Yeni Dönemin Yeni Eğitim Gereksinimleri
Prof. Dr.İbrahim ORTAŞ
iortas@cu.edu.tr
Yeni Akademik yıl başlarken genelde bir durum analiz yaparım. Üniversitelerin sorunları altyapı, akademik, yönetsel ve eğitim sorunları artıyor. Bu yıl bilinen sorunlara değil, çağın önümüze koyduğu zorunlu paradigma değişimi konusu olan üniversite ve akademisyenlerin teknolojinin zorunlu olarak ortaya koyduğu yeni eğitim konusu. Aslı Tunç’un Medyascope. TV’deki ‘Yeni akademik yıla başlarken: Bir hocanın kendine notları’ başlıklı yazısını (https://medyascope. tv/2025/09/28/asli-tunc-yazdi-yeni-akademik-yila-baslarken-bir-hocanin-kendine-notlari/) okuyunca geçmiş yıllarda yaptığım gibi üniversitelerin devasa sorunlarını sırlamak yerine, çoğunluğu yıllarca üniversite hayali ile gece gündüz test çözerek kendine gelecek-iş kapısı olarak gördükleri üniversite ortamına ayak basan öğrencilerimiz için üniversitenin liseden farkını ve öğretim üyesi ile öğretmenin farkını anlatmanın daha yararlı olacağını düşündüm. Edindiğim tecrübe yeni öğrenciler lisedeki gibi hocaların ders işlemesini bekliyor. Yıllar öncesinden üniversiteye yeni başlayan öğrenciler için yazdığım “üniversite başlayan gençler nasıl başlamalılar” yazımı internet ortamında bulabilirsiniz. Ancak son birkaç yıldır hepimizin yaşamına ve işine akılı makinler, yapay zekâ, makine öğrenmesi ve ChatGPT aniden hepimizin yaşamına her alanda girdi. Artık “Google babaya” danışan yok. ChatGPT ile olmadığı gibi, onsuzda olmuyor.
Çağın önümüze koyduğu teknolojik gelişmeler gereği olarak insanlar insanları harfli tanımlamalar ile kuşaklar farklılığı olarak ayırıyorlar. Çok fazla katılmadığım y, x, z, kuşağı gibi kavramlarından çok insanın doğasının ve beklentisinin ayını oluğuna, ancak zaman içinde gelişen teknolojik kolaylıkların insan sunduğu yeni ortama erken uyum sağlayan veya sağlayamayan olarak tanımlayanlardanım. Genelde her gelişim evresinde bir yere ulaşma ve iş tutma becerilerinin değiştiğini ve farklılaştığını düşünüyor ve gözlemliyorum. Hedef koyma, hedefe ulaşmada uygulanan teknikler ile kişinin kendi hayatta hazırlama veya birlikte hazırlanması durumları çağsal farklılık yaratıyor olabilir görüşüne sahibim.
Lise ve Üniversite Farkı Nedir?
Her dersin ilk haftasından öğrenciler ile tanışmada heyecanlı, meraklı, endişeli farklı kaygıları olan öğrencilerin genel durumlarına göre bir iki öneride bulunurum. Hoca olarak yeni yüzler ile karşılaşmak bizde de duruma uygun yeni heyecan oluşmuyor değil. Az da olsa potansiyeller beli olur. Genelde kişilerin sorumluluklarının farkında olup olmadığını ölçmeye çalışırım. Ortalama dikkat süresinin 8 saniye indiği, gece geç vakitlere kadar uyuyamayan, gündüz derse uykusuz ve yorgun gelen, ancak akılı cep telefonlarının elinden düşürmeyen, kalemsiz ve deftersiz öğrencilere nasıl bir ders anlatılır konusu hep analiz ettim. Bazen hoca olmanın verdiği sorumluluk öğrencileri ciddiyete davam ettiğim olmaktadır. Bu çağın gençlerinin zorlamaya gelmediklerini görüyoruz. Buna rağmen nitelikli eğim almak üzere üniversiteye bile isteyerek tercihen gelen gençlere nasıl bir yöntem ile zihinlerde yeni pencere açacak farkındalık yaratabilirim? soruma halen tam karşılık bulduğumu söyleyemem.
