Atilla ÇİLİNGİR
Milletlerin özgeçmişinde tarihe damgasını vuran olaylar, bu olayların yaşandığı yer ve nedenleri vardır.
Türk milletinin de yakın tarihine damgasını vuran, devletimizin aldığı kararla milli menfaatlerimiz uğruna savaşa girdiğimiz, nice evlatlarımızı şehit verdiğimiz bir olay vardır ki, o da Kıbrıs adasında yaşayan soydaşlarımızı topyekûn ölümden kurtarmak için verdiğimiz mücadeledir. Bu mücadelenin başladığı tarih 20 Temmuz 1974’tür.
20 Temmuz 1974:
Bu tarih, Şanlı Türk Ordusunun bundan 50 yıl önce ülkemizin milli menfaatlerini korumak ve ata yadigârı vatan topraklarında yaşayan soydaşlarımızı, Rum mezaliminden kurtarmak için 96 yıl sonra yeniden Kıbrıs adasına ayak bastığı tarihtir.
Bu tarih, Türk Milletinin şanlı tarihine altın harflerle kazınmış, hürriyetine kavuşmak adına bir avuç Kıbrıs Türkünün adada ki varoluş mücadelesini anlatır.
Bu tarih, tarihin hiçbir döneminde Kıbrıs Türkünün Rumlara diz çökmediğinin, gerektiğinde vatanı için seve, seve hayatını feda ettiğini gösteren nice kahramanlıkları barındırır.
Bu tarih, Yunanistan’ın enosis hayalinin Kıbrıs adasında paramparça edildiği, Türk’ün bileğini hiçbir zaman bükemeyeceğinin de ispatıdır.
Şimdi, sadece gerçeklere bakarak 50 yıl öncesinin Kıbrıs’ına bir bakalım:
1950’li yıllarda başlayan Rum baskısı iyice artmış, 1963 yılında yapamadıklarını 1974’te gerçekleştirmek üzere Rumlar; adada yaşayan Türk toplumuna her türlü mezalimi, işkenceyi, ambargoyu uygulayarak adanın Yunanistan’a bağlanması için akla gelen tüm kötülükleri yapmaktadırlar.
Türk tarafı ise ellerinde yok denecek kadar yetersiz silahları ile evlerini, mallarını, canlarını, namuslarını korumak adına gece gündüz demeden mücadele etmekte, Rum canilerine karşı koymaya çalışmaktadır. Ancak Rumların baskısı öylesine artmıştır ki, Kıbrıs Türk’ü neredeyse son nefesini vermek üzeredir. Ada adeta bir kan gölüne dönmüştür…
Ya Türkiye? Türkiye adada yaşananlara nasıl bakmaktadır?
Ana vatan Türkiye adada yaşananlara kayıtsız kalmamış, 1959-1960 Londra ve Zürih antlaşmalarının kendisine tanıdığı garantör ülke sıfatıyla tüm dünya ülkelerinin adada yaşananlara dikkatini çekmiş, özellikle BM ile diğer garantör ülkeler İngiltere ve Yunanistan’a yaşananlara müdahale edilmesi gerektiği ikazını yapmıştır.
Ancak hiçbir ülke Kıbrıs’taki olaylara müdahil olmayınca Türkiye yasal müdahale hakkını kullanarak, Kıbrıs Türk’ünün Rumlar tarafından topyekûn ortadan kaldırılmasına mani olmak adına adaya müdahale etmiş, kısa bir zaman sonrada adaya barışı getirmiştir.
Yukarıda sırladığım gerçeklerin dışında 50 yıl öncesinin Kıbrıs adasında başka bir şey yaşanmamıştır. Bugün Türkiye adayı işgal etti yalanını öne sürenlere tarihin gerçek sayfaları da bu cevabı verecektir.
Pekiyi 50 yıl sonra bugün bu tarih bize neleri hatırlatmakta, neleri anlatmaktadır?
Öncelikle 50 yıl sonra bugün vatan toprağımız Kıbrıs adasında 41 yıldır her türlü kurum ve kuruluşu ile yaşayan bir devletimiz vardır. Adı: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetidir.
Kimi Rum iş birlikçileri, kimi kafadan bacaklı köşe yazarları, Türkiye’nin dışında ‘’hiçbir ülkenin tanımadığı böyle devlet mi olur?’’ Deseler de; Kıbrıs adasında bedeli Şehitlerimizin kanıyla, canıyla, Gazilerimizin alın teriyle ödenmiş. Ay yıldızlı al bayraklarımızın dalgalandığı, hudutları, Mehmetçiklerimizle, Mücahitlerimizle korunan yüzbinlerce kardeşimizin yaşadığı bir vatan toprağımız vardır.
Pekiyi 50 yıl önce soydaşlarımız Kıbrıs’ta onca insanlık dramı yaşarken, 20 Temmuz 1974’te Türkiye adaya müdahale etmeseydi neler olacaktı?
Öncelikle adada kalan 80 bin civarındaki Türk, tıpkı bugün İsrail’in Gazze’de Filistinlilere yaptığı gibi soykırıma uğrayacak, çocuk, kadın, yaşlı demeden hunharca öldürüleceklerdi.
Sadece bu insanlık dramı mı yaşanacaktı?
Tabii ki hayır!
Türk Milletinin milli davamız dediği Kıbrıs konusu kaybedilecek, ata yadigârı vatan toprağımız elimizden kayıp gidecek, ülkemizin batısında Yunanistan’ın kontrolündeki Ege adalarından gelen tehdidi yetmiyormuş gibi ülkemizin güneyi Yunanistan tarafından kuşatılmış olacaktı.
Türkiye ile Yunanistan arasında Lozan’da kurulmuş olan denge bozulacaktı.
Özellikle orta doğuya yönelik stratejik yönden büyük önemi olan Kıbrıs adası Yunanistan’ın eline geçecekti.
Bugün mavi vatan dediğimiz Akdeniz’de bize ait münhasır bölgelerde bulunan zengin enerji kaynaklarında hiçbir hak iddia edemeyecektik.
Böylesine önemli bir adanın gözden çıkarılarak feda edilmesini Türk Milleti asla affetmeyecekti.
Değerli okur:
50 yıl sonra bugün, 50 yıl önce Kıbrıs’ta yaşanan o acılı ama sonu sevinçli, şan ve şeref dolu günleri ne kadar anlatabiliriz?
Genç nesillere böylesine önemli bir konuyu kısacık bir makaleyle anlatmak, hatırlatmak mümkün müdür?
Ancak şu gerçeği her Türk vatandaşının bilmesi gerekir. O da vatanı olmayanların yeryüzünde yaşam hakları da yoktur.
Vatan, bizi biz yapan en önemli değerdir.
Çıkarın kimlik kartlarınızı bir kez daha bakın ona; devletinin adı yazmasaydı, üzerinde ay yıldızlı bayrağın olmasaydı adın soyadın yazsa ne olur, yazmasa ne?
İşte Kıbrıs’ta yaşanan gerçek de budur.
20 Temmuz 1974’te Türk’ün vatanım diye bellediği topraklara göz dikenlere hak ettikleri cevap verilmiş. Kıbrıs Türk vatandaşlığının bedeli 50 yıl önce şehitlerimizin kanıyla, canıyla ödenmiştir.
Böylesi bir olay ile karşılaşıldığında, nice 50 yıllar geçse yine aynı cevap verilecektir.
(Bu yazım vesilesiyle Kıbrıs Milli Davamızın adadaki liderleri başta rahmetli Dr. Küçük ve Rahmetli Denktaş olmak üzere, 20 Temmuz 1974’te Türk Ordusunun Kıbrıs’a müdahale kararını veren Başbakan rahmetli Ecevit ile yardımcısı rahmetli Erbakan’ın ve bu uğurda hayatlarını feda eden şehitlerimizin aziz hatırları önünde saygı ve minnetle eğiliyor, Gazi ve Mücahit Gazi kardeşlerimi sevgiyle selamlıyorum. Vatan onlara minnettardır.)
