Köylerin yeniden kalkınmasının yolu, köy yaşamının yeniden cazip hâle gelmesinden geçmektedir. Bu da ancak köylerden şehirlere yönelen göçün tersine dönmesiyle mümkündür. Ne yazık ki bu göçün en önemli nedenlerinden biri, yıllar önce köy okullarının kapatılması ve taşımalı eğitime geçilmesi olmuştur.
Köy okullarının kapanmasıyla birlikte birçok aile, çocuklarının eğitimi için bağını, bahçesini, tarlasını geride bırakarak şehirlere göç etmek zorunda kalmıştır. Okulsuz kalan köyler zamanla sessizliğe bürünmüş; çocuk sesleri susmuş, yaşam adeta durmuştur. Bunun doğal sonucu olarak ekilip biçilen tarlalar işlenmez hâle gelmiş, buğdaydan arpaya, mısırdan fasulyeye, ayçiçeğinden soya fasulyesine kadar pek çok temel tarım ürünü üretilemez olmuştur.
Üretimin azalması, ülkeyi kendi kendine yetemez bir noktaya sürüklemiş; bir zamanlar ihracat yaptığımız ya da pazar olduğumuz ülkelerden tarım ürünleri ithal edilmeye başlanmıştır. Köyler boşalırken şehirler kontrolsüz biçimde büyümüş, bunun sonucunda da konut sıkıntısı baş göstermiştir. Bugün şehirlerde yaşanan barınma krizi ve astronomik kira artışları, bu yanlış politikaların kaçınılmaz bir sonucudur.
Oysa çözüm, sanıldığı kadar karmaşık değildir. Köy okulları yeniden eğitime açılmalıdır. Öğrenci sayısı az olan bölgelerde birleştirilmiş sınıf uygulamaları yapılabilir, buna uygun öğretmen görevlendirmeleri gerçekleştirilebilir. Eğitimden tasarruf olmaz; aksine eğitim, kalkınmanın temel taşıdır.
Köy okullarının yeniden açılmasıyla birlikte, geçmişte çocuklarının eğitimi için köyünü terk eden ailelerin önemli bir kısmı geri dönmeyi düşünecektir. Terk edilen evler yeniden ışık alacak, köy meydanlarında çocuk sesleri yeniden yankılanacaktır. Köy, yeniden köy olacaktır.
Ayrıca öğretmenler yalnızca ders anlatan kişiler değildir. Köylerde öğretmenler, halkın her konuda danıştığı, yol gösteren aydın bireylerdir. Tarımdan hayvancılığa, arıcılıktan meyveciliğe kadar pek çok alanda köylüye rehberlik edebilirler. Bu bilgi paylaşımı, kırsal üretimin niteliğini ve verimliliğini artıracaktır.
Köy okullarının açılmasıyla köyler canlanacak, şehirlerden köylere doğru yeni bir göç dalgası başlayacaktır. Bu durum şehirlerdeki konut baskısını azaltacak, kira fiyatlarının düşmesine katkı sağlayacaktır. Aynı zamanda tarımsal üretimde gözle görülür bir artış yaşanacak, ülke ekonomisi rahatlayacaktır.
Belki de o zaman, bir türkümüzde dile geldiği gibi, hep birlikte şu çağrıyı yeniden yaparız:
“Haydi köyümüze geri dönelim…”
