Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB), ihracat gelirlerinin Türk Lirası'na dönüşümünü teşvik amacıyla uyguladığı kur dönüşüm desteği yüzde 2’den yüzde 3’e çıkarıldı. 3 Mayıs 2025 itibarıyla yürürlüğe giren bu düzenleme, ihracat gelirlerinin yüzde 35’inin Türk Lirası’na çevrilmesini zorunlu kılıyor. Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Yeminli Mali Müşavir ve Eski Vergi Müfettişi Bekir Güneş, kur dönüşüm desteğinin artırılmasının olumlu bir adım olduğunu ancak ihracatçının artan maliyetleri karşısında bunun yetersiz kalabileceğini vurguladı.
“Dönüşüm desteği rezervleri destekliyor, TL’yi cazip kılıyor”
Kur dönüşüm desteğinin hem Merkez Bankası rezervlerine katkı sağladığını hem de Türk Lirası’nı teşvik edici bir unsur olarak öne çıktığını belirten Güneş, şunları söyledi:
“Kur dönüşüm desteği, ihracatçılar ve döviz kazanan şirketler için teşvik niteliğinde. Türk Lirası’nın cazibesini artırmayı ve döviz tevdiat hesaplarındaki ağırlığı azaltmayı amaçlıyor. Aynı zamanda Merkez Bankası’nın rezervlerini artırarak piyasadaki döviz arzını güçlendiriyor.”
“Yüzde 3 destek ihracatçı için yetersiz, yüzde 10 civarında destek şart”
Desteğin artırılmasının olumlu bir gelişme olmakla birlikte, ihracatçının küresel ölçekte rekabet edebilmesi için daha güçlü bir finansman desteğine ihtiyaç duyduğunu vurgulayan Güneş, “Bu adımlar kısa vadede piyasada istikrar sağlamak açısından işlevsel. Ancak yüzde 3’lük destek, ihracatçının artan maliyetleri ve finansman ihtiyacı göz önüne alındığında yetersiz kalıyor. Cari açığı kapatmak için ihracatçıya yüzde 10 civarı kur dönüşüm desteği verilmesi zorunlu” dedi.
“Dövizini bozduran firma aynı gün tekrar döviz alabiliyor”
Zorunlu dönüşüm uygulamasının bazı firmalar üzerinde baskı oluşturduğuna dikkat çeken Güneş, özellikle ithal girdiye dayalı üretim yapan ihracatçıların kur riskiyle karşı karşıya kaldığını ifade etti:
“Zorunlu dönüşüm uygulaması, özellikle ithalata dayalı üretim yapan firmalar için ek kur riski ve maliyet yaratabiliyor. Bu firmalar döviz gelirini bozdurduktan sonra tekrar döviz almak zorunda kalabiliyor. Bu da kur farkından kaynaklı zararlar doğurabiliyor.”
“Yapısal politikalarla desteklenmezse geçici bir çözüm olur”
Türkiye’nin ekonomik dönüşüm sürecinde bu tür teşviklerin tek başına yeterli olamayacağına işaret eden Güneş, uzun vadede piyasa dostu yapısal politikaların önemine dikkat çekti:
“Piyasa güvenini artıran, öngörülebilirliği yükselten yapısal politikalar ihracatçının önünü görmesini kolaylaştırır. Kur destekleri faydalı olabilir ama bunlar teşvik edici şekilde uygulanmalı. Zorunluluk haline geldiğinde firmaların finansal esnekliğini azaltabiliyor.”
2025 Fındık Rekoltesi Alarm Veriyor: Üretici Uyanık Olmalı!
Tugay: Bu topraklarda tarımın ve hayvancılığın ölmesine asla izin vermeyeceğiz
PETLAS HER YIL YARIM MİLYON TON ATIK SUYU EKONOMİYE GERİ KAZANDIRACAK!
Gökhan Erol: “Bu Dönem, Dijitalleşen İhracatçılar İçin Altın Bir Fırsat”
Fındık Üreticisi İsyanda: “Bu Fiyatlarla Ayakta Kalmak İmkânsız”
Moody’s, İzmir’in ulusal kredi notunu “Aaa” seviyesine yükseltti
Karsan’ın Teknolojisiyle Öncü Elektrikli Araçları Romanya’nın İlk Tercihi Olmaya Devam Ediyor!
Türkiye’den Dünyaya Yayılan Güvenin Adı; Trimbox 18 Yaşında!
İZMAR tüketicinin cebini üreticinin alın terini koruyor
“Bekleyen talep, faiz düşüşü ve kampanyalarla harekete geçecek”
Albayrak Beton ‘Teraphill 15’ projesinde yaz kampanyası başlattı
Başoğlu Kablo TİM’in İhracatın Şampiyonları Töreni'nden Azim ve İlhamla Döndü
Kuzey Afrika’dan Kafkasya’ya geniş bir coğrafyaya ihraç ediyor. Bu sayede hem Yanmar’ın küresel büyüme stratejisinegüçlü bir destek sağlıyor
Başoğlu Kablo Elfack 2025 Fuarı’nda Ürünlerini Sergiledi
Frost & Sullivan, Karsan’ı Avrupa’da “Yılın Şirketi” Olarak Ödüllendirdi!