Armağan KULOĞLU


TRUMP’IN GAZZE PLANI

TRUMP’IN GAZZE PLANI


Trump’ın Gazze’de barışı sağlamaya ve Gazze’nin geleceğini düzenlemeye yönelik 21 maddelik planı açıklanmıştır. Bu plan, birçok ülke ve kuruluş tarafından genel hatlarıyla olumlu karşılanmış ve destek görmüştür. Hamas da genel hatlarıyla kabul ettiğini, ancak bir kısmının müzakere edilmesi gerektiğini belirterek uyum sağlayacağını bildirmiştir.

Plan görünüşte, ateş kes olması, katliamların durması, yardımların ulaşması, İsrail’in işgale son vermesi, Gazze halkının toprağında kalması gibi hususları kapsadığından başlangıçta kulağa hoş gelmekte, ancak ayrıntılara bakıldığında ABD’nin arzu ettiği bir Gazze oluşmasını, Filistin’in savunmasız ve İsrail’in kontrolünde kalmasını öngören ve Filistin devletinin gerçekleşmesini de hayalden öteye geçiremeyen bir durumda olduğu anlaşılmaktadır. Plan incelediğimizde aşağıdaki düşünceler ön plana çıkmaktadır.

1. Gazze’nin, komşularına tehdit oluşturmayan, terörden arındırılmış bir bölge olması: Madde, Gazze’nin tehdit olduğuna, ancak katliamı yapan İsrail’in tehdit olmadığına işaret etmektedir. Bu konuda taahhüt verilse dahi, insanlık suçu işleyen bir devletin, yöneticilerinin, suça karışmış tüm İsraillilerin ve bunu destekleyen ve taahhüt verecek olanların buna uyuyup uymayacakları şüphelidir.

2. Gazze’nin, (Filistinli) halkın yararına yeniden geliştirilmesi: Bu madde 10. Maddeyle birlikte mütalaa edildiğinde, Gazze’yi geliştirmek ve inşa etmek için sermaye gerektiği, bunun için ülkelerin ve şirketlerin yatırım yapacağı, yatırım yapanların da tesisleri işleteceği, Gazze halkının ise buranın sahibi değil, en iyimser bir olasılıkla ancak düşük kaliteli işlerde işçi olarak çalışabileceği düşünülmektedir.

3. İsrail ve Hamas bu öneriyi kabul ederse, savaşın sona ermesi, İsrail ordusunun saldırılarını durdurması ve Gazze Şeridi'nden kademeli olarak çekilmesi: İsrail, planı kabul ettiğini açıklamasına rağmen, saldırılarını hemen durdurmamış ve bunu da savunma amaçlı yaptığı açıklayarak yine güven vermemiştir. Kademeli olarak çekilse dahi, kritik yerlerde konuşlanarak Gazze’nin kontrolüne devam edeceğini açıklamıştır.

4-5. Esirlerin takas edilerek serbest bırakılması, ölenlerin naaşlarının karşılıklı teslim edilmesi: Bu konuda müzakereler devam etmektedir. Ancak İsrail’e güvenilmediği için önce Hamasın teslim etmesini istenmesi sorun yaratmaktadır.

6. Esirlerin iadesinden sonra bir arada yaşamayı taahhüt eden Hamas üyelerinin affı, gitmek isteyenlere de kendilerini kabul eden ülkelere gitmesi için güvenli geçiş hakkı: Bu konu müzakere sonucuna göre şekillenecektir.

7. Anlaşmaya varıldığında, insani yardımların başlaması, dağıtımların BM, Kızılay ve diğer bağımsız kuruluşlarca yapılması, acil altyapı ve enkazın kaldırılmasına izin verilmesi: İnsani yardımın Gazze halkı için bir lütuf olarak görülmesi ve anlaşma sonuçlanmadan buna izin verilmemesi, insanlıkla bağdaşmamakta ve bunu önerenlere de güvenilmeyeceğini göstermektedir.

9-10-11. Gazze’nin, Filistinli teknokratlardan oluşan geçici bir hükümet tarafından yönetilmesi, hükümetin, ABD'nin Arap ve Avrupalı ortaklarıyla istişare ederek kurulacak uluslararası bir kuruluş tarafından denetlenmesi, Filistin Yönetimi reform programını tamamlayana kadar Gazze'nin yeniden modern bir şekilde inşası için bir ekonomik plan ve ekonomik bölge oluşturulması: Ortada meşru bir Filistin Hükümeti varken ona güvenmeyerek yeni bir hükümetin kurulmasının ve denetiminin de uluslararası kuruluşlarca yapılmasının hem uygun hem de güvenilir olmadığı düşünülmektedir. Yeni bir Gazze inşası için gerekli kaynağın, bölge zengin ülkelerinden karşılanacağı ve bu konuda ihtiyaçtan ziyade “Ortadoğu Rivierası” söylemine uygun turistik amaçların ön planda tutulacağı değerlendirilmektedir.

