kalın çizgilerle çizmek gerekirse, Kıbrıs adası ile ilgilenen dünya devletlerinin bu adada ile olan ilgisi; sadece adanın çevresinde bulunan enerji kaynaklarının işletilmesi, bu kaynağın nakli, buradan elde edecekleri mali gelirden ibarettir.
Tabii ki, adanın stratejik konumu, Ortadoğu’ya olan yakınlığı da önemlidir ama bunlar ikinci planda kalan özelliklerdir.
Bütün bu gerçeklere bakıldığında Türkiye’nin böylesine önemli bir adada olmaması, adanın böylesine önemli kaynakları ile ilgilenmemesi düşünülebilir mi?
Kaldı ki, Kıbrıs adası atalarımızdan yadigâr vatan toprağımızdır. 307 yıl boyunca adada var olan, adada yaşayan diğer ırk ve dinden insanlara her türlü medeniyet yollarını açan uygulayan bir ecdadın temsilcileri olarak, bu adadaki tarihi ve yasal hakkımıza, hukukumuza sahip çıkmak hem tarihimize, hem de atalarımıza olan vicdan borcumuzdur.
KKTC’nin bugününe baktığımızda:
Gerek devlet yapısı, gerekse soydaşlarımızın yaşam standardı giderek gelişmekte; turizm, alt yapı, inşaat, ulaşım, eğitim, iletişim konularında oldukça başarılı gelişmeler yaşanmaktadır.
Dış ilişkilere bakıldığında; KKTC’nin tanınmasına giden yolda oldukça mesafe alınmış; özellikle İslam İşbirliği toplantılarında, Türk Devletler Topluluğu ilişkilerinde tanınmaya giden yol oldukça kısalmıştır. 2025 yılı içinde olmasa bile çok yakın bir gelecekte KKTC Devleti mutlaka tanınacaktır.
Bu tanınma Türkiye için de çok önemlidir. Bugün adanın kuzeyinde bir Türk Devleti olmasaydı! Türkiye mavi vatan dediğimiz Akdeniz’e, uluslararası sulara nasıl açılacak nasıl bayrak dalgalandıracaktı?
Günümüzde Suriye’de yaşanan gelişmelere bakıldığında bu devletin yeni hükümeti ile kurulan iyi ilişkiler, Akdeniz’de Türkiye-Suriye arasında varılacak mutabakat ile imzalanacak yeni bir münhasır bölge anlaşması, bu bölgede kurulan Rum tuzaklarına da son verecek, bölgedeki enerji kaynaklarının kullanılması yönünde Türkiye’ye büyük bir avantaj sağlayacaktır.
Bu gelişmeyi gören Rum kesimi, büyük bir telaşın içine girmiş, bunu nasıl önlerim diye planlar yapmakta, bu yıl ABD ile imzalamış olduğu ekonomik, askeri iş birliği anlaşmasını devreye sokarak bunu önlemeye çalışmaktadır.
Diğer taraftan giderek silahlanan, İsrail’den GKRY koruyacak demir kubbe hava savunması alımında ısrarlı olan Rum tarafının amacı nedir? Bu silahlanma kime karşı yapılmaktadır. ABD’nin Rum kesimine silah ambargosunu kaldırmasının hedefi nedir?
Bundan 50 yıl önce tüm dünyayı hayretler içinde bırakarak adaya çıkan, soydaşlarını ölümden kurtaran Türkiye bugünün gelişmelerine bakarak gelecekte yaşanabilecek her türlü oldu bittiye karşı hazırlıklı olmalıdır.
Bu nedenle ülkemizi yönetenlerin bir gözü Kıbrıs’ta, diğer gözü bu adada üs sağlayan devletlerde olmalı milli menfaatlerimiz hiçbir şekilde aşınmaya, eksilmeye uğramadan savunulmalı, korunmalıdır.
Atilla Çilingir
27 Aralık 2024
Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi ve hayırsever iş birliğiyle Yeniyurt Mahallesi'ne kazandırılan caminin açılış töreni gerçekleştirildi.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Kahramanmaraş'ta düzenlenen Deprem Bölgesi Değerlendirme Toplantısı'nda 6 Şubat depremlerinin ardından yürütülen çalışmaları anlattı, bölgeye yeni adliye binaları ve personel konutları müjdesi verdi.
Büyükşehir Belediye Başkanı Fırat Görgel, 114 projeden 69'unun sürecinin başladığını, toplam 8 milyar TL'lik yatırımın öz kaynaklarla finanse edildiğini açıkladı.
Yalova Belediye Başkanı Mehmet Gürel ve Başkan Yardımcısı Murat Tiryaki, Mustafakemalpaşa Mahallesi'nde süren altyapı ve üstyapı çalışmalarını yerinde denetledi. Başkan Gürel, asfaltlama ve istinat duvarı yapım çalışmalarını yakın
Eskişehir Büyükşehir Belediyesi, Sarısungur Mahallesi'nde 10 bin 750 metrekarelik alana yayılan Hayvan Bakımevi ve Doğal Yaşam Alanı projesini tamamlama çalışmalarını sürdürüyor.
Büyükşehir Belediyesi'nin 268 milyon TL'ye mal olan katlı kavşağı, Talas-Organize Sanayi ile Erciyes-şehir merkezi arasındaki ulaşımı rahatlatacak. Kasım ayında Kartal Katlı Kavşağı ihalesi yapılacak.
Çin'in Şiyan kentinden gelen belediye başkanı ve heyeti, Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay ile bir araya gelerek ikili ilişkileri ve iş birliği imkanlarını değerlendirdi.
Döşemealtı ve Korkuteli'de 5 mahalleye 100 bin metre yeni içme suyu hattı döşeniyor, 5 bin abone kesintisiz suya kavuşacak
Hamamözü Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen törenle Cumhuriyetin 102. yılı kutlandı. Törene ilçe protokolü ve vatandaşlar katıldı.
Bir süre önce Saadet Partisi Samsun Milletvekili sayın Mehmet Karaman’ın TBMM’de ‘Zorunlu Eğitimin 8 yıla indirilmesi’ hususunda bir konuşma yapmıştı.
Konya Büyükşehir Belediyesi, Stadyum-Şehir Hastanesi Tramvay Hattı'nın birinci etabında Şehit Burak Aydoğan Caddesi'ndeki asfalt çalışmalarını tamamlayarak caddede çift yönlü trafik akışını yeniden başlattı.
Çanakkale Belediyesi, Kasım ayında konserler, tiyatro oyunları, sergiler ve çocuk etkinliklerinden oluşan zengin bir kültür sanat programı hazırladı.
GAP Bölge Kalkınma İdaresi ve UNDP işbirliğinde düzenlenen etkinlikte sürdürülebilir pamuk üretimi ve markalaşma vurgulandı.
Ağrı'nın Patnos ilçesinde daha yeşil ve yaşanabilir bir çevre oluşturmak amacıyla ağaçlandırma çalışmaları sürüyor.
Zabıta ekipleri otobüs terminalinde yaptığı denetimlerde Tayland'dan süs balıkları, izinsiz avlanan kalkan balığı ve canlı kümes hayvanlarına el koydu
62. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde usta yönetmen Şerif Gören panelle anılırken, çocuk belgeselleri ve sinema emekçilerinin sorunları da ele alındı.
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi'nde 3 Kasım 2025'ten itibaren öğrencilere üç farklı yerleşkede belirli gün ve saatlerde sıcak çorba dağıtımı yapılacak.
İzmir Şehir Tiyatroları’ndan Cadı Kazanı için görkemli prömiyer