Atatürk anıtının etrafına toplanmış bir avuç insan. Kimisi kalpaklı göğüslerinde gururla taşıdıkları madalyaları var. Kimilerinin elinde çelenkler belli ki, az sonra Ataya saygı duruşunda bulunup anıta koyacaklar.
Böylesi bir kalabalığın ne yaptığını merak edenler de var! Cevap arayan gözlerle bakıyorlar! ‘’Nedir bu toplantı? Niye toplanmışlar’’ dediklerini duyuyor ve onlara yaklaşarak soruyorum:
‘’Bu gün 20 Temmuz. Size ne hatırlatıyor bu tarih?’’
Genç bir delikanlı cevaplıyor önce:
‘’Yaz tatilini hatırlatan sıcak bir gün işte’’
Sonra modern giyimli bir kız veriyor cevabı:
‘’Evet, bugün benim için çok özel! Çünkü benim doğum günüm bugün…’’
Yaşlı bir amcanın yanına yaklaşıp soruyorum:
Sizce nedir 20 Temmuz?
‘’Ne bileyim kardeşim! Hayat pahalılığından başka düşünecek ne kaldı ki?
İçim acıyor. Üzülüyor ama belli etmeden uzaklaşıyorum o merakla bakıp, cevap arayan kalabalıktan…
Sonrasında anıtın etrafında toplanan o bir avuç kalabalıktan yükselen İstiklal marşımızın dizeleri duyuluyor. Anıta çelenklerin konulması, günün anlamını belirten kısa bir konuşmanın ardından onlarda dağılıyor.
Hoparlörden duyulan ses o kadar cılız ki, Kıbrıs’ta kazandığımız 20 Temmuz 1974 savaşının bugün 51 yıl dönümü olduğunu dahi duyuramıyor…
Yukarıda yaşanan tören her yıl yapılıyor. Ama her geçen yıl 20 Temmuzun ne olduğunu bilen de o nispette azalıyor.
Evet, bu yazım hem eleştiri dolu, hem de duygu dolu olacak…
Çünkü 20 Temmuzlara damgasını vuran, o zafer günlerini tarihe kazıyan, Beşparmak Dağlarına paraşütlerle atlayan dağ kaplanları, Girne kıyılarına, Pladini plajına çıkan denizaslanları ile yıllarca Kıbrıs’taki mevzilerinde vatan savunması yapan korkusuz mücahitler giderek azalıyor. Kalanları ise çoktan 80’li yaşlara merdiven dayadılar…
Kalanlar demişken, onlar sadece 20 Temmuzlarda hatırlanırlar. Pek çoğu zaten göçüp gitmiş. Yaşayanların çoğu ise hastalıklarla mücadele ediyor. Ama her 20 Temmuz geldiğinde tıpkı 51 yıl önceki gibi hissediyorlar kendilerini, yatağa bağımlı değillerse bir delikanlı gibi çıkıyorlar sokağa 20 Temmuzu nasıl karşılıyor halkımız diye bakıyorlar.
Sokaklarda bir heyecan arıyorlar. Tıpkı 1974 Temmuzunda ülkemizde hissedilenler gibi…
Sonra hatırlıyorlar bir gün önce telefonlarına gelen mesajın; ‘’20 Temmuz, Atatürk anıtında yapılacak törenle kutlanacak’’ dediğini…
Ya sokaklardaki coşku?
O günün gecesinde ise birkaç TV programı ile hatırlanacak o günler. Kıbrıs’ta ise belki biraz daha canlı, daha çok katılımlı olacak törenler.
Ya ondan sonrası?
Bu arada harekâta katılan Kıbrıs Türk Mücahitlerine de Gazilik unvanı ile bazı haklar verileceğini açıkladı KKTC Başbakanı. Ne mutlu yarım asır sonra da olsa gelen bu sevinçli haber.
Bir başka haberde ise Kıbrıs müzakerelerine giden yolda tarafları temsilen New York’ta 16-17 Temmuz görüşmeler olmuş.
Olmuş da ne olmuş? Rum tarafı hala federasyon peşinde! Türk tarafı ise iki devletli çözümden başka bir çözümü kabul etmem diyor. Anlaşılan o ki, bugün adada yaşam ne ise aynen devam edecek. Siyasi bir çözüm beklemek nafile…
51 yıldan beri yazan kalemimin ardında binlerce makale, onlarca kitap var. Düşünüyorum da bunca zamandan beri yazdıklarımda mı nafile?
Ama o savaşa katılan, her türlü acısına katlanan birisi olarak; o günlerde neler yaşandığını anlatıp, tarihe not düşmek vazifemdir diye düşündüm. Bu en azından şehitlerimize olan borcumdu. Onlarla omuz omuza savaşan komutanları olarak yazdım. Yazmaya da devam ediyorum.
20 Temmuzun ne olduğunu merak edenler; bu yazılarımı, kitaplarımı okuyarak öğrenebilirler. Sadece benimkileri değil, benim gibi tarihe not düşen pek çok yazar var onları da okusunlar.
Bugün de birkaç kez telefonum çaldı. Açtım karşımda savaşa birlikte katıldığımız kahraman Mehmetçiklerimin sesi, onların güzel temennileri vardı.
Bir de:
‘’Kıbrıs’ta Rum tarafı bir çılgınlık yapıp da barışı bozarlarsa, elde silah koşa, koşa yine savaşa gideriz değil mi komutanım diyorlardı…’’
Telefonu kapadığımda aklıma ilk gelen şey harekâtın ilk günü şehit düşen çavuşumun son nefesinde söylediği sözlerdi:
‘’Vatan sağ olsun komutanım. Ardımda kalan ailem sana emanet.’’ (Onun emaneti şu anda Girne’de yaşıyorlar…)
Ne garip, ömrümün son 51 yılı hep bu duygu ve düşüncelerle geçti. Harekâta katılmasaydım eğer, bana da 20 Temmuz nedir diye sorsalardı. Nasıl cevaplardım diye düşündüm. Sonra da atalarımız boşun söylememiş:
‘’Ateş düştüğü yeri yakar’’ diye…
Onun için 20 Temmuzun ne olduğunu bilmeyenleri hiç kınamadım. Sadece bizler 20 Temmuzu yeteri kadar anlatamamışız diye kendime kızdım…
Evet, bir 20 Temmuzda böyle geçti işte. Seneye kısmet olur mu bir 20 Temmuz yazısı daha yazmak bilemem!
Ama bildiğim bir şey var ki!
20 Temmuz, son Gazisi hayatta kalana kadar hep hatırlanacak.
Ya ondan sonra mı?
Ondan sonra da unutulacağını sanmayın sakın. Çünkü o gün geldiğinde tarihe not düşülenler okunacak. Tarih sayfaları konuşacak…
Atilla Çilingir
20 Temmuz 2025
26 Ekim'de Malatya Olimpik Kapalı Yüzme Havuzu'nda 6-13 yaş arası yüzücüler Gazze'deki çocuklar için yarışacak
Yeşilyurt Belediyesi, 2025 Aile Yılı kapsamında 1-30 Kasım tarihleri arasında 'Gençlik ve Ailem' konulu ödüllü kısa film yarışması başlatıyor. Ortaokul, lise, üniversite öğrencileri ile amatör ve profesyonel sinemacıların katılabi
Yunus Emre Kültür ve Sanat Merkezi'nde düzenlenen açılış törenine yoğun katılım oldu, halk oyunları ve müzik dinletileriyle renklenen gecede belediye başkanı ve kaymakam konuşma yaptı.
Yalova Belediyesi'nin Cumhuriyet'in 102. yılı kutlamaları kapsamında düzenlediği Sunay Akın'ın tek kişilik gösterisi, Raif Dinçkök Kültür Merkezi'nde yoğun katılımla gerçekleşti.
Belediye personeline yönelik düzenlenen eğitimde iş kazaları, meslek hastalıkları, yangın güvenliği ve çalışan hakları gibi konular ele alındı.
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi, gıda güvenliği ve hijyen standartlarını denetlediği Beyaz Bayrak uygulamasını kırsal ilçeleri de dahil ederek kent geneline yayıyor.
Recep Tayyip Erdoğan Millet Bahçesi'nde hizmet verecek BMX Parkuru ve Bisiklet Eğitim Alanı'nın açılışı gerçekleştirildi. Türkiye'de sadece iki şehirde bulunan tesis, uluslararası yarışmalara ev sahipliği yapabilecek.
Küçükçekmece Belediyesi, Tevfik Bey Mahallesi'ndeki Serap Eser Parkı'nı sıfır atık konseptiyle yenileyerek ilçenin ilk geri dönüşüm parkını hizmete sundu.
Diyarbakır Büyükşehir ve Kayapınar belediyelerinin ev sahipliğinde Newroz Alanı'nda düzenlenen konsere yüz binlerce kişi katıldı.
18 ülkeden 130'u aşkın pehlivan, 26 Ekim'de Kahramanmaraş'ta düzenlenecek Dünya Karakucak Güreş Şampiyonası'nda mücadele edecek.
Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş'ın katılımıyla düzenlenen törende öğrencilere ücretsiz kitap setleri verildi.
Diyarbakır'da düzenlenen konserde Koma Amed, 30 yıl aradan sonra yüz binlerce kişiye Kürtçe müzik ziyafeti sundu.
Mersin Büyükşehir Belediyesi'nin düzenlediği 4. Mersin Gençlik Festivali, Özgecan Aslan Meydanı'nda başladı. Festivalde bilimden sanata, konserlerden cosplay etkinliklerine kadar gençlere yönelik çeşitli aktiviteler yer alıyor.
Mersin Büyükşehir Belediyesi personeline yönelik meme kanseri farkındalık etkinliğinde erken teşhisin önemi vurgulandı, pembe balonlar gökyüzüne bırakıldı.
26 şehirden 485 pehlivanın katıldığı şampiyonada Kahramanmaraşlı güreşçiler başarılı performans sergilerken, başpehlivanlık unvanını Fatih Atlı kazandı.
Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi, KİÜ ve KADEM iş birliğiyle hayata geçirilecek Kadın Akademisi projesinin tanıtım toplantısı Şairler Tepesi'nde gerçekleştirildi.
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanları Serra Bucak ve Doğan Hatun, kayıp yakınlarının 872. hafta eylemine katılarak konuşma yaptı. Bucak, 'Ailelerin hasreti bitmedi' diyerek hakikat mücadelesinin süreceğini vurguladı.
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanları Serra Bucak ve Doğan Hatun, 9. Kitap Fuarı'nda yayınevleri temsilcileri, yazarlar ve okurlarla bir araya geldi.
AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Şahin, Uluslararası Kahramanmaraş Kitap Fuarı'nda 'Türk Dış Politikası ve Ortadoğu' konulu söyleşide Türkiye'nin bölgesel stratejisini anlattı.