12. Kimse Gazze'yi terk etmeye zorlanmayacak, terk edenlerin de geri dönmesine izin verilecek ve iyi bir gelecek inşa etme fırsatı sunulacak.: Bu madde için yorum 2,9,10,11nci maddelerde yapılmıştır.
13-14. Hamas, Gazze'nin yönetiminde olmayacak, tüm askeri altyapının yıkılması garantisini verecek, Gazze'nin yeni liderleri, komşularıyla barış içinde yaşamayı taahhüt edecek, Hamas ve diğer Gazze gruplarının yükümlülüklerini yerine getirmesi ve Gazze'nin İsrail'e veya kendi halkına tehdit oluşturmaması için bölgesel ortaklar bir güvenlik garantisi verecek: Burada yine Hamas ve Filistinlilerin tümü saldırgan, İsrail ise kendini savunan olarak kabul edilmekte, İsrail’in yaptığı yıkım, katliam ve soykırım görmezden gelinerek suçsuz olarak nitelendirilmekte, saldırmaması için güvence verilmemekte, bu durum ABD’nin ve batının çifte standart içinde hareket ettiğini açıkça göstermektedir.

15-16-17. ABD, Arap ülkeleri ve diğer uluslararası ortaklar, Gazze’nin güvenliği için bağımsız uluslararası bir istikrar gücü oluşturacak, bu güç, Filistin polis gücünü oluşturacak ve eğitecek, İsrail ordusu, istikrar sağlandıkça işgal ettiği toprakları kademeli olarak devredecek: Bu durumda Filistin’in ordusu/savunma gücü olmayacaktır. Ordusuz devlet bağımsız ve özgür olamayacağından Filistin devleti de olmayacaktır.
18. İsrail’in Katar’a saldırmaması için güvenceyi ve Katar’ın ABD tarafından önemli arabulucu olarak kabul edildiğini ifade etmektedir.

19-20-21. Bu maddelerde, Gazze halkının kin gütmemesi, İsrail ve Filistinliler arasında diyalog için alınacak siyasi, sosyal ve dini tedbirleri içermekte, Gazze’nin yeniden inşası, reformların uygulanması ilerledikçe Filistin Devleti'nin kurulması için güvenilir bir yolun koşullarının oluşabileceğine işaret edilmektedir: Gazze halkı yine saldırgan, İsrail ise masum olarak gösterilmekte, Filistin devletinin de hayal olduğuna işaret edilmektedir.
***
-Trump, Hamas’a planı kabul etmesi için baskı yapmış, bunun için İsrail’in işgale devam etmesiyle de onu tehdit etmiş, hatta gözdağı vermek için Doğu Akdeniz’e yeni gemi ve uçaklar da göndermiştir. Hamas da genel hatlarıyla kabul ettiğini, ancak bazı maddelerin müzakere edilmesi gerektiğini bildirmiştir. (Akdeniz’deki kuvvet takviyesini İran’a hazırlık için yapıldığı da söylenebilir)

-Görüşmeler için taraflar Mısır’da toplanmış ve müzakereler başlamıştır. Hamas-İsrail görüşmeleri Trump’ın tehditleriyle yürütülmekte ve aylar sürebilecek müzakerelerin bir haftada sonuçlanması için baskı yapılmaktadır.

-Taraflar birbirine güvenmemekte, Hamas, İsrail’in rehinelerini kurtarması halinde, müzakereleri bırakabileceğinden endişe duymaktadır.

-Hamas, rehine takası, İsrail’in çekilmesi ve kalıcı ateşkes için garantiler istemekte, plandaki silahsızlanma talebinin ancak işgalin bitmesi ve Filistin Devleti’nin kurulmasıyla mümkün olabileceğini söylemekte, Netenyahu ise Filistin Devleti’nin asla kurulamayacağını belirtmektedir. ABD de aslında iki devletli çözümden yana olmayıp, şimdilik yanaymış gibi hareket etmektedir.

-Planın, Filistin’in haklarını korumaktan çok, İsrail’in, ABD ve Batı’nın tezlerine yakın bir durum arz ettiği, Trump’ın Gazze’yi yönetecek Konseyin başkanı olarak “uçuk” Gazze düşüncesine hizmet ettiği, beklenen sonucu vermesinin de beklenmediği değerlendirilmektedir.

-Ortadoğu’ya barışın ancak ABD’nin bölgeden elini çekmesi, İsrail’e olan desteğine de son vermesiyle gelebileceğine, bunun da Emperyal güçlerin çıkarına olmadığı için halihazırda mümkün olamayacağına inanılmaktadır.

-Derhal ateşkes ve barışın da tesisi isteniyorsa, ABD’nin fazla arayışa girmemesi, sadece İsrail’in durdurulması, yönetiminin de kontrol altına alınması yeterlidir. Suriye ve Lübnan’a saldırılar, Gazze’de de sivillerin katli devam etmektedir. Bunu sağlayacak olan da ABD’dir. Tabii İsrail ve lobilerin kıskacını kırabilirse.