Lisede belirli bir müfredata göre her okulda herkes ayını dersi programa göre verilir. Tabii lisede de hocanın anlatımı öğrenciyi derse konsantre etme ve onlarda bazı önemli konuları kazandırması önemli. Ancak üniversitede dersler adları da aynı olsa, hocaların araştırma konuları ile edindiği bilgilerini aktarım yöntemleri farklı olmaktadır. Yetkin hocalar, öğrencinin sanal dünyada internet ortamında öğrenmediği yeni bir bakış açısı, yaratıcılığı geliştirme, ilham verme gibi yeni bir entelektüel yolculuk için yeni pencerelerin varlığını kendilerine kazandıracakları konusunda farkındalık yaratmak zorundalar.
Lisedeki bilgi aktarımından çok üniversite bilinmeyeni araştırı ve ürettiği bilgiyi tartıştırır. Kişinin sistematik düşünme ve bilgiye ulaşma özelliği kazandıran özerk ortamlarıdır. Üniversitenler arasındaki farklardan biri de üniversitelerdeki sahip oluğu evrensel düzeyde nitelikli bilim insanı gücü sahip olup olma(ma)larıdır. Üniversitede sunulan ortam kadar, belki de daha fazlası öğretim üyesi olarak sizin öğrendiğinizden daha fazla ne sunabilir arayışı içinde olmasıdır. Ancak şunu biliyorum; üniversiteden çoğu zaman ek ders, çoğu zaman hoca olmadığı için zorunluluktan her ders verilir çağından değiliz. Çünkü hocanın anlatacağından daha fazlası artık öğrencin parmaklarının ucunda. Hem de çok daha geniş bilgiler ile.
Bilgiye Ulaşma Kolaylaştı, Akademisyenlerin Ders İşleme Yöntemi ve Rolü Değişti mi?
Geçmişe kıyasla bilgiye, materyale ve ortama erişimin kolaylaştığı dünyasına bilim insanları ve üniversite hocaları çağa kendilerini nasıl geliştirerek hazırlanmalı? Yabancı dil bilmek önemli ancak çeviri programları zorunlu ihtiyaçları gideriyor. Literatüre birkaç kanaldan ulaşılıyor. Küçük bir-iki program bilgisi ile veri analizleri yapılabiliyor. Bilgiye yer yüzeyinin her yerinde anlık ulaşımın sağlandığı, anlık çevrim için eğitimin kıtalararası olarak yapıldığı çağda artık fiziki mekânların önemi de yavaş yavaş yerini “çevrimiçi” eğitime geçtiği artık kaçınılmaz gözüküyor. Ancak öğrencinin bu bilginin ötesine nasıl geçileceği, eksikleri görebilme, kritik edebilme ve tartıştırma işi konuları daha önce çalışmış, bilgi üretmiş hocanın sağlayacağı bir konu. Ancak yeni bir analiz söz konu olduğunda bilgi sahibine gereksinim duyulmaktadır. Sanırım artık öğrenciler böyle hocaları aramak durumundadırlar. Batıdaki öğrenciler ders seçiminde hocaya da bakıyorlar. Artık, dersleri erken bırakan, kimseye karışmayan, bol not veren değil, kendisine bir şey katan ders ve hoca seçme dönemi geldi ve geçiyor.
O zaman Aslı Tunç’un önerisinde belirttiği gibi akademisyenler, “Öğretim yöntemlerini sürekli güncellemek, dijital araçlarla barışık olmak, öğrencilerle sınıf içi etkileşim yollarını açmak, kapsayıcı ve özgürleştirici bir ortam sunmak ve heyecanını asla yitirmemek” gerekir. Günümüzün karmaşık enformasyon baskısı altında akademisyenlerin temel ilkeleri farklı bilgi birikimi sunumu yanında her döneme heyecanla öğrencileri ve üniversite ortamını özgürleştirerek, sorgulayarak bilgi üretmeli ve paylaşmayı hedeflemeli.
Yeni Çağda Akademisyeneler Nasıl Öğretmeli?
