TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan yazdı: CHP güven veriyor

TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan yazdı: CHP güven veriyor

TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan yazdı: CHP güven veriyor

 

 

Türkiye Komünist Partisi (TKP) Genel Sekreteri Kemal Okuyan’ın, soL Haber Portalı’nda “CHP güven veriyor” başlıklı yazısı yayınladı. CHP lideri Özgür Özel’in dış politikaya dair seçimlerden önce ve sonra farklılık gösteren değerlendirmelerine, atılan “normalleşme” adımlarına değinen yazıda CHP’nin kime güven verdiği sorularak “CHP’nin uluslararası alanda sahaya çıkması, Türkiye adına konuşmaya başlaması hiç şaşırtıcı değil. Konu sadece bir iktidar hazırlığı olarak görülemez, ortada kurulu düzenin sahibi olan sınıfın büyük bir başarısı var.” vurgusu yapılıyor. 

 

Yazının tamamı şöyle:

 

 

CHP güven veriyor…

 

 

 

 

 

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel 26 Nisan’da Manisa Kula’da “bu millet bize iktidar görevi verene kadar bu ülkede ana muhalefet partisiyiz. Ülke dışında, yurt dışında Türkiye'nin partisiyiz” dedi.

 

 

 

Sonra geçtiğimiz günlerde Habertürk’de işi yüzdeye vurarak şunu söyledi: “Yurt dışına gitmeden önce Dışişleri Bakanlığı’ndan brifing almam lazım. Dönüşte de bizim bilgi vermemiz gerek. Dış politikada yüzde 85 benzer şeylerde birleşiyor olmamız lazım. Sayın cumhurbaşkanı pozitif yaklaşıp talimat verdi”.

 

 

 

İç politika ile dış politikayı birbirinden ayrıştırmanın, “Türkiye sınırlarının dışına çıktığımızda ülkemizin çıkarlarını savunuruz” ezberinin sığlığına geleceğim. Ama önce bir hatırlatma gerekiyor. Özgür Özel daha önce farklı vurgularla konuşuyordu. Örneğin 2020 yılında Politik Yol’da yayımlanan yazısında “Türkiye, Beyaz Saray ile Kremlin arasında sarkaç gibi sallanan, ilkesiz ve akılsız bir dış politikaya savrulmaktadır” diyor, “Amerika Birleşik Devletleri ile Rusya arasında sıkışan, Ortadoğu ve AB başta olmak üzere pek çok alanda geleneğin dışına çıkan bu dış politikadan ve bu söylemden kurtulabilmek gerekmektedir. Bu da ancak yeniden komşu ülkelerdeki iç politik çekişmelerde taraf olmayan, askeri güç yerine diplomasiye alan açabilen, söylediğinin ağırlığını tüm taraflara hissettirecek Hariciye geleneğimize geri dönmek ile mümkün olabilecektir” diye ekliyordu.

 

 

 

Aslında Özel’in AKP’nin dış politikasını neredeyse tamamen karşısına alan üslubu, Genel Başkan olduktan sonra, 31 Mart seçimlerine kadar devam etti. Geçtiğimiz Kasım ayında Türkiye’nin dış politikasının “tutarsız” olduğunu söylerken Özgür Özel lafını hiç sakınmıyordu.

 

 

 

Haksızlık etmeyelim, Özgür Özel dış politikanın yüzde 85’inde aynı şeyleri savunuyoruz demiyor. Bu oranı bir hedef olarak ortaya koyuyor. Ancak yine de, tutarsız ve akılsız bir dış politika pratiğini ekseriyetle uzlaşılan bir çizgiye getirmenin sadece Erdoğan’ı ikna ederek mümkün olmadığını herhalde Özel de biliyordur. Demek ki, CHP de bir şeyler yapacak, daha dikkatli ve sorumlu davranacak…

 

 

 

Cumhuriyet Halk Partisi iktidara mı hazırlanmaktadır yoksa Özgür Özel’in normalleşme diye adlandırdığı bir süreçle Türkiye’nin yarısının AKP ile kavga etmeyi bırakıp AKP ile birlikte yaşamayı öğrenmesi için üzerine düşeni mi yapmaktadır, bunu zaman gösterecek.

