Türkiye, şimdi PKK’nın sözde dağıtılması, gerçekte Suriye’deki PYD/YPG’ya katılarak orada devlet kurması için ABD tarafından baskı altına alınmıştır. Trump’ın, Netanyahu’yu kastederek, “Bibi’ye ‘Eğer Türkiye’yle bir sorunun varsa, bunu çözerim’ dedim. Geçenlerde Erdoğan’a dedim ki; ‘Tebrikler. 2000 yıldır kimsenin başaramadığını yaptın, Suriye’yi aldın’ dedim. Farklı adlarla olsa da, aynı şey... O da ‘yok yok, ben yapmadım’ dedi. ‘Sen yaptın ama bu sorun değil’ dedim. ‘Evet, belki bir yönüyle biz yaptık’ dedi.” derken, sizce neyi kastediyor?
Bana göre Trump, M.Ö. 586’de Babil Kralı Nabukadnazer’in Kudüs’ü yakıp yıkması ve sağ kalan Yahudileri sürgüne tabi tutması, bir kısmını Irak’a götürmesi, 10 bin kadar Yahudi esiri de kendisine savaşta yardımcı olan Ermeni kralına hediye etmesi, bu esirlerin 100 yıl sonra Pakraduniler adıyla, Ermenistan yönetimine el koyması ve bu ülkeyi 15-16 asır yönetmesi gibi olayları kastediyor olsa gerek...
Babil sürgününden 2 bin değil ama tam olarak 2 bin 611 yıl sonra, bugünkü İsrail, Suriye’ye hâkim oldu ve Türkiye, Suriye’de oyunu bozmasın diye Trump’tan destek alıyor... 2611 yıl sonra, İsrail, Suriye’ye ordusuyla girmiştir ve bunda Türkiye’deki siyasi iktidarın, Suriye’yi iç savaşa sürüklemesi ve rejimi yıkması, birinci derecede rol oynamıştır...
***
Emekli amiral İlker Güven, “Maya dergisinde yayınlanan “Dostumuz Amerika ve Avrupa” başlıklı makalesinde “İtalya'daki NATO kolejinde ortaya çıkarılan ve Türkiye'yi bölünmüş gösteren haritayı, kıymetli arkadaşım Emekli Hava Orgeneral Cumhur Asparuk, 1975 yılında İncirlik Hava Üssü subay kafeteryasında bizzat gördüğünü söylemiştir." diye yazmıştı.
Güven, aynı yazıda tarihi bir Amerikan belgesini, 31 Ocak 1896 tarihli 54. Kongre gizli kararını açıklamıştı.
Amerikan Kongresi, o gizli oturumda, İstanbul’a atanacak temsilcinin ABD’den gönderilmesine, tüm Hıristiyan ülkelerden ABD temsilcisi ile beraber çalışacak, benzer özelliklerde birer hükümet temsilcisinin atanmasına, Uluslararası Hıristiyan Komitesince bir Hıristiyan yöneticinin Türkiye'nin başkanı olarak seçilmesini müteakip, Osmanlı İmparatorluğu' nun mevcut bölgelerinin sınırlarla ayrılmasına, bu bölgelerin Hıristiyan eyaletleri kabul edilip, Hıristiyan gücünün Türkiye Birleşik Devletleri adında toplanmasına, devletlerden birinin, Türkiye Birleşik Devletleri sınırları içerisinde oluşacak Ermeni devleti olmasına ve bu devlete tüm Hıristiyan devletlerin askeri destek sağlamasının istenmesine karar vermiştir.
Amerikan Başkanı Wilson'un "kendi kaderini tayin hakkı" olarak ortaya attığı ilkeler manzumesinin içinde de Anadolu'da Ermenistan ve Kürdistan kurulması dayatması vardı. ABD, PKK'yı da bu iş için bir araç olarak kullandı, şimdi adını değiştirerek bu gücü Suriye Demokratik güçleri adıyla Suriye’ye ortak etmek istiyor. Büyük İsrail’e giden yol budur!
***
Diğer taraftan emekli kıdemli albay Mithat Işık, “Yarasa Operasyonu” adlı kitabında, “12 Eylül 1980 harekâtından en az zarar gören, hatta ve hatta hiç zarar görmeyen terör örgütü, PKK'dır. Yaşanan kardeş kavgasını, akan kanı durdurmak, terörü önlemek amacıyla yapılmış olan bir askeri müdahaleden, böyle bir terör örgütünün zarar görmemesi anlaşılır gibi değildir” demiştir.
Gazeteci- yazar ve politikacı Hakkı Öznur da Çankırı'daki verdiği konferansta, "Terör Örgütü PKK ve onun elebaşı Abdullah Öcalan, 1970'li yıllardan beri Gladyo ile iç içedir. PKK, stratejik bir maşa olarak küresel odaklara hizmet etmektedir. PKK terör örgütü, gelişimini 12 Eylül cuntasına borçludur. Amerikancı 12 Eylül cuntası, PKK terör örgütünün palazlanması için ona dokunmamıştır. 12 Eylül askeri rejimi, sağ-sol demeden insanları idam ederken, işkencelerden geçirirken, zindanlara doldururken Gladyo'nun memuru Öcalan, elini kolunu sallayarak Temmuz 1979'da yurt dışına çıkıyor, Suriye ve Lübnan'da çeşitli yabancı istihbarat servislerince himaye ediliyor, örgütüne askeri kamplar tahsis ediliyordu" diye çıplak gerçeği ortaya koymuştur.
***
Türkler ile 950 yıl kardeşçe yaşayan Ermeniler de içlerindeki Pakraduniler kullanılarak böyle kışkırtılmıştı. Taşnak örgütü, Ermenilerin PKK'sı idi! İkinci Meşrutiyet döneminde Ermeni açılımına soyunan Osmanlı, bunun karşılığını Ermeni terörü ile almıştı!
Şimdiki açılımların arkasında da 954 yıl sonra Malazgirt’te, Malazgirt Zaferi’nin intikamını almak isteyen ABD vardır.
Arslan BULUT(Yeniçağ)