Bu bağlamda akademisyenler olarak öğrencilerin önüne yeni ufuklar koymak, okuyacakları ve zihin dünyalarını geliştirecek, tarih bilincini artıracak ve bütünlüğü kavrayacak başka ufuklar açmak gerekir. Onlara daha önce karşılaşmamış olabilecekleri entelektüel yolculuklar açmaları gerekir. Her bir öğrencinin aktif yurttaş olarak kendi çevrelerindeki olay olgu ve tarihi geçmişleri keşfederek tanıması, bilgilenmesi ve kendi başlarına sorun çözme becerileri geliştirecek sistematik düşünme yoları ve yöntemleri sunması gerekir. Aynı zamanda öğrencilerin internet ortamında ulaşamayacakları konu ve olgulara sorgulayıcı bakışla eni öğrenme deneyimi, yaratıcılık, vizyoner ilham verici, ortam çeşitlilikleri sunmak gerekir. Bu bağlamda üniversitelerin bulunduğu kentlerin kültür, sanat ve sahip olduğu çevresel etkiler yanında üniversitenin otoritelerden farklı olarak kendi örtük bilgileri açığa çıkaracakları ve yeteneklerini sergileyeceği alternatif ortamlar sunması zorunlu. Aksi taktirde yaratıcı, coşkulu, sanat, felsefe ve edebi eserler nasıl açığa çıkacak. Sıradan rutin ile hiçbir yenilik kazanılmayacağına göre üniversite ortamı ve akademik entelektüviliğin gelen öğrenciye kazandıracağı yaratıcılık, sorgulama ve eleştirel düşünce gelişimi kazandırması gerekir.
21yy donanımları için başta devletin ilgili organları, üniversiteler ve siyasilerin yeni ufuklar yaratan geleceği yakalayacak yetenekli insanlar için kolları sıvamalı. Tabii unutmayalım kişisel başarı her zaman akademik başarının önünde gelir. Onun için üniversite genç zihinlerin önünü açacak her tülü baskıdan uzak ortam sunmalı. Kişilerin şekilcilikten çok düşünsel zenginliğe yönelmeleri konusu ülkenin geleceğe yönelik temel hedefi olmalı. Yarı organik zekâya dayalı robotik çalışmaların yaşandığı çağda üniversiteler ve akademisyenler tam da bu erek için geleceğin ihtiyaçlarını sağlayamazlarsa bulundukları konum ve pozisyonlarını kaybetmek zorunda kalacaklardır. Çağa ayak uyduramayan toplumlar ve kültürlerde bu çağda çok şiddetli erozyona uğramaktan kaçınamazlar.
Öğrencinin Asgari Düzeyde Bilmesi Gereken Genel Bilgi Ne Olmalı?
Lisede tamamlanması gereken temel bilimler maalesef üniversitelerde de teste dayalı sınıf geçmeye indirgendiği için çoğu mezun temel bilimlerden yoksun olarak mezun olmaktadırlar. Sonuçta çoğumuzda insanlık yararına yaratıcı bir şey çıkmıyor. Genç yaşta üniversiteye yeni beklenti ile gelen insanlara geçmiş yönelik özlem ve her toplumun geçmişini öne çıkarak tek yönlü bilgi yerine, ciddi bir dünya tarihi okumaları önertilmeli. Çağın gereği olarak temel bilgiye dayalı araştırma ile edinilen bilgi üretme yolculuğuna kapı aralayacak dersler ve atölye uygulamalar sağlanmalı. Üniversitelere olan ilginin azaldığı, bilginin her yerde erişildiği iletişim teknolojileri çağında yaratıcı ve motive edici düşüncenin sağlanması için, üniversiteler ve akademisyenler kendilerini her yönden yenileyerek geleceğin büyüklerine bilinenin ötesine taşıyacak şekilde her yönü ile donatılmaları gerekir.
Her öğrencinin fizyoloji, tarih, coğrafya, ekoloji, felsefe ve mantık-eleştirel düşünme derslerinden asgari düzeyde bilgi sahibi olması gerekir. Temel bilimleri edinmeden analitik düşünme, eleştirel bakış ve yaratıcılık gelişmez. Bu nedenle gençlere yalnızca geçmiş odaklı, tek yönlü bilgi değil; dünya tarihi, ekoloji ve felsefe gibi geniş bir perspektif kazanmadan yapılacak analizler ve oluşturulacak dünya görüşleri altı boş dayanaksız kalacaktır.
Hayatı, bütünlüklü olarak canlı cansız varlıklarını keşfetmeye çalıştıkları dünyanın zorluklarını anmaya çalışan gençlere hoclar olarak onlara yol arkadaşlığı yapmak daha keyifli olabilir. Gençlerin çok fazla enformasyon ve haber içinde doğru bilgi ile olası yanlış bilgiyi nasıl ayırt edeceklerini belirlemede ve yeni bilgiye ulaşmalarında onlara kılavuzluk etmek öğrenmeyi keyifli hale getirebilir. Bütün bu yolculukta etik davranışı pratiği ile öğrenmek ve nitelikli, güvenilir erdem sahibi insan olmayı kazandırmak belki de en büyük kazanım olacaktır. İnsanı yaptığı işi iyi yapması, sorumluluk sahibi olması ve her tülü farklılığı kabul etmesi ve de bioçeşitliliği benimseyerek hiçbir şeyi küçümsememesi konusunda öğrenciler ile birlikte öğrenmek üst bilinç kazandıracaktır. Kendi ben merkezinden çok çevremizi saran ve yaşamımıza yön veren olgu ve olayları anlamaya yönelik yol göstericilik akademisyenliğin ayrıcalıklı bir özelliği olmalı.
Akademisyenler, Hoca Olmanın Ötesinde, Yol Gösterici ve Ufuk Açıcı Olmalı
Yapay zekânın, robotların ve teknolojinin ışık hızı ile ilerlediği ve dönüştüğü çağda bilim insanları ve akademisyenler Sayın Tunç’un belirtiği gibi “elbette bilginin basit bir aktarıcısı olamazlar”. Günümüzde yapay zekâ bizlerden çok daha fazlasını yapabilmektedir. Ancak, yüz yüze eğitim ve öğrenci ile göz göze gelmenin verdiği karşılıklı bir birini anlamak, kelime mühendisliği ile kelimelerin anlatım gücü ile dans ederek düşünceleri satırlara dökmenin verdiği keyif tabi ayrı bir keyif veriyor. Enformasyon bombardımanı içinde yüzlerce kanalda akan haberlerden kafaları karıştığında danışacakları, çelişkiler içinde kaybolduklarında yüzlerini dönecekleri bir deniz fener akademisyen olmak gerekecektir. Çok fazla haberden kafası karışan insanların artık üniversitelerin müfredata dayalı teknik bilgilerinden çok güvenebilecekleri, ufuklarını açacak onlara bir çıpa olacak hoclara ihtiyaç duyacaklardır. Artık mesele diploma sahibi olmak değil. Çoğu diplomalı okul bitiminde sudan kesilmiş balık oluğu görülüyor. Ezbere ders veya sınıf geçmek veya kalmak değil, yetkinlik kazanmak, kendi gerçekleştirmek ve sosyal başarı ile akademik başarıyı birleştirebilmektir. Artık dünya vatandaşı insan yetiştirme zamanı. Çağa uyma değil çağın ötesinde geçeği kurgulamak gerekir. Üniversitelerin ve tercih yapan genç öğrencilerin artık geleceklerini yeniden şekillendirme zamanı geldi geçiyor. Artık geçmişin okuyarak bilgi sağlayarak bilgi aktaran bilgi küpü hocların kıymet gördüğü devir de internet ile bitti. Yeni şey şeyler söyleme çağındayız.
Sonuç olarak; iletişim çağının bir sonucu olarak yapay zekâ ve dijitalleşmenin dönüştürdüğü çağda üniversiteler, geçmişin bilgi aktarıcı rolünü aşmak ve öğrencileri yaratıcı, eleştirel düşünen, dünyaya bütünlüklü düşünce üretebilen, bireyler olarak yetiştirmek zorundayız. Üniversiteler ve akademisyenler, gençleri yalnızca çağa uyum sağlayan değil, çağın ötesini kurgulayan bireyler hâline getirmek için yenilikçi yöntemler geliştirmeliyiz. Akademisyenler yalnızca bilgi aktarıcısı değil; ufuk açıcı, vizyoner ve yol gösterici olmalıdır. Yoksa ileride çağın dışına itilebiliriz.
28 Eylül 2025, Adana
Ali Hacıfazlıoğlu, Mustafa Bıyık'ı makamında ziyaret ederek federasyonun 3. Olağan Genel Kurulu için davette bulundu.
Bolu Belediye Meclisi'nin Aralık ayı toplantısı, 5 Aralık Dünya Kadın Hakları Günü dolayısıyla kadın üye ve muhtarlar için düzenlenen sürpriz pasta kesimi ve çiçek takdimiyle başladı.
Eyüpsultan Belediyesi'nin 2-6 yaş arası çocuklar için başlattığı Oyun Saati Atölyesi (OYSA), oyun temelli eğitimle gelişimi destekliyor ve ailelere nefes alma imkanı sunuyor.
Eyüpsultan Belediyesi, ilçe muhtarlarına 6306 sayılı Kentsel Dönüşüm Kanunu kapsamında riskli yapı tespiti, tahliye, yıkım ve arsa payı satışı gibi süreçler hakkında detaylı bir bilgilendirme toplantısı düzenledi.
Mamak Belediyesi, personelinin siber tehditlere karşı farkındalığını artırmak ve dijital güvenlik alışkanlıklarını geliştirmek amacıyla iki günlük bir eğitim programı düzenledi.
Kartal Belediyesi'nin Aralık ayı etkinlikleri kapsamında sahnelenen 'Bobik Nerede?' adlı oyun, Anton Çehov'un 'Üç Kız Kardeş' eserini güncel bir yorumla sanatseverlerle buluşturdu.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 24 ilde 5 gün süren operasyonlarda 68 kişinin tutuklandığını, 30 kişi hakkında ise adli kontrol uygulandığını açıkladı.
Ali Kuşçu Uzay Evi'nde düzenlenen eğitimle öğrenciler, astronot hazırlık süreçlerinden uzayda günlük yaşama kadar birçok konuyu uygulamalı öğrendi.
DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu başkanlığındaki heyet, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce ile bir görüşme gerçekleştirdi. Görüşmede çalışma yaşamı ve işçi hakları ele alındı.
Ceren Özdemir Adalar Gençlik Merkezi ve Sosyaleski, 12 Aralık Cuma akşamı 18-35 yaş aralığındaki gençler için 'Winter Fest – Hot Chocolate' adlı bir etkinlik organize ediyor. Festivalde müzik, dans, atölye çalışmaları ve oyunlar y
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Erzurum-İspir Yolu'ndaki Dallıkavak Tüneli çalışmalarını inceledi. Tünelin 2026'nın ilk yarısında hizmete açılması ve Erzurum-Rize aksını kolaylaştırması planlanıyor.
Kartal Belediyesi'ne bağlı kreşlerde eğitim gören 6 yaş grubu öğrenciler, Çanakkale Savaşları Mobil Müzesi'ni ziyaret ederek tarihi eserleri inceledi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Kırık Tüneli'nin tamamlanmasıyla Erzurum-Rize arasındaki güzergahın 33,2 kilometre kısalacağını ve yolculuk süresinin 40-60 dakika azalacağını açıkladı.
Lütfü Yüksel Yaşlı Bakım Merkezi'nde kalan 72 yaşındaki Ahmet Çaylı ile 67 yaşındaki Eriman Sarıçam, merkezde düzenlenen törenle hayatlarını birleştirdi. Nikahı Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt kıydı.
Nilüfer Belediyesi ve Nilüfer Kent Konseyi, 5 Aralık Dünya Gönüllüler Günü'nü 'Toplumsal Adalet İçin Gönüllü Direniş' temasıyla kutluyor. İki gün sürecek etkinlikler, sivil toplum kuruluşları temsilcilerini, yerel yöneticileri ve
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Ocak-Kasım döneminde havalimanlarından hizmet alan yolcu sayısının 229 milyonu aştığını açıkladı. Bu rakam, günde ortalama 9 stadyum dolusu yolcuya denk geliyor.
Manavgat Belediyesi, atık yönetimini planlı hale getirmek amacıyla pilot mahallelerde yeni bir uygulama başlattı. Atıklar, haftanın belirli günlerinde toplanacak.
Ticaret Bakanı Ömer Bolat, 2. Uluslararası Çevre İletişim Zirvesi'nde yaptığı konuşmada, AB Yeşil Mutabakatı'na uyumun Türkiye için bir tercih değil, rekabet gücünü korumak için zorunluluk olduğunu belirtti.
Ünye Belediyesi ve AFAD Ordu iş birliğiyle düzenlenen Afet Farkındalık ve Arama-Kurtarma Eğitim Seminerleri başladı. Bir hafta sürecek programda belediye personeli ve gönüllüler eğitim alıyor.
Yalova Belediyesi ve YAGEF iş birliğiyle Çukurköy-Sugören rotasında düzenlenen etkinlik, doğaseverleri 9 kilometrelik parkurda buluşturdu.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, TBMM Genel Kurulu'nda 2026 yılı bütçe sunumunu yaptı. Tunç, yargı sisteminin milletin hakkını savunacak şekilde inşa edildiğini belirterek, ihtisas mahkemeleri, personel sayısı ve dijitalleşme alanındaki