 

 

 

Belki de ikisi birden…

 

 

 

Araya bir hatırlatma sıkıştırmak istiyorum. Normalleşme sözcüğünü yıllar öncesinde CHP’nin de içinde bulunduğu parlamento içi muhalefet için biz kullanıyor ve kozmetik bazı iyileştirmelerle birlikte AKP Türkiyesini normalleştirmek istediklerini söylüyorduk. Şimdi Özgür Özel’e “bravo” diyenler arasında o sıralar bizi haksızlıkla suçlayanlar da vardı.

 

 

 

Her ne ise…

 

 

 

Seçim sonrasında Özgür Özel dış politikada “yapıcı” bir tutum almaya başladı çünkü bugünkü Türkiye’nin hiç de “tek adam rejimi”nden ibaret olmadığını biliyor.

 

 

 

CHP Türkiye’de iktidar olsun-olmasın, önemli bir aktör haline gelecekse, sermayeye güven vermek, ikna etmek zorundadır.

 

 

 

Bu yetmez. Birkaç yazıdır değindiğim gibi, sermaye egemenliğinin en önemli taşıyıcısı olsa bile kendine özgü dinamikleri olan devlete güven vermek de bir o kadar önemlidir.

 

 

 

Dahası var. İddialı bir parti olmak için büyük bir rekabet ve çatışmaya konu olan uluslararası arenada, birbirinden farklı çıkarlara sahip olan, hatta birbirinin karşısında konumlanan aktörlere güven vermek gerekiyor.

 

 

 

Kemal Kılıçdaroğlu’nun Genel Seçimlerden birkaç hafta önce parmağını sallayarak Rusya’ya “biliyoruz seçimlere müdahale edeceksin, sakın bunu deneme” türünden bir paylaşımda bulunmasını hatırlayalım. Moskova bu mesaja doğal olarak bir anlam veremedi ama her tür Rus karşıtlığını güle oynaya karşılayan ABD ve müttefikleri de bir anlam veremedi. Veya şöyle söyleyeyim, Kılıçdaroğlu bu ve benzer davranışlarıyla kimseye güven vermedi.

 

 

 

Şu anda CHP bir düzen partisi olarak güven vermesi gereken her yere güven vermeye başlamıştır. Hatta Özgür Özel’in iktidar kanadıyla müzakerelerinin CHP Genel Başkanlığından öncesine dayandığını, bu anlamda CHP içindeki seçenekler arasında bir tercih haline geldiğini, İmamoğlu’nu dengeleyecek bir unsur olarak görüldüğünü söyleyebiliriz.

 

 

 

Bu anlamda CHP’nin uluslararası alanda sahaya çıkması, Türkiye adına konuşmaya başlaması hiç şaşırtıcı değil. Konu sadece bir iktidar hazırlığı olarak görülemez, ortada kurulu düzenin sahibi olan sınıfın büyük bir başarısı var. Türkiye’deki normalleşmenin mimarı çok uluslu tekellerdir. Ve hayat pahalılığı ile boğuşan on milyonlar “Mehmet Şimşek politikalarının alternatifi olmadığı”na iktidardan muhalefete bütün partiler tarafından ikna edildiyse, toplumsal adaletsizlikte Türkiye başa güreşirken halka 2028’deki seçime kadar sabır telkin ediliyorsa şimdilik başarmışlar demektir.

 

 

 

Özgür Özel’in görevi müzakeredir. Müzakerede sonuç almayınca müzakere edebilmek için “mücadele”dir!

 

 

 

Dış politikada Özgür Özel’in daha önce söylediklerinden farklı olarak bir “sorumluluk” duygusuyla hareket edeceğini dillendirmesinin nedeni, Türkiye’nin dış politikasının ana hatlarının pek değişmeyecek olmasıdır.

 

 

 

Bunun nedenini dış politikanın özgünlüğünde aramanın anlamı yok. Çünkü içeride de CHP ana hatları değiştirmek niyetinde değil!

 

 

 

İddia edildiği gibi dış politikada herkesi içine alan bir ulusal çıkar yoktur, bu büyük bir yalandır. Örnek olsun, TL’nin güçlü paralar karşısında değer kaybetmesini isteyen ihracatçı lobisinin yalnızca para politikaları değil dış politikadaki ihtiyaçları ile emekçi halkı geçtim, bazı sermaye kesimlerinin çıkarları bile her zaman örtüşmüyor. Ama asıl mesele elbette patronlar ile işçiler artasındaki çıkar farklılıklarının dış politikaya yansımalarıdır. NATO üyeliği ve ABD ile yakın işbirliği halkımızın mutlak olarak zararınadır. Burada “ulusal çıkar” diye yutturdukları küçük bir kesimin ihtiyaçlarından ibarettir.

 

 

 

Varsayalım ki, küçük bir azınlığın çıkarları için ya da bir karşı devrimci misyon doğrultusunda bir ülkeyle savaşmaya başlayacaksınız, sonra içeriye dönüp “bu memleket meselesi” diyeceksiniz!

 

 

 

Ne münasebet!

 

 

 

Böyle meselelerde yüzde 85 nasıl hesaplanacak onu merak ediyorum.

 

 

 

Bir de Özgür Özel’in mektup yolladığı 120 sosyal demokrat lider konusu var.

 

 

 

Biliyorsunuz Özgür Özel Sosyalist Enternasyonel’de Başkan Yardımcılığı görevini de üstlendi. Bu örgütü bazıları sosyalist sanıyor, hiçbir ilgisi yok. Alman Sosyal Demokrat Partisi yıllarca Sosyalist Enternasyonal’i Alman emperyalizminin ihtiyaçları doğrultusunda tepe tepe kullandı, sonra posası çıkmış bu örgütü orta yerde bırakıp çekti gitti. İngiliz İşçi Partisi de benzer bir tutum takınınca Sosyalist Enternasyonal krizden bir türlü çıkamayan Fransız Sosyalist Partisine ve İberya’nın hâlâ etkili iki partisine kalmış oldu. Tümüyle önemsiz değil kuşkusuz ama Sosyalist Enternasyonal emperyalist dünya içindeki bütün çekişme ve çelişkileri içinde barındıran, ortak bir doğrultu belirleyemeyen bir örgüt durumunda.

 

 

 

Ha, Özgür Özel’in çabalarının elbette bir anlamı var; Avrupa’daki sosyal demokrat partilerin Türkiye’deki normalleşmeye destek olması fazlasıyla mümkündür. Ne de olsa Erdoğan’ın Türkiye’deki yükselişinde onların büyük emeği geçmişti. Şimdi de AKP Türkiyesi ile ana muhalefetin işbirliği en çok Avrupa Birliği’ni memnun edecektir.

 

 

 

Özetle, Özgür Özel güven vermeye devam etmektedir.

 

 

 

Asıl soru şudur: Kime?

 

 

https://haber.sol.org.tr/yazar/chp-guven-veriyor-393327



POLİTİKA 13.05.2024 10:30:00 0

Yalova Belediye Başkanı Mehmet Gürel, Mustafakemalpaşa Mahallesi'ndeki Çalışmaları Yerinde İnceledi

Yalova Belediye Başkanı Mehmet Gürel ve Başkan Yardımcısı Murat Tiryaki, Mustafakemalpaşa Mahallesi'nde süren altyapı ve üstyapı çalışmalarını yerinde denetledi. Başkan Gürel, asfaltlama ve istinat duvarı yapım çalışmalarını yakın

Eskişehir'de Hayvan Bakımevi ve Doğal Yaşam Alanı İnşaatı Hızla İlerliyor

Eskişehir Büyükşehir Belediyesi, Sarısungur Mahallesi'nde 10 bin 750 metrekarelik alana yayılan Hayvan Bakımevi ve Doğal Yaşam Alanı projesini tamamlama çalışmalarını sürdürüyor.

Kayseri'de 29 Ekim Katlı Kavşağı hizmete açıldı

Büyükşehir Belediyesi'nin 268 milyon TL'ye mal olan katlı kavşağı, Talas-Organize Sanayi ile Erciyes-şehir merkezi arasındaki ulaşımı rahatlatacak. Kasım ayında Kartal Katlı Kavşağı ihalesi yapılacak.

Konya ve Şiyan Belediye Başkanları Kardeş Şehir İlişkilerini Görüştü

Çin'in Şiyan kentinden gelen belediye başkanı ve heyeti, Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay ile bir araya gelerek ikili ilişkileri ve iş birliği imkanlarını değerlendirdi.

ASAT, kırsal mahallelere 139,5 milyon TL'lik içme suyu yatırımı başlattı

Döşemealtı ve Korkuteli'de 5 mahalleye 100 bin metre yeni içme suyu hattı döşeniyor, 5 bin abone kesintisiz suya kavuşacak

Cumhuriyetin 102. Yılı Hamamözü'nde Coşkuyla Kutlandı

Hamamözü Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen törenle Cumhuriyetin 102. yılı kutlandı. Törene ilçe protokolü ve vatandaşlar katıldı.

ZORUNLU EĞİTİMDE, 5+3 SİSTEMİNE GEÇİLMELİ…

Bir süre önce Saadet Partisi Samsun Milletvekili sayın Mehmet Karaman’ın TBMM’de ‘Zorunlu Eğitimin 8 yıla indirilmesi’ hususunda bir konuşma yapmıştı.

Şehit Burak Aydoğan Caddesi Tramvay Çalışmaları Sonrası Trafiğe Açıldı

Konya Büyükşehir Belediyesi, Stadyum-Şehir Hastanesi Tramvay Hattı'nın birinci etabında Şehit Burak Aydoğan Caddesi'ndeki asfalt çalışmalarını tamamlayarak caddede çift yönlü trafik akışını yeniden başlattı.

Çanakkale'de Kasım Ayında Kültür Sanat Etkinlikleri Başlıyor

Çanakkale Belediyesi, Kasım ayında konserler, tiyatro oyunları, sergiler ve çocuk etkinliklerinden oluşan zengin bir kültür sanat programı hazırladı.

Şanlıurfa'da 3. İyi Pamuk Tarla Günü Etkinliği Gerçekleştirildi

GAP Bölge Kalkınma İdaresi ve UNDP işbirliğinde düzenlenen etkinlikte sürdürülebilir pamuk üretimi ve markalaşma vurgulandı.

Patnos'ta Ağaçlandırma Çalışmaları Devam Ediyor

Ağrı'nın Patnos ilçesinde daha yeşil ve yaşanabilir bir çevre oluşturmak amacıyla ağaçlandırma çalışmaları sürüyor.

Antalya'da otogarda usulsüz hayvan ve balık taşımacılığına operasyon

Zabıta ekipleri otobüs terminalinde yaptığı denetimlerde Tayland'dan süs balıkları, izinsiz avlanan kalkan balığı ve canlı kümes hayvanlarına el koydu

Altın Portakal'da Şerif Gören anıldı, sinema sektörü masaya yatırıldı

62. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde usta yönetmen Şerif Gören panelle anılırken, çocuk belgeselleri ve sinema emekçilerinin sorunları da ele alındı.

ÇOMÜ'de Öğrencilere Sıcak Çorba İkramı Başlıyor

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi'nde 3 Kasım 2025'ten itibaren öğrencilere üç farklı yerleşkede belirli gün ve saatlerde sıcak çorba dağıtımı yapılacak.

İzmir Şehir Tiyatroları’ndan Cadı Kazanı için görkemli prömiyer

İzmir Şehir Tiyatroları’ndan Cadı Kazanı için görkemli prömiyer

“Göreve geldiğimizden beri Körfez iyiye gidiyor”

“Göreve geldiğimizden beri Körfez iyiye gidiyor”

Patnos'ta 300 Metrelik Havuz Projesi Hayata Geçiyor

Patnos Belediyesi, vatandaşların keyifli vakit geçirebileceği 300 metrelik havuz projesi kapsamında oturak ve kamelya montajlarını tamamlıyor.

Şehitkamil Belediye Başkanı Yılmaz, Emniyet Müdürlerini Ziyaret Etti

Şehitkamil Belediye Başkanı Umut Yılmaz, Şahinbey ve Şehitkamil İlçe Emniyet Müdürlerini ziyaret ederek güvenlik hizmetleri ve iş birliği konularını görüştü.

Kâğıthane'de Can Dostlar Ofisi Sokak Hayvanları İçin Hizmete Hazırlanıyor

Kâğıthane Belediyesi'nin 10 dönüm arazi üzerine kurduğu Can Dostlar Ofisi, sokak hayvanlarına modern sağlık hizmeti verecek. Merkezde 200 hayvan kapasiteli barınma alanı ve tam donanımlı veteriner klinikleri bulunuyor.

Hamamözü'ne 94 TOKİ Konutu Yapılıyor

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın liderliğinde yürütülen sosyal konut projesi kapsamında Hamamözü ilçesine 94 yeni konut kazandırılıyor.

Haliliye'de Park Yenileme Çalışmaları İlçeyi Güzelleştiriyor

Haliliye Belediyesi, ilçe genelindeki parkları yenileyerek yeşil alanları modern ve konforlu hale getiriyor. Tandoğan Parkı'nda tamamlanan çalışmalarla vatandaşlara yeni yaşam alanları sunuluyor.