ŞEHİR PLANLAMASINDA YENİ DÖNEM: OTONOMİ ANTALYA KENT TRAFİĞİNE DE ÇÖZÜM OLACAK
10 Aralık İnsan Hakları Günü: Evrensel Haklar, Küresel Bir Sorumluluk
Bursa Büyükşehir Belediyesi'nin ilk kez düzenlediği Tarım Şenliği'nde, kentin tarımsal zenginliği sergilendi. Başkan Bozbey, çiftçiye verilen desteğin süreceğini ve su tasarruflu üretime geçişin önemini vurguladı.
Akçakale İşletmesi'nde buğday anızına ekilen mısırdan dekara 1.170 kg verim alındı. Aynı parselde toprak işlemesiz mısır anızına buğday ekimi de gerçekleştirildi.
Bursa Büyükşehir Belediyesi Zabıta Dairesi ekipleri, Ticaret İl Müdürlüğü ile Harmancık'ta ortak denetim gerçekleştirerek işyerlerini kontrol etti. Denetimlerin halk sağlığı ve güvenli ticaret için süreceği belirtildi.
Muş Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü ekipleri, şehirde etkili olan yağışların ardından tıkanan yağmur suyu kanallarında temizlik ve açma çalışmalarını gerçekleştirdi.
Muş Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü ekipleri, Saray Mahallesi SSK Caddesi'nde kar yağışı öncesinde tahrip olan kaldırımın onarımını bitirdi.
Muş Belediyesi İtfaiye Müdürlüğü ekipleri, Muş Alparslan Üniversitesi öğrencilerine yangın müdahale teknikleri ve acil durum davranışları konusunda uygulamalı eğitim verdi.
Muş Belediyesi, Hürriyet Caddesi'nde eski aydınlatma direklerini sökerek yerine modern ve enerji tasarruflu sistemlerin montajını gerçekleştiriyor.
Antalya Likya Lions Kulüp’ten Başkan Topaloğlu’na ziyaret Başkan Topaloğlu: “Eğitim bizim işimiz.”
Başvuru incelemeleri tamamlanan eğitim destekleri için ödeme tarihi ve sorgulama detayları açıklandı. Destek almaya hak kazanan öğrencilere toplam 6 bin TL 10 Aralık'ta yatırılacak.
Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Besim Dutlulu, Manisa Ticaret ve Sanayi Odası'nda düzenlenen toplantıda iş insanlarıyla bir araya geldi. Toplantıda kentin imar, sanayi parselleri, trafik ve şehirleşme konuları ele alındı.
Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Besim Dutlulu, 2025 yılının son meclis toplantısında yaptığı açıklamada, belediye ve MASKİ'nin kendi imkanlarıyla yürüttüğü çalışmalarla 284 milyon lira tasarruf elde edildiğini duyurdu.
Afyonkarahisar'ın Şuhut ilçesinde, coğrafi işaretli keşkeğiyle ünlü Şuhut Keşkek Evi, yerli ve gastronomi turizmi kapsamındaki ziyaretçilerden büyük ilgi görüyor.
Şuhut Belediye Başkanı Muhittin Özaşkın, MHP Afyonkarahisar İl Başkanı Ahmet Kahveci'yi makamında ziyaret ederek ilçenin projelerini ve ihtiyaçlarını görüştü.
Kütahya Belediye Başkanı Eyüp Kahveci, şehir içi ulaşımın iyileştirilmesi amacıyla taksici esnafını ziyaret ederek sahadaki ihtiyaç ve sorunları dinledi.
Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu, Baklan ilçesinde parti teşkilatı, belediye, esnaf ve vatandaş ziyaretleri gerçekleştirerek ilçenin ihtiyaçlarını dinledi.
Denizli Büyükşehir Belediyesi, 'Zeybek Bilmeyen Kadın Kalmasın' projesi kapsamında kent genelindeki kadınlara Harmandalı Zeybeği eğitimi vermeye başladı. Yaş sınırı olmayan kurslar, geleneksel kültürün yaşatılması ve kadınların so
DESKİ, Tavas'ın Kızılca mahallesinde ekonomik ömrünü tamamlamış asbestli boruları değiştirmek için kapsamlı bir altyapı projesi başlattı. 37 bin 600 metre şebeke hattının yenileneceği projenin bütçesi 45,3 milyon TL olarak açıklan