Prof.Dr.Esfender KORKMAZ


KÜRESEL EKONOMİDE ÇÖKME RİSKİ VAR MI?

KÜRESEL EKONOMİDE ÇÖKME RİSKİ VAR MI?


İMF Temmuz “Dünya Ekonomik Raporu’nu” açıkladı. Bu raporda 2025 ve 2026 İMF tahminlerine göre büyüme ve enflasyonun düşme eğiliminde olduğu anlaşılıyor.

İMF 2025 büyüme oranları tahmini;

  • Küresel ortalama büyüme oranı yüzde 3, (2024 yılında yüzde 3,3 olarak gerçekleşmişti)
  • Gelişmiş ülkeler ortalama büyüme oranı yüzde 1,5,
  • Gelişmekte olan ülkeler ortalama büyüme oranı yüzde 5,1,
  • Türkiye büyüme oranı yüzde 3,
  • Arjantin büyüme oranı yüzde 5,5 tur.

Yüzde 5,5 büyüyen Arjantin krizden çıkıyor demektir.

graik1.jpg

Küresel enflasyonda da düşme bekleniyor. Dünya yıllık enflasyon oranları ortalaması,

  • 2022’de yüzde 8,8,
  • 2023’te yüzde 6,0,
  • 2024’te yüzde 4,9 oldu ve
  • 2025’te beklenen yüzde 4,2’dir.

Krizden çıkmaya çalışan iki ülke, Türkiye ve Arjantin’de 2025 TÜFE oranı tesadüfen eşittir; Yüzde 35,9. Ancak 2025 yılı için Arjantin’de Türkiye’den daha yüksek büyüme bekleniyor.

grafik2.jpg

Dünyada riskler artıyor.

1. Yoksul ülke ve yoksul insan sayısı arttı.

Küresel ekonomi için en büyük risk, küreselleşmenin getirdiği yoksulluktur. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasında ve cari açık veren ve cari fazla veren ülkeler arasında yoksulluk farkı artıyor. Ayrıca cari açık veren ve ekonomide kırılgan ülkeler ile otokrasi ile yönetilen ülkeler içinde de zengin fakir farkı arttı.

Aslında yoksullar arasında da fark açılıyor. En yoksul ülkeler daha düşük büyüyor ve bu demektir ki bu ülkeler giderek daha fazla yoksullaşıyor.

Söz gelimi İMF’nin yoksulluğun azaltılması ve büyüme fonundan yararlanan 70 düşük gelirli ülkede 2025 yılı için;

  • Fert başına geliri göreceli olarak daha yüksek olan, ihracat yapan ve uluslararası sermaye piyasasında erişimi daha kolay olan 38 ülkede ortalama büyüme oranı yüzde 5,3;
  • En yoksul 32 ülkede ortalama büyüme oranı daha düşük yüzde 3,3;
  • Kırılgan ve çatışmalı ülkelerde ortalama büyüme oranı en düşük yüzde 2,6’dır.

2. Yüksek cari açık ve cari fazla küresel dengeleri bozuyor.

  • ABD’ cari açığı küresel gelirin yüzde 0,20’si,
  • Çin cari fazlası küresel gelirin yüzde 0,24’üdür.
  • AB cari fazlası daha mütevazi küresel gelirin yüzde 0,07’sidir.

ABD’nin yüksek cari açık vermesi, küresel risklere karşı dünya para sisteminde en önde olan dolar hakimiyetini negatif etkiliyor. Dolara güveni düşürüyor.

3. Jeopolitik riskler arttı.

Dünya, mahşerin 4 atlısı, Trump, Putin ve Netanyahu tehdidi altındadır. Birleşmiş Milletler ve dünya kamuoyunun bu delilere gücü yetmiyor. Bu nedenle küresel ekonomide kırılganlık ve belirsizlik yüksektir.

4. Dünya para sisteminin, çok kutuplu olma riski var.

Brics ülkelerinin dolara alternatif kendi paralarını çıkarma kararı var. İMF SDR’nin dünya parası olsun önerisi var. Parçalanmış çok kutuplu para sistemi oynaklığı artırır. Kaynak tahsisinde, fizibilite hazırlanmasında yatırım girdileri farklı ülkelerden olduğu için tutarsızlık olur, Küresel yatırımlarda dolar cinsinden yatırım yapanların riski artar.

Benim kişisel kanaatime göre, dünya parasal sistemi bir çöküş yaşayacak ve bunun nedeni de kripto paralar olacaktır. Bunun içindir ki altın talebi artıyor.

Yine bana göre, dünyada en büyük 5 ekonominin paraları ve İMF SDR’si ile, yani 6 para ile bir sepet oluşturmak ve dünya para sistemi olarak bu sepeti kullanmak gerekir.

Türkiye’ye gelince, Moody’s notumuzu bir kademe yükseltti. Ama hâlâ spekülatif ekonomi alanındayız. İMF 2,7 büyüme tahminini yüzde 3’e çıkardı. Beş yıllık tahvillerde CDS oranı 10 baz puan düştü 274 oldu ve fakat hâlâ çok yüksektir. Eninde sonunda krizden çıkarız ama hasarlı çıkarız. Zaten İMF de 2030 yılına kadar Türkiye çift rakamlı enflasyondan kurtulamaz diyor.