Mustafa BALBAY


İmamoğlu-Özel-Yavaş: Kader bağlayınca!

İmamoğlu-Özel-Yavaş: Kader bağlayınca!


Önce şu gerçeğin altını çizelim: 15.5 milyon kişinin oyu ve imzasıyla cumhurbaşkanı adayı olan Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasıyla birlikte, demokratik seçim ortamı bitme noktasına gelmiştir!

 

Şimdi yeni seçim ortamının nasıl olacağı sorusuna yanıt aranıyor!

 

Erdoğan’ın, “İmamoğlu’nu seçimin dışında tutar, itibarını aşağı çekerim, CHP’yi iç kavgaya iterim” tezi çöktü.

 

Bunlardan elbette vazgeçmiş değil! Israrla devam ediyor. İstanbul operasyonunda yeni dalganın, itirafçı yaratmaya çalışmanın temel amacı bu. Operasyon cumhurbaşkanı seçimleriyle doğrudan bağlantılı olduğu için gazeteciler doğal olarak Özel’e adaylığı soruyorlar. Öncelikle şunu vurgulamak gerekir; adaylığı en tartışmalı olan Erdoğan’dır. Zamanında bir seçimde aday olması için anayasanın değişmesi gerekir. 360’la değişirse referandum, 400’le değişirse aday olur. Bunun dışında erken seçimle aday olabilir. Bunun da zamanlaması önemli.

 

***

 

Özel önceki akşam İmamoğlu’nun aday olmasının engellenmesi halinde de seçenekler olduğunu belirtti; Mansur Yavaş’ın cumhurbaşkanı, İmamoğlu’nun başbakan olabileceği...

 

Seçimi görmeden adayları sıralamak doğru bir yaklaşım olmayabilir ama konu gündemden düşmediği için süreci paylaşmakta fayda var.

 

Şubat ayında İmamoğlu ile görüşmemizde bütün olasılıklara hazırlıklı olduğunu vurgulamıştı. Bugün içinde bulunduğu durum dahil! Devamını şöyle getirmişti:

 

“Ben neresinde olursam olayım, nerede olursam olayım, mutlaka iktidar değişimini sağlayan mücadelenin içinde olacağım. Mutlaka olacağım!”

 

Yemek kartları SGK priminde de kazandırıyor!

Yemek Kartı ile Gelir Vergisi ve KDV Tasarrufu Hem Markette Hem Restoranda Geçerli

Ticket Restaurant Yemek Kartı

CHP içinde değişimi 29 Mayıs 2023’te İmamoğlu’nun başlattığı dikkate alınırsa bugünkü kararlılığının ütopik bir hedef olmadığı görülecektir. Dün Karar gazetesinde yayımlanan “Türkiye modelini inşa etme zamanı” başlıklı yazısı bunun en sıcak örneği.

 

Özel’le birlikte yaptıkları üçlü görüşme sonrası konuşmamızda cumhurbaşkanlığını istediğini ama bunu CHP’ye rağmen gerçekleştirmesinin zorluklarını hissettiğini anladık. Uzun sözün kısası, birbirinden farklı anketler diyor ki Yavaş CHP’nin adayı olarak yüzde 60’la seçilir, CHP dışında bağımsız ya da başka bir ittifak adayı olarak yüzde 15-20 oy alır!

 

Özel’in cumhurbaşkanı adaylığı da elbette konuşulacaktır. Ancak şu aşamada başlıca sorumluluğu ülke gündeminden kopmadan CHP’nin cumhurbaşkanı adayı İmamoğlu’na yapılan hukuksuzluğa karşı çıkmak, bunu topluma anlatmak. Bunun dışına çıkarsa ilk kaybeden kendisi olur!

 

***

 

Başta İmamoğlu’na operasyonun hedeflerinin çöktüğünü ama AKP’nin inatla sonuç almaya çalıştığını vurguladık. Son birkaç gündür devreye Devlet Bahçeli’yi ve bakanları da soktular. Tıpkı İstanbul seçimlerinde olduğu gibi!

 

Yakında Öcalan’ı da devreye sokarlar mı?

 

Seçimin bu kanadı da istenilen şekilde havalanmıyor. Nihai hedef DEM Parti’nin muhalefetten koparıldığı bir seçim ortamı oluşturmak. Bütün muhalefetin hukuksuzluktan yakındığı bir ortamda DEM Parti Cumhur İttifakı’yla nasıl bir demokratik Türkiye yürüyüşü yapabilir? Sorunun yanıtını biz de arıyoruz.

 

Sonuç olarak seçim takvimine dek köprünün altından daha çok sular akacak. Şu aşamada görünen:

 

İmamoğlu, ikna gücü yüksek, duvarlara sığmayan aktif bir güç...

 

Özel, aldığı sorumlulukla büyüyen, şarjı bitmeyen motor bir güç...

 

Yavaş, rampa, iniş dinlemeksizin yürüyüşünü bozmayan sakin bir güç...

 

Bu üç gücün varlığı birbirlerine ve kamuoyuna verdikleri güvene dayalı olarak devam eder. Kader onları bağladı.

 

Aynı gemide değiller, aynı uçaktalar. Kapıyı açan, herkesi yakar!

 

Türkiye dahil!