Tarih: 04.06.2025 19:21

Çevreyi korumak hepimizin insanlığa borcudur

Facebook Twitter Linked-in

5 Haziran Dünya Çevre Günü’nde Uyarıyoruz

 

Avukatlar Vakfı Başkan Yardımcısı Av. Nazan Moroğlu 5 Haziran Dünya Çevre Günü vesilesiyle yaptığı açıklamada, çevrenin korunmasının yalnızca bugünün değil, gelecek kuşakların yaşam hakkını savunmak anlamına geldiğini vurgulayarak, herkesin yaşanabilir bir dünya bırakma sorumluluğuna sahip olduğunu belirtti.

5 Haziran, 1972 yılında Birleşmiş Milletler Çevre Konferansı’nda alınan kararla tüm dünyada “Dünya Çevre Günü” olarak kabul edilmiştir. Bu tarih, çevre bilincinin yaygınlaştırılması, sağlıklı bir yaşamın teminatı olan doğa dengesinin korunması ve sürdürülebilir kalkınma hedefleri doğrultusunda toplumların harekete geçirilmesi açısından büyük önem taşımaktadır.

Ancak bugün, çevre konusunda alarm veren bir tablo ile karşı karşıyayız. İklim krizinin etkisiyle her yıl daha yıkıcı hâle gelen orman yangınları, plansız kentleşme, su kaynaklarının kirletilmesi, tarım alanlarının ve su havzalarının yok edilmesi gibi geri dönülmez çevresel kayıplar yaşanmaktadır. Bu kayıplar, yalnızca doğaya değil, aynı zamanda insan sağlığına, toplumsal yaşam kalitesine de zarar vermektedir.

Bilimsel raporların ve hukukçuların tüm uyarılarına rağmen ısrarla sürdürülen Kanal İstanbul Projesi, bu anlamda çevreye yönelik en ciddi tehditlerden biridir. Doğal su yolu olan İstanbul Boğazı’nın hemen yanı başında, bilim dışı ve kamu yararını gözetmeyen bir anlayışla yapılmak istenen bu proje; İstanbul’un su kaynaklarını, tarım alanlarını, ekolojik dengesini ve sosyo-kültürel yapısını tehdit etmektedir. Üstelik bu projeye karşı çıkan yurttaşlar, bilim insanları ve çevre gönüllüleri yalnızca fikir beyan ettikleri için tutuklanmakta, susturulmak istenmektedir. Oysa çevreyi korumak anayasal bir sorumluluk, ifade özgürlüğü ise temel bir haktır. Doğayı savunmak suç değil, bir yurttaşlık görevidir.

Çevreye yönelik her tahribat, yalnızca bugünü değil, gelecek nesillerin yaşam hakkını da tehlikeye atmaktadır. Bu nedenle çevre politikalarının, bilimsel veriler ve kamu yararı temelinde yeniden şekillendirilmesi zorunludur. Doğal yaşam alanlarının korunması, çevreye duyarlı kentleşme politikalarının benimsenmesi ve doğa ile uyumlu kalkınma anlayışının yerleşmesi bir tercih değil, artık bir zorunluluktur.

5 Haziran’ı kutlamıyoruz, 5 Haziran’da uyarıyoruz! Çevreyi korumak yalnızca bir görev değil; insanlığa ve gezegenin geleceğine karşı yerine getirilmesi gereken hayati bir sorumluluktur.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —