İstanbul Büyükşehir Belediye başkanı ve CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu ile Silivri’deki Marmara Ceza ve İnfaz Kurumları Kampüsü 9 Nolu Cezaevi’nde görüştük. Bu kez açık aile görüşlerinin yapıldığı avukat görüş odasından birkaç kat büyük kare biçimindeki odada buluştuk.
Cezaevi duvarlarına genellikle insansız, güzel manzaralı resimler konuyor. Bir duvarda bir buçuk metreye iki buçuk metrelik sonbahar resmi, öteki duvarda aynı büyüklükte palmiyeli, güzel plajlı deniz kıyısı resmi vardı.
Her ikisi de cam gibi netti. Hayaller kurmaya elverişliydi. Görüş odasının üç duvarında üç demir kapı var. Biri dışarıdan gelenin girmesi için biri tutuklunun içeriden gelip girmesi için öteki sadece infaz koruma memurlarının girip çıkması için.
***
Hapiste gelenektir, insan not tutma tablasını yanından ayırmaz. Zaten yanında başka bir şey bulundurmasına izin verilmez.
Sohbette dört ana konu vardı:
CHP, genel siyaset, Türkiye’nin ve dünyanın durumu, hakkındaki süreç.
CHP’nin 21. olağanüstü kurultayı sonuçlarından genel olarak memnun. Değerlendirmesi şu:
“CHP’yi güçlendiren, bütünlükçü bir kurultay oldu. Elbet CHP kurultaylarının geleneklerinden eserler de olmasına şaşırmamak gerekli. CHP’nin bütünlüğü çok önemliydi. Bu aşamadan sonra bir kişinin bile ama bir kişinin bile mücadelenin dışında kalmaması gerekir. Doğru ve ahlaki olan bu.”
18 Mart’tan sonraki süreçle ilgili kafasında çok net bir tablo var. Şöyle diyor:
“19 Mart bir darbe girişimiydi. Darbe durduruldu ama tehlike geçmedi. Uyanık olmak, mücadeleyi bir an bile bırakmamak gerekli. Bunlar milleti tebaa sanıyorlar. Tebaa kalkalı 105 yıl oldu. Başta gençler olmak üzere milletin gücü CHP’nin ve bütün muhalefet partilerinin direnciyle birleşti. Bunlar bu işe 2019’dan beri niyetliler. Yeni değil yani. Seçimi kaybedince çalmayı denediler. En büyük hırsızlık sandık hırsızlığıdır, milli irade hırsızlığıdır.”
Brighton Teknik Direktörü açıkladı: Ferdi Kadıoğlu'ndan müjde!
İngiltere Premier Lig ekibi Brighton'ın teknik direktörü Fabian Hürzeler, milli oyuncu Ferdi Kadıoğlu'nun sahalara dönüşü hakkına açıklama yaptı.
Cumhuriyet
Ekonomideki kötü gidişin operasyonla birlikte daha da kötüleşmesinin “hesabı sorulması gereken bir durum” olduğunu düşünüyor, “Sen milletin 55 milyar dolarını hangi hakla yakıyorsun? Ekonomide güven her şeydir. Öyle bir güven kaybı var ki millet artık bu iktidarın sorunlara çare olmayacağını gördü” diyor.
Hakkındaki soruşturmada delil arama sürecinin devam ettiğini vurguladıktan sonra şunları söylüyor:
“Kamuoyunu ikna edecek bir tutanak oluşturmak için sahte tanık arayışını sürdürüyorlar. Aile mallarına çökecek kadar alçaldılar. Tutuklananlardan bazılarının belediye ile hiç ilişkisi yok. Tek suçları, İmamoğlu şirketler grubunda yönetici olmaları. Millet bu vicdansızlığı affetmez.”
***
İmamoğlu ile görüştükten sonra Beylikdüzü’ndeki CHP’nin miting alanına gittik. İmamoğlu’nun belediye başkanlığı döneminde yapılan Yaşam Vadisi’nin hemen başındaki alan, İmamoğlu’nun 31 Mart 2019 akşamı ilk kez ceketi çıkarıp kolları sıvadığı yer olarak biliniyor.
Miting alanına gelenlerle ayaküstü konuştuk. Dipten gelen dalgayı görmemek mümkün değil. Tepkisi gelir geçer olmayan, kararlı insanlar şöyle diyordu:
“Haklıyız, haklı kalmalıyız. Provokasyona, kin ve nefret söylemine gelmemek gerekir. Ama İmamoğlu’nu bırakmazlarsa ya Saray’a yürüyüş düzenlemeli ya Silivri’ye.”
Alandan ayrılırken bir yurttaşa İmamoğlu’nu sorduk. Hiç düşünmeden sanki bu soruyu bekliyormuş gibi yanıtladı:
“O Beylikdüzü’nün sevgilisidir.”