Osman DOST


Şaibesiz Seçimlere Hasret Kaldık

Şaibesiz Seçimlere Hasret Kaldık


 

 Bugünün siyasi atmosferine baktığımızda, geçmişin şaibesiz seçimlerini arar olduk. Özellikle 70-80 yaşlarını aşmış olan büyüklerimiz, geçmişteki seçim süreçlerini anlatırken hayranlıkla, özlemle bahseder. O yılların seçimleri; hem şeffaf, hem adil, hem de halkın geniş kesimlerince güvenilir bulunurdu. Ne mühürsüz zarflar, ne de geçerli-geçersiz oy tartışmaları mevcuttu. Seçim sabahları millet sandıklara koşar, akşamında ise sonuçları büyük bir güven duygusuyla kabul ederdi. Oysa bugün, seçim süreçleri toplumun büyük bir kesimi tarafından kuşkuyla izleniyor.

 

Geriye dönüp baktığımızda, Türkiye'nin çok partili hayata geçtiği 1950’li yıllardan 2000’li yılların başlarına kadar yapılan seçimlerde ciddi bir şaibe tartışması yaşanmadığını görüyoruz. Elbette münferit itirazlar olurdu. Ancak bu itirazlar hukuk zemininde değerlendirilir, seçim kurullarına, oradan da Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) iletilirdi. Seçimle ilgili ihtilafların bu kurumsal yapılar içinde çözülmesi, vatandaşın seçim sonuçlarına duyduğu güveni zedelemezdi.

 

Fakat ne yazık ki son yıllarda yaşanan bazı gelişmeler bu güveni ciddi anlamda sarsmıştır. Özellikle 2017 referandumu sürecinde ortaya çıkan mühürsüz oy pusulası ve zarfların geçerli sayılması kararı, kamuoyunda derin bir tartışma yaratmıştır. Halbuki seçim kanunlarımız açık ve nettir: Mühürsüz oy pusulası ve zarf geçersiz sayılır. Bu kuralın bir gecede istisna haline getirilmesi, hukukun üstünlüğü ilkesini zedeleyen, seçim hukukuna gölge düşüren bir karardı.

 

Yine, bazı seçimlerde yaşanan “bir zarftan çıkan oy pusulalarının bir kısmının geçerli, bir kısmının geçersiz sayılması” gibi uygulamalar, bugüne kadar Türk seçim tarihinde neredeyse hiç görülmemiştir. Bu tür çelişkili uygulamalar seçmenin aklında büyük soru işaretleri oluşturmuş, seçim sonuçlarının meşruiyetini tartışmalı hale getirmiştir.

 

Seçimlerin güvenilirliğine gölge düşüren bir diğer konu ise seçmen kütüklerindeki belirsizliktir. Hangi vatandaşın nerede oy kullanacağı, seçmen listelerinin ne kadar güncel ve doğru olduğu gibi temel sorular ne yazık ki tam anlamıyla cevaplanamıyor. Özellikle son yıllarda vatandaşlığa kabul edilen yabancıların sayısı, kimlerin seçmen listesine dahil edildiği ve bu kişilerin gerçekten yasada öngörülen vasıflara sahip olup olmadıkları konusunda kamuoyuna yeterli ve şeffaf bilgi sunulmamaktadır. Bu durum da seçmen iradesinin yönünü etkileyebilecek potansiyel bir tehlike olarak karşımızda durmaktadır.

 

Ekonomik ve siyasi gelişmelerin hızla değiştiği bir dönemdeyiz. Erken seçim ihtimali, her an gündeme gelebilecek bir olasılıktır. Toplumun bu tür bir duruma hazırlıklı olması, demokrasimizin sağlıklı işlemesi açısından büyük önem taşır. Ancak bu hazırlığın ilk adımı, güvenilir bir seçim sisteminin inşa edilmesidir.

 

Seçim kütüklerinin güncellenmesi, yurttaşlık hakkı kazanan yabancıların sayısının ve seçmen niteliğinin kamuoyuna açık şekilde açıklanması ve seçim hukukunda yapılan değişikliklerin seçmen iradesine zarar vermeyecek biçimde düzenlenmesi gerekmektedir. Aksi halde halkın sandığa olan güveni daha da zedelenecek, demokrasiye olan inanç sarsılacaktır.

 

Unutulmamalıdır ki bir ülkenin demokrasiyle yönetilmesi sadece sandığın varlığına bağlı değildir. Sandığın adil, şeffaf ve hukuka uygun bir şekilde işletilmesi, asıl demokrasinin teminatıdır. Hukukun üstünlüğü ilkesine saygı gösterilmeden yapılan seçimlerin hiçbir meşruiyeti kalmaz. Bu sebeple, ülkemizin geçmişteki o güvenilir ve şaibesiz seçim ortamına geri dönmesi bir temenni değil, zorunluluktur.

 

Sonuç olarak; önümüzde ne zaman yapılacağı kesin olmayan bir seçim olsa da, hazırlıklarımızı bugünden yapmak zorundayız. Seçim kurulları, siyasi partiler ve kamu kurumları bu konuda üzerine düşeni yerine getirmelidir. Her yurttaş, kendi oyunun gerçekten temsil edildiğinden emin olabilmelidir. Sandık güvenliği, sadece fiziksel önlemlerle değil; hukuk devleti ilkeleriyle, adaletle ve şeffaflıkla sağlanır.

 

Güvenli, şaibesiz, adil seçimler dileğiyle...

 

(Osman DOST)