DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Tele1’de Zeynel Lüle ile "Liderler Özel" programına konuk oldu. Babacan, uygulanmayan Anayasa Mahkemesi kararına, gerçekleşemeyen Süper Kupa finaline, yaklaşan yerel seçimlere ve ekonomiye dair açıklamalarda bulundu.
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ın, yayınlanan programdan öne çıkan açıklamaları şu şekilde:
“Niye bu ülkenin gencecik insanlarını öfke ve nefretle dolduracak bir siyaset yapıyorsunuz?”
“O kadar gerilmiş ki, insanlara artık o kadar nefret ve öfke pompalanmış durumda ki. Gencecik bir çocuk. Bir apartman görevlisi, onun da çocukları var. İki çocuğu var. Hatta ne dedi adamcağız? Dedi ki, ‘Benden özür dilerse ben onu affederim’ dedi. ‘Niye tutukladılar, niye hapse attılar ki?’ falan dedi. ‘Benim de çocuklarım var’ dedi. Dolayısıyla burada bakıyorsunuz insan profillerine; o da vatandaşımız, öbürü de vatandaşımız. Siz niye bu ülkenin gencecik insanlarını, üniversite öğrencilerini dahi bu kadar öfke ve nefretle dolduracak bir siyaset yapıyorsunuz ki? Yani yazık günah değil mi?”
“Anayasanın açık hükmü ihlal ediliyor”
“Yaşadıklarımız, çok değer verdiğim bir meslektaşınızın tabiriyle ‘anayasal düzene darbe’. Gerçekten bir hukuk devletinde kesinlikle yaşanmaması gereken şeyler yaşanıyor ülkede. Ve anayasanın çok açık bir hükmü olmasına rağmen, anayasanın açık hükmü ihlal ediliyor. Anayasanın açık hükmü ne diyor size şuradan okuyayım. 153. Madde, ‘Anayasa Mahkemesi kararları, yasama yürütme ve yargı organlarını, idari makamlarını ve gerçek ve tüzel kişileri bağlar’ diyor. Çok açık. Yani Anayasa Mahkemesi kararları, diğer tüm yargı organlarını bağlayan kararlardır. Ve bunun ihlali demek, açık bir anayasa ihlali. Şu an bunu dünyada hangi hukukçuya gösterirseniz gösterin aynı kanaate ulaşacaktır, aynı şeyleri söyleyecektir.”
“Ülkeyi yöneten zihniyet diyor ki, işime gelmeyeni hapse atmalıyım”
“Ülkeyi yöneten zihniyet diyor ki, ben aklıma geleni yapmalıyım. İşime gelmeyeni hapse atmalıyım ve onları kimse çıkartmamalı. Bu yönetim zihniyetinin ülkeyi getirdiği nokta bu maalesef. Ülkede yargı bağımsızlığı diye bir şey zaten uzunca bir süredir kalmamıştı. Hele hele şu anda, Anayasa Mahkemesi’nin kararlarına uymama, bu kararlara saygı duymama süreciyle beraber, bu ülke artık hukuki güvenliğin ya da diğer bir tabirle hukuk güvenliğinin olmadığı bir ülke haline geldi.”
“Yargının kendi içinden yargıya yapılmış büyük bir darbe”
“Anayasa Mahkemesi’nin kararlarını beğeniriz ya da beğenmeyiz, işimize gelir ya da gelmez, ama Anayasa Mahkemesi’nin kararları uygulanır. Aksi halde Türkiye’de bütün bu sistemin, anayasal düzenin çivisini çıkarmak anlamına gelir. Hele hele bunun bizzat Yargıtay’ın bir dairesi tarafından yapılıyor olması, yani Yargıtay üyelerinin eliyle, 3. Ceza Dairesi eliyle anayasal düzenin çivisinin sökülmesi, gerçekten yargının kendi içinden yargıya yapılmış büyük bir darbe.”
“Her seçim bu ülkenin vatandaşlarını birbirine düşman etmek için adeta bir araç olarak kullanılıyor”
“Seçime doğru giderken arka arkaya bu yaşadıklarımız, Suudi Arabistan’daki kupa, arkasından 1 Ocak sabahı yapılan Filistin’le ilgili mitingin sonrasında yaşananlar; biz biraz siyasi ortamın fazla gergin ve kutuplaştırıcı motivasyonla yürüdüğünü görüyoruz. Siyasi partiler böyle ortalığı gerelim, kutuplaştıralım, herkes kendi mahallesinde toplansın, seçime öyle gidelim gibi bir eğilimdeler, bazı siyasi partiler. Bunu da ülkemiz adına riskli görüyoruz. Bu ülke artık gerile gerile gerile yoruldu. Her seçim bu ülkenin vatandaşlarını birbirine düşman etmek için adeta bir araç olarak kullanılıyor. Seçimi kazanmak isteyen bir grup vatandaşı diğer grupla adeta düşmanlaştırıyor.”
“Yabancı bir ülkeyi suçlamak en kolay çıkış”
“Yani o protokolü imzalayanlar eğer korktukları, çekindikleri bir şey yoksa açıklasınlar, kamuoyu incelesin, hukukçular baksın etsin, kim neyin altına imza atmış, kim sözünde durmuş, kim sözünde durmamış. Yoksa başkasını suçlamaktan kolay bir şey yok. Yani halkımızın önemli bir kısmının hassas olduğu konuları tema yapıp, yabancı bir ülkeyi suçlamak en kolay çıkış yani. Belki karşı tarafta problemli olabilir. Onlar da protokole uymamış olabilir. Ama en azından bizim tarafın çıkıp bunu açıklaması lazım."
“Bu kriz işimize yarayabilir diye düşünenler de var”
“Bir komplo teorisi olarak da düşünmesini istemem ama, bu olay üzerinden sanki bir kriz çıksın diyeadeta birileri çabaladı diye ben izliyorum şöyle baktığımda. Oradaki krizden, 31 Mart’ta da seçim var ya, tam 3 ay kalmış seçime, o seçime doğru buradaki bir krizden nemalananlar, adeta bu kriz işimize yarayabilir diye düşünenler de var gibi geliyor bana.”
“Bizim büyükelçimiz Riyad’da değil mi? Hiç adını duyduk mu?”
“Öncelikle tabii çok büyük bir skandal, çok büyük bir basiretsizlik ve çok büyük bir yönetim beceriksizliği. Şu var ki, Gazi Mustafa Kemal Atatürk bu ülkenin ortak değeridir. Dolayısıyla Atatürk'e saygısızlık hiçbir şekilde kabul edilemez. Önce onu bir ilke olarak şöyle bir kenarda her zaman tutmamız gerekiyor. Ama bunun hemen yanında da, böylesine bir önemli kriz, iki ülke arasında çıkabilecek önemli bir krizde, diplomasinin devreye girmemesini ben hayretle izledim. Normal şartlarda böyle bir durumda iki ülkenin Dışişleri Bakanlığı'nın hemen devreye girmesi lazım. Ki bizim orada bir büyükelçimiz var. Bizim büyükelçimiz Riyad’da değil mi? Hiç adını duyduk mu?”
“Muhalefet tarafında da kutuplaştırma eğilimlerinin çoğaldığını görüyorum”
“İktidarın bir kutuplaştırma çabası var ama, ben maalesef son birkaç aydır muhalefet tarafında da kutuplaştırma eğilimlerinin çoğaldığını görüyorum. Yani muhalefette de kutuplaştırayım, öyle seçmenimi konsolide edeyim diye. Hele hele bu seçimlerden sonra, genel seçimlerde o 48-52 sonucundan sonra, muhalefet partilerinin bazılarında da bu eğilim var. ‘Biz de bari kimlik siyaseti yapalım, biz de bari kendi ideolojimiz doğrultusunda bir çizgi izleyelim, biz de biraz gerelim.’ Ben bu eğilimleri de görüyorum. Hele hele, bu Suudi Arabistan’daki maç meselesi olsun, ister bu son miting meselesi olsun, bazı söylenenlere kulağım, bu insan bunu söyleyemez diyorum. Bunu söylemiş olamaz diyorum.”
“Gerçek enflasyon ancak hukukla, adaletle düşer”
“Gerçek enflasyon ancak hukukla, adaletle düşer.Bir hukuk devleti olmakla, hukukun üstünlüğü ilkesini bu ülkede yaşatmakla düşer. Yoksa Merkez Bankası'na talimat ver, faizi artırsın; vergi sal milletin üzerine, sonra ‘Para politikasını sıkıştırdım faizi artırarak, maliye politikasını sıkıştırdım vergi artırarak, bakın görün enflasyon düşecek.’ Olmaz. Düşmez. Öncelikle şu anda ülkeyi yönetenlergerçekten enflasyonu düşürmek istiyorlarsa, Türkiye'nin gerçek anlamda bir hukuk devleti olduğunu bir ispat etmeleri lazım.
Manisa Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu, William Shakespeare'in ölümsüz eseri 'Romeo ve Juliet'i sanatseverlerle buluşturdu. Belediye Başkanı Besim Dutlulu, oyunu eşi ve protokol üyeleriyle birlikte izledi.
Manisa Büyükşehir Belediyesi'nin 'Destek Bizden Hasat Sizden' projesi kapsamında 17 ilçede yüzde 75 hibe destekli tohum dağıtımı tamamlandı.
Manisa Büyükşehir Belediyesi, 2025 yılı için belirlediği 700 kilometrelik sathi kaplama hedefine yıl bitmeden ulaştı. Çalışmalar kapsamında 5 milyon metrekare alanda yol yenileme işlemi gerçekleştirildi.
Eski nikah sarayının modern sosyal hizmet merkezine dönüştürülmesiyle Sevgi Eli artık kendi binasında hizmet veriyor
Denizli Büyükşehir Belediyesi, 5 Kasım 2025'te 12. Uluslararası Ege Âşıklar Bayramı'na ev sahipliği yapacak. Etkinlikte 13 ozan sahne alacak ve öncesinde liselerde özel buluşmalar düzenlenecek.
Karabük Belediye Başkanı Özkan Çetinkaya, tarihi Yazlık Sinema'da devam eden restorasyon çalışmalarını incelediğini açıkladı.
Karabük Belediye Başkanı Özkan Çetinkaya, şehrin esnaflarından Ersöz kardeşlerin babası Mustafa Ersöz'ün vefatı nedeniyle başsağlığı mesajı yayımladı.
Karabük Belediye Başkanı Özkan Çetinkaya, Esma ve Sinan çiftinin nikah törenini gerçekleştirdi. Çiftlere ömür boyu mutluluk dileyen Çetinkaya, her iki aileyi de tebrik etti.
Çetin Altay ve Özlem Karaaytu'nun rol aldığı komedi oyunu, 100. Yıl Kültür Merkezi'nde yoğun ilgiyle sahnelendi ve seyircilere kahkaha dolu bir akşam yaşattı.
Keçiören Belediyesi ve Ankara Emniyet Müdürlüğü iş birliğinde düzenlenen etkinlikte 19 kursiyere sertifika verildi, 122 LGS öğrencisine moral desteği sağlandı.
Keçiören Belediyesi, çocuk koruma farkındalığını artırmak amacıyla Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü işbirliğiyle eğitim programı düzenledi.
Mamak Kültür Merkezi'nin 101. yılında tiyatro kurslarıyla 150 öğrenci eğitim görüyor. Kursiyerlerden dördü prestijli güzel sanatlar liselerini kazanarak başarı elde etti.
2. İzmir Balkon ve Bahçe Bitkileri Festivali 7 Kasım’da başlıyor
Meslek Fabrikası, mobilya sektörüne nitelikli eleman kazandırıyor
Türkiye'nin Eylül ayı ihracatı %2,8 artışla 22,6 milyar dolara yükselerek tarihin en yüksek Eylül ayı ihracatı gerçekleşti. Üçüncü çeyrekte turizm geliri %3,9 artışla 24,3 milyar dolar oldu.
PwC’nin ‘Efsane Cuma Dosyası 2025’ araştırması tüketici davranışlarına mercek tutuyor
Walmart, Wayfair ve Coupang gibi küresel pazaryerleriyle yapılan stratejik görüşmeler, Türk firmalarının e-ihracat kapasitesini artırmayı hedefliyor.
Kahramanmaraş'ta düzenlenen Deprem Bölgesi Değerlendirme Toplantısı'nda konuşan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, 11 ilde 2.380 kişi hakkında ceza soruşturması başlatıldığını açıkladı.
Bakan Yılmaz Tunç, Besni Adalet Sarayı'nın açılışında deprem davalarında yüzde 72'lik çözüm oranına ulaşıldığını açıklarken, terörsüz Türkiye inşası konusunda Meclis'te geniş mutabakat olduğunu belirtti.