Murat AĞIREL

Tarih: 28.06.2025 18:55

Ne zaman adam oluruz

Facebook Twitter Linked-in

 

 

Fatih Altaylı... Tutuklama furyasının son mağduru da o oldu. Herkes biliyor ki uzun zamandır tutuklamak için bahane arıyorlardı ve tutuklandı.

 

İmamoğlu soruşturmasını, çelişkili durumları YouTube kanalında tek tek anlattı.

 

Kanalındaki videolar A Haber’den, TRT’den, TGRT’den ve diğer yandaş medyadan katbekat fazla izlenince uzun zamandır birilerini rahatsız ediyordu.

 

Tutuklandıktan sonra bile boş koltuğu milyonlarca izlendi. Bu aslında Türk medyasında bir kırılmanın yaşandığının da göstergesiydi.

 

Sadece iktidar yandaşı kanallar değil, muhalif kanallara bile bir mesaj vardı burada.

 

Kitlelerin daha doğrudan haber istediği görülüyor. İzleyiciler, “kelebeklerle” sekize bölünen ekranlarda saatlerce birtakım insanların konuşmasını dinlemek istemiyorlar.

 

Sadece koltuğa oturmuş bir adamın vereceği doğrudan haberleri istiyorlar.

 

Her şeyin bireyselleştiği bir dünyada gündemdeki konularla yüz yüze kalmak istiyorlar. O yüzden tek başına oturmuş Fatih Altaylı’nın anlatacaklarını bekliyorlar.

 

Yemek yerken, kahve içerken, sohbet ederken Fatih Altaylı otursun anlatsın istiyorlar. Çünkü ona güveniyorlar.

 

Böyle olunca bir şekilde müdahale edilmesi gerekiyordu. Fakat uzun zamandır bir şey bulunamıyordu.

 

Önce aparatlar devreye sokularak korkutulmaya çalışıldı. Evinin önüne “Suç işlemeyin: Köpeklerinizi tasma ve ağızlıkla gezdirin” yazılı bir pankart asıldı.

 

Aslında pankart İmamoğlu soruşturmasıyla ilgili değildi.

 

Fatih Altaylı İsrail asıllı Türk şarkıcı Linet’in konserinin iptaline ilişkin şarkıcıya destek olmuştu.

 

Fatih Altaylı pankart asılmasının ardından sosyal medya hesabından konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Dün gece bir grup haydut evimin bulunduğu mahalleye gelip kendi iğrençliklerini gösteren bir pankart astılar ve bunu asma nedenlerini de bir yalanla ifade ettiler. Bölgedeki kamera görüntüleri ile suç duyurusunda bulunuyorum” dedi.

 

Altaylı devamında da “Umarım İstanbul Emniyeti gerekeni yapacaktır. Çünkü bu açık bir yaşadığın yeri biliyoruz tehdidi” ifadelerini kullandı.

 

Emniyet’teki görevini layıkıyla yapan memurlar ve savcı da gerekli araştırmalarını yaptı.

 

Pankartı asanlardan birini tespit etti.

 

Sabaha karşı Abdi İpekçi Caddesi’ne arabayla gelen 5 kişinin, burada yüzleri maskeli bir şekilde ellerinde pankartla Fatih Altaylı’nın evinin önüne pankartı astığı güvenlik kamerası görüntülerince belirlendi.

 

Söz konusu şüphelinin aracı ve plakası tespit edildi. Aracın Ömer F.T. adına kayıtlı olduğu Emniyet tarafından tespit edilmiş.

 

Yakında hakkında işlem yapılacağını düşünüyorum.

 

Sonuç olarak belediye başkanları, İmamoğlu’nun tutuklanması, CHP’ye yönelik kurultay davası ve son olarak Fatih Altaylı’nın cezaevine girmesi bize çok açık bir şeyi gösteriyor.

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan siyasi hayatının en zor dönemine girdiğinin farkına varacak kadar tecrübeli bir siyasetçi.

 

Çünkü muhalefet, Erdoğan iktidarının hiçbir döneminde olmadığı kadar güçlü. Özgür Özel, Kemal Kılıçdaroğlu’nun aksine muhalif enerjiyi pasifize etmiyor dahası proaktif bir siyaset tercih ediyor.

 

Tüm bunların üstüne rezil bir ekonomik tablo da eklenince aslında Erdoğan seçim çalışmalarına şimdiden başlamış görünüyor.

 

CHP’ye yönelik “mutlak butlan” davası, Kemal Kılıçdaroğlu’nun ve özellikle kendisini yanlıştan yanlışa sürükleyen “kurmay kadrosunun” hırsıyla birleşince iktidar, hem muhalefetin en güçlü partisini hem de onun adaylarını ve liderlerini bölmek için elinden geleni yapıyor.

 

Çünkü artık pabuç pahalı. Sadece muhalif liderler değil, Fatih Altaylı gibi milyonların takip ettiği kitleleri etkileyen isimler bile baskı altına alınmış durumda.

 

Gel gör ki tarihte bunun çok örneği var.

 

Zayıflayan iktidarlar, baskıyı artırır, vergileri yükseltir. Kendileri zenginlik içerisinde saraylarda yaşayıp ciplerle gezer fakat halk, simit alırken bile ay sonunu düşünür. Bir avuç zengin elitin de kendilerini iktidar yapmasını beklerler.

 

Sonuç olarak AKP, CHP’yi “elitlerin partisi” diye suçlayarak geldiği iktidardan, “elitlerin partisi” olarak gidecek gibi gözüküyor.

 

Fatih Altaylı ile başladık, onunla bitirelim.

 

Ne zaman adam oluruz?

 

Gerçeği söyleyenin değil, gerçeği gizleyenin ayıplandığı bir düzen kurulduğunda...


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —