Tarih: 04.02.2025 13:54

Anayasada Laikliğin 88. Yıl Dönümü

Facebook Twitter Linked-in

 

Demokrasi, özgürlük ve eşitliğin teminatı laikliktir

5 Şubat 1937 tarihinde yapılan değişiklikle, 1924 Anayasası’na Cumhuriyetin temel nitelikleri arasına eklenen laiklik ilkesi, 1961 ve 1982 Anayasalarında da "devletin değiştirilemez, değiştirilmesi teklif edilemez temel nitelikleri" arasında yer almıştır.

Laiklik, yalnızca din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılmasını öngören bir ilke değil, aynı zamanda her alanda aklın, bilimin ve ulusal egemenliğe dayanan hukuk kurallarının temel alındığı bir yaşam biçimidir.

Eğitimde, yönetimde ve hukukta laiklik ilkesinin tam anlamıyla uygulanması; din ve vicdan özgürlüğünün, barış içinde bir arada yaşamamızın ve özgür düşüncenin temelini oluşturur. Kadın-erkek eşitliği demokrasinin temel kriteridir ve çağdaş demokrasilerin ön koşulu laikliktir. Hukuk birliğinin ve demokrasinin olmazsa olmaz koşulu olan laiklik, aynı zamanda kadının insan haklarının ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin güvencesidir. Ancak son yıllarda, çağdaş uygarlığın ve demokrasinin temel taşı olan laiklik göz ardı edilmekte; eğitimden ekonomiye, aileden siyasete kadar yaşamın her alanında dine referanslı bir yaşam biçimi dayatılmakta ve laiklik ilkesi adeta yok sayılmaktadır.

İslam dünyasında laiklik ilkesini hukuki ve siyasi gerekleriyle yerine getirebilmiş olan tek devlet, Türkiye Cumhuriyeti’dir 

Laiklik ilkesinin korunması amacıyla Anayasa’nın 24. maddesinde, kimsenin devletin sosyal, ekonomik, siyasi veya hukuki temel düzenini kısmen de olsa din kurallarına dayandıramayacağı özellikle vurgulanmıştır. Ayrıca, “her ne suretle olursa olsun dini veya din duygularını yahut dince kutsal sayılan şeyleri istismar edemez ve kötüye kullanamaz” hükmüne yer verilmiştir. İslam dünyasında laiklik ilkesini hukuki ve siyasi gerekleriyle yerine getirebilmiş olan tek devlet, Türkiye Cumhuriyeti’dir. Bu değeri bilmek, savunmak ve kararlılıkla korumak hepimizin görevidir.

Özgür düşünce ve aydınlık gelecek için laiklik şarttır

Sonuç olarak, özgür düşüncenin, demokrasinin ve kadın haklarının güvencesi olan laikliğin korunmasına; ailede, eğitimde, siyasette ve yaşamın her alanında aklın ve bilimin önderliğinin kabul edilmesine her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyulmaktadır.

Av. Nazan Moroğlu




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —