Ülkemizin ekonomik durumu, hepimizi doğrudan etkileyen zorluklar yaratıyor. Ev idaresi, son yıllarda gerçekten bir hayli zorlaştı. Ekonominin daraldığı, enflasyonun tavan yaptığı, işsizliğin arttığı ve maaşların bu artışı karşılayamayacak şekilde geride kaldığı günümüzde, ev geçindirmek daha önce hiç olmadığı kadar güçleşti.
Bugün, ev kirası ödemek neredeyse bir servet gerektiriyor. En ucuz kiralar 18-20 bin TL arasında. Bu bedel, şehre ve evin konumuna göre değişmekle birlikte, temel ihtiyaçları karşılamak adına oldukça yüksek. Kiranın üstüne elektrik, su, doğal gaz, internet ve telefon faturaları eklenince, bir evin sabit giderleri neredeyse 2500 TL'yi buluyor. Bu, tek başına yaşamayan bir aile için, başka harcamaları da düşündüğümüzde, ciddi bir yük oluşturuyor.
Bir de market harcamaları var tabii. Temel gıda ve temizlik malzemeleri almak için ayda en az 7-8 bin TL harcanıyor. Yani, yalnızca gıda ve ev giderleri toplamda 15 bin TL civarına çıkıyor. Ayrıca, ekmek, içme suyu ve benzeri her gün yapılan harcamalar göz önüne alındığında, bu bedel daha da artıyor. Tüm bunları bir araya koyduğumuzda, ev idaresinin toplam aylık maliyeti 40 bin TL'yi buluyor.
Eğer iki kişi çalışıyorsa ya da emekli maaşı ile geçinmeye çalışan bir çift söz konusuysa, belki bir nebze planlı ve dikkatli harcama ile bu rakamlar bir nebze dengelenebilir. Ancak, bir yandan da okul çağında çocukları olan aileler için bu durum neredeyse imkansız hale geliyor. Aileler, çocuklarının eğitim masraflarıyla birlikte hayatlarını sürdürmekte oldukça zorlanıyorlar.
Sağlık masrafları da cabası. Devlet hastanesinden randevu alabiliyorsanız, bu sizi bir nebze rahatlatabilir. Ancak özel hastanelere gitmek zorunda kaldığınızda, bu durum ciddi bir maddi yük getiriyor. Birçok aile, sağlık hizmetlerinden yararlanmak için borçlanmak zorunda kalıyor. İlaç ve tedavi masrafları da üzerine eklenince, bir ailenin finansal dengesi iyice sarsılabiliyor.
Araba veya ev almak ise neredeyse bir hayal haline gelmiş durumda. Döviz kurlarındaki artış ve artan faiz oranlarıyla birlikte, özellikle genç ailelerin bir araba veya ev sahibi olma ihtimali oldukça düşük. Bu noktada, pek çok insanın hayalindeki büyük satın alımlar için kredi çekmesi veya çok uzun yıllar boyunca tasarruf yapması gerekiyor. Ancak, mevcut ekonomik koşullarda, bu hedeflere ulaşmak daha zor.
Sonuç olarak, hepimiz için geçim sıkıntıları gün geçtikçe daha da artıyor. Ekonomik daralma ve yüksek enflasyon karşısında, insanlar her gün daha fazla zorlukla karşılaşıyorlar. İyi bir planlama ve hesaplı harcama yaparak geçinmek mümkün olsa da, bu çoğu aile için bir hayli güçleşmiş durumda. Bu şartlar altında, gelecek için umutlu olmak, çok daha büyük bir çaba gerektiriyor.
Her şeyden önce, insanların yaşamlarını sürdürebilmesi için yalnızca ekonomik anlamda değil, psikolojik anlamda da daha fazla desteğe ihtiyacı var. Ekonomik belirsizlikle birlikte insanların refah seviyesinin düşmesi, toplumsal huzursuzluğu da beraberinde getiriyor. Bugün, ev idaresi sadece bir ekonomik sorundan ibaret değil, aynı zamanda toplumsal bir soruna dönüşmüş durumda.
