Konuk YAZAR


Komisyonda PKK’ya Kosova modeli önerisi!

Komisyonda PKK’ya Kosova modeli önerisi!


 

Muğla milletvekili Metin Ergun, “Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu”nun 17 Eylül 2025 tarihli toplantı tutanağının 24’üncü sayfasını yayınladı.

 

Tutanağın bu sayfasında konuşanın adı verilmemiş ama Kosova’daki UÇK örgütünün topluma entegrasyonu için 1244 sayılı BM Güvenlik Konseyi kararı özetleniyor. Bu özete göre “UÇK mensuplarının BM tarafından asker, bir güç olarak değil, yalnızca yangın gibi doğal afetlerde yardım sağlamak üzere kurulan Kosova Koruma Birlikleri’ne geçiş imkânı sağlanmıştır” deniliyor ve şöyle devam ediliyor:

 

“Bu aşamada, eline silah almış kişilerin, çatışmaya ger dönmeme taahhütler karşısında nakit destek, uzun vadeli işler ve eğitim imkânı sağlanıyor. Yeniden entegrasyon aşamasında kritik unsurlardan bir bu kişilerin toplum içinde yer bulması...”

 

Kısacası eline silah almış PKK mensuplarının da bir çeşit arama kurtarma derneği gibi faaliyet göstermesi, bunun karşılığında kendilerine nakit destek ve uzun süreli iş garantisi ayrıca eğitim imkânı verilmesi öneriliyor.

 

Yani, komisyonun, “PKK ile dayanışma komisyonu” olarak değerlendirilmesi öngörülüyor.

 

***

 

Esasen, dünyadaki birçok terör örgütlü, ABD’nin savaş aracı olarak kullanılmaktadır. PKK’nın Suriye kanadı olan PYD/YPG, ABD tarafından silahlandırılmış, eğitilmiş ve 100 bin kişilik ordu haline getirilmiştir.

 

BBC bile 25 Ekim2019’da yayınladığı haberde “YPG: Yerel bir örgütten, NATO ülkelerinin desteklediği bir güce nasıl dönüştü?” başlığını kullanmıştı.

 

YPG, Obama tarafından kurulduğu Trump tarafından iddia edilen IŞİD’e karşı mücadele bahanesiyle desteklendi ve bugünlere geldi

 

Haberde şu bilgiler de hatırlatılmıştı:

 

“IŞİD, Eylül 2014'te YPG'nin olduğu bölgeye, saldırınca dönemin ABD Başkanı Barack Obama, Suriye'deki bu gruba IŞİD'e karşı savaşması gerekçesiyle silah yardımı yapmaya başladı. Türkiye bu yardımlara önce sert tepki gösterdi. Ancak Erdoğan yönetimi, yoğun baskılar sonucu, YPG'ye destek vermek isteyen Peşmerge'nin Habur Sınır Kapısı'ndan girerek kendi toprakları üzerinden Kobani'ye girişine izin verdi.

 

O dönem PKK ile yürütülen çözüm süreci de devam ediyordu. PYD'nin o dönemki lideri Salih Müslim, Türkiye'ye birkaç kez gelerek yetkililerle görüşmüştü. Ancak Ankara, YPG'nin PKK ile aynı örgüt olduğunu söylüyor ve dünyaya YPG'yi de ‘terör örgütleri listesine alması’ çağrısı yapıyordu.

 

ABD Dışişleri Bakanlığı'nın o dönemki sözcüsü Marie Harf, PYD'yi terör örgütü olarak görmediklerini açıkladı.

 

Türkiye, ‘YPG'nin Fırat'ın batısına geçişe izin vermeyiz’ itirazına rağmen Ağustos ayında ABD, SDG ile birlikte Menbic'e operasyon başlattı. Sonrasında da kontrol ettiği toprakları güneye doğru genişletmeye devam etti.

 

Türkiye'nin Fırat Kalkanı ve Afrin operasyonlarının sonunda, Rusya'nın da YPG'nin olduğu Menbic ve Tel Rıfat bölgelerinde Türk ordusu ile YPG arasında tampon olduğu, Türk ordusunun ilerlemesini engellediği görüldü.

 

PYD'liler, Suriye'deki savaşın sonunda hâlâ belli bir alanı ABD'nin desteğiyle kontrol eden ve Suriye ordusunun parçası olabilecek bir güç haline geldi.”

 

***

 

İşte şimdi komisyonda, Kosova’daki UÇK modeli gibi, PKK’yı da Türkiye’nin bir güvenlik örgütü, hatta bir arama kurtarma örgütü haline getirmenin mücadelesi veriliyor.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Arslan BULUT(Yeniçağ)