AKP, iktidara geldiğinden beri, Türkiye’nin ulusal çıkarlarına darbe vurarak, ABD emperyalizminin taşeronluğunu yapmaktadır.
ABD emperyalizmi, Afganistan’da, Irak’ta, Suriye’de, Mısır’da, Tunus’ta, Libya’da, Suudi Arabistan’da, Katar’da, BAE’de, Kuveyt’te yaptığı gibi, İslamcı odakları, Türkiye’de de araç olarak kullanmıştır; milli, ulusal ve laik bir siyaset yerine, dinci ve ümmetçi bir siyasetin geliştirilmesini desteklemiştir.
***
AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD’ye ait “Büyük Orta Doğu Projesi”nin eşbaşkanı olduğunu kamuoyuna açıklamıştır.
AKP hükümeti, Irak’ın işgal edilmesi amacıyla, Türkiye’ye yaklaşık 60 bin ABD askerinin konuşlanması konusunda, TBMM’ye “1 Mart tezkeresini” sunmuştur.
AKP iktidarında, CIA destekli Fethullah Gülen çetesinin düzenlediği “Ergenekon”, “Balyoz”, “Casusluk”, “Oda TV” kumpaslarıyla, Türkiye’nin ulusal çıkarlarını, laik ve üniter yapısını savunan komutanlar, akademisyenler, yazarlar, gazeteciler, siyasetçiler, yıllarca hapishanede yatmıştır; Genelkurmay Başkanlığı’nın “kozmik odasındaki” gizli bilgiler, FETÖ’nün eline geçmiştir.
“1 Mart tezkeresinin” TBMM’de reddedilmesine öncülük eden ve “Ergenekon”, “Balyoz” gibi kumpas “davalarında” mağdurların avukatı olduğunu ilan eden CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’a “kaset kumpası” kuran, onun istifa etmesine yol açan, CIA ve AKP destekli, Fethullah Gülen çetesidir.
Irak’ın, Suriye’nin, Libya’nın din, mezhep, etnik kimlik üzerinden parçalanması sürecinde, ABD’nin ve İsrail’in taşeronluğunu yapan, Suriye’deki hükümet karşıtı İslamcı silahlı grupları donatan, eğiten, onlara lojistik ve maddi destek sağlayan, AKP iktidarıdır.
Medikamente gegen Angstzustände, die die meisten Menschen vielleicht nicht kennen
Angst und Depression | Gesponserte Links
Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Gelişme Komisyonu Başkanı Jeffrey Sachs da, bu operasyonların, İsrail’in talepleri doğrultusunda, ABD ve CIA tarafından organize edildiğini, geçtiğimiz hafta açıkladı.
ABD’nin, AB’nin, Britanya’nın talepleri doğrultusunda, Türkiye’yi AB’nin göçmen deposuna çeviren, Türkiye’nin sınır güvenliğini ortadan kaldıran ve göçmenleri kabul ederek, tarihin en büyük göçmen istilasına neden olan, AKP iktidarıdır.
Ege’de hava ve deniz sahasının Yunanistan tarafından ihlal edilmesine defalarca göz yuman; uluslararası hukuk açısından statüsü belirlenmemiş adacıkların Yunanistan tarafından işgal edilmesine göz yuman, AKP hükümetidir.
Avrupa’daki bağımsızlığını onlarca yıl koruyan İsveç’in ve Finlandiya’nın NATO’ya üye olmalarına onay veren, bu konudaki veto hakkından vazgeçen, AKP iktidarıdır.
ABD’nin, Britanya’nın, AB’nin beklentileri doğrultusunda terör örgütü PKK ile iki defa müzakere süreci başlatan AKP iktidarıdır.
Kamu kurumlarını ve doğal kaynakları özelleştiren, doğal alanları maden sahasına ve sanayi bölgesine çeviren, buraları emperyalist ülkelerin şirketleriyle birlikte sömüren ve talan eden, AKP iktidarıdır.
Orta Asya Türki devletleriyle ilişkilerini geliştireceğine, ABD’nin uydusu olan Suudi Arabistan, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkelerin peşine takılan, Arap fetişizmiyle ABD emperyalizmini harmanlayan, bunun sonucunda da, Orta Asya Türki devletlerinin, Kıbrıs Rum Kesimi’ni tanımalarını engelleyemeyen, AKP iktidarıdır.
ABD Devlet Başkanı Donald Trump’ın, Gazze’deki Filistinlilerin sürülmesi projesine karşı etkili bir ses çıkartmayan, “hicret” söylemiyle, Filistinlilerin topraklarını kaybedip Türkiye’ye de göç etmesinin yolunu açmaya çalışan, AKP hükümetidir.
AKP’nin, CHP’nin cumhurbaşkanı adayı, İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na ve CHP’ye karşı uyguladığı darbeler, ABD’nin onayıyla gerçekleşmiştir.
Sadece doğaya değil, Montrö Antlaşması’ndan doğan ulusal haklara da zarar veren Katar destekli “Kanal İstanbul” projesi, Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından yeniden devreye girmiştir.
ABD Devlet Başkanı Donald Trump, Erdoğan’ı sevdiğini, Erdoğan’ın da onu sevdiğini, ikisinin yakın dost olduğunu ilan etmiştir.
Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ABD’ye en fazla ziyarette bulunan ülke yöneticisi Erdoğan’dır.
***
Gerçekler ortadayken, AKP hükümetini ve onu destekleyen MHP’yi, yerli ve milli olarak adlandırmak, cehaletin veya kötü niyetin bir sonucudur!
Prof.Dr.Örsan K. Öymen