Filistin’e destek amaçlı yürüyüşte hilafet çağrısına yönelik sloganların atıldığı ve bayrakların açıldığı kamuoyuna yansımıştır. Filistin halkının uğradığı zulüm ve bölgede yaşanan ağır insan hakları ihlallerine ulusça tepki göstermekteyiz ancak Filistin halkı ile dayanışma gerekçe ve bahane edilerek yapılan gösterilerde veya sosyal medyada Türkiye Cumhuriyeti’nde hilafet çağrısı yapmak açık bir suçtur.
Türkiye Cumhuriyeti devleti topraklarında yapılan hilafet çağrısı, cumhuriyetin 100. yılını kutladığımız günlerde Cumhuriyet rejimine ve Anayasa’da düzenlenen devletin temel niteliklerine başkaldırı niteliğindedir.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 2. maddesi uyarınca Türkiye, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devletidir. Cumhuriyetimizin bu niteliği değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif bile edilemez.
Cumhuriyetin ilanının hemen ardından; hilafet, 3 Mart 1924 tarihli kanun ile kaldırılmıştır. Bu kanun Cumhuriyet’in en önemli hukuksal düzenlemelerindendir ve bugün halen yürürlüktedir.
Hatırlatmak isteriz ki; kimse Türkiye'de rejimi, hukuku ve kamu düzenini geriye yürütme, suç işleme hakkına sahip değildir. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ile öngörülen düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek Türk Ceza Kanunu’nda yaptırımı oldukça ağır bir suçtur. Laiklik ilkesine ve Anayasa’ya aykırı olan hilafet çağrıları karşısında Cumhuriyet Savcılıklarınca derhal soruşturma başlatılmalıdır.
Hilafetin kaldırılma gerekçeleri, siyasal ve tarihsel etkisini zaten yitirmiş olduğu, laik toplum ve devlet yapısında yeri olmadığı gerçeği de toplumsal hafızamızdadır.
Kuruluşundan bugüne Mustafa Kemal Atatürk’ün yolundan ilerleyen ÇYDD; Anayasa’da yer alan demokratik, laik, sosyal bir hukuk devlet olan Cumhuriyetimizin temel değerlerini savunmaktadır ve savunmaya devam edecektir.
Kamuoyuna Saygılarımızla Duyurulur.
