Mustafa BALBAY


Orta Asya Kıbrıs hattı!

Orta Asya Kıbrıs hattı!


4 Nisan’da Özbekistan’ın tarihi Semerkant kentinden bir haber geldi:

 

 

Kazakistan, Özbekistan ve Türkmenistan, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ni (GKRY) “Kıbrıs Cumhuriyeti” olarak tanıyıp büyükelçilik açma kararını ilan etti.

 

Böylece bir süredir adım adım geliştirilen AB politikası hayata geçirilmiş oldu. O günden beri Ankara’nın, yani AKP-MHP iktidarının buna ne diyeceğini görmeye çalışıyoruz. Tık yok. Belki 11- 13 Nisan’da toplanan Antalya Diplomasi Forumu’nda konu olur diye düşündük olmadı.

 

Büyükelçilik açma kararları aniden pat diye alınmadı. 2024 sonundan beri küçük küçük haberler yapılıyordu. GKRY Dışişleri Bakanlığı’nın bundan duyduğu memnuniyet belirtiliyordu.

 

Sonunda karar Semerkant’tan duyuruldu. AB bu ülkelerle özel ilişkiler geliştirecek, ilk haberlere göre 12 milyar Avroluk kredi kullandırılacak. Bunun karşılığında üç Türk cumhuriyeti GKRY’yi bütün Kıbrıs’a hâkim bir cumhuriyet olarak tanıdığı gibi BM’nin KKTC’nin yasadışı olduğuna ilişkin aldığı 541 ve 550 sayılı kararları da kabul etti.

 

***

 

1991’de Sovyetler Birliği’nin büyük bir toz bulutu ve belirsizlikler içinde çökmesinden sonra ortaya çıkan coğrafya Türkiye’nin önüne yeni fırsatlar açmıştı. Dönemin önce başbakanı sonra cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in “Adriyatik’ten Çin Seddi’ne” sözü çok yankılanmıştı. Demirel bu sözün gücünü ve yükünü yeri geldikçe gazetecilerle de paylaşmıştı.

 

Orta Asya ülkeleri için dünyaya açılmada başlıca rehber Türkiye idi. Bu ülkelerin tümünde “01” numaralı diplomatik plaka Türkiye’nindir. Çoğunda Sovyetler Birliği döneminde özerk cumhuriyetin dışişleri binası olan gösterişli yapılar Türkiye’ye büyükelçilik binası olarak verildi.

 

Ostern 2025: Mit AstroWoche Kurztrip nach Österreich gewinnen

Lass dich jeden Tag aufs Neue überraschen und sichere dir mit etwas Glück einen der begehrten Preise. Was in diesem Jahr gewonnen werden kann, erfährst du hier!

AstroWoche

Bu ülkelerle hem “kardeşlik” hem “kâr”deşlik yapılabilirdi. Dört “altın” vardı. Özbekistan “beyaz altın” pamukta dünya dördüncüsüydü, Kazakistan uçsuz bucaksız stepleriyle “yumuşak altın” hayvancılıkta söz sahibiydi, Kırgızistan “sarı altın” madeninde dünyanın üçüncü kutbu Pamir’de büyük rezervlere sahipti, Azerbaycan ve Türkmenistan “siyah altın” petrolde ve doğalgazda ilk 10’daydı.

 

Elbette Bakû-Tiflis-Ceyhan boru hattı gibi kimi projeler hayata geçti ama ortak bir politik güç olma anlamında ciddi adım atılamadı. 2010’da kurulan Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) ortak gücü gösterecek bir duruş ortaya koymaktan uzak kaldı. Hiç değilse KKTC’nin tanınmasında adım atarlar diye beklerken, arada bir yapılan cılız zirveler yeni hamlelere sahne olabilir mi derken, TDT’nin üç güçlü üyesi ve gözlemcisi GKRY’de büyükelçilik açma kararı aldı.

 

2004’teki Annan Planı’nın KKTC tarafından kabul edilip Rumlarca reddedilmesinden sonra AKP hükümetinin KKTC’yi daha kolay tanıtacağı düşünülmüştü. Oradan buraya geldik!

 

GKRY’de son yıllarda AB’nin ve ABD’nin askeri üsler açtığını da anımsatalım.

 

***

 

İktidarın bu durum karşısında sessizliği akla bir dizi soruyu getiriyor:

 

Acaba 12 milyar Avro’dan Türkiye’nin de alacağı pay var da onun beklentisi içindeler mi?

 

Acaba AB’yi ürkütmeyelim, yakında jandarmalığını yapacağız. Şimdi karşı çıkarsak bizim planlar da suya düşer diye mi düşünüyorlar?

 

 

Acaba burada susmanın karşılığında yakında açıklanacak yeni bir olanak mı sunuldu?

 

Acaba GKRY yakında NATO’ya da alınacak da onun altlığı mı oluşuyor?

 

Acaba CHP’yi nasıl hırpalarız diye düşünmekten buna fırsat bulamadılar mı?

 

Acaba umurlarında değil mi?

 

Yunanistan gazeteleri şöyle bir başlık atsa hakkıdır:

 

Kıbrıs’tan Orta Asya’ya!