Konuk YAZAR


Türk milliyetçileri, önce kendilerini sorgulamalı!

Türk milliyetçileri, önce kendilerini sorgulamalı!


 

Mehmet Nusret Esi aradı ve “Rahmetli ağabeyim Aydın Esi, 12 Eylül darbesi sırasında yapılan işkencelerden sakat kalıp tahliye olunca Türk Milliyetçiliği Ülküsü Davası'nda verdiği mücadeleyi 1966'dan başlayıp 1984 mahkemeler sonucu tahliyesine kadar ki safhayı bir kitap olacak şekilde yazmıştı. Vefatından bir hafta önce bana ‘Nusret bu kitabı bastır’ demişti. Ben de ona ‘Türkiye de kitap çok az okunuyor, bu kitap film olur’ diye cevap verince ‘tamam, film çek’ diye cevap vermişti. Profesyonel bir yönetmenle yedi ilde sekiz bin kilometre yol kat ederek çekimleri gerçekleştik. Bu arada TRT ve AA’dan alınan videoların montajları yapıldı. Belgesel, 3 Mayıs Türkçüler Gününde YouTube’da ‘Bir Sevdadır Ülkü’ adıyla yayınlanmaya başladı.” diye bir haber verdi.

 

Nusret Esi, “Bu belgesel, Mustafa Kemal Atatürk’ün Türk milliyetçiliğine kazandırdığı vizyondan Nihal Atsız ve Alparslan Türkeş gibi isimlerin ideolojik ve siyasi mücadelelerine; 1944 Irkçılık-Turancılık Davası'ndan 12 Eylül 1980 darbesine kadar uzanan bir dönemi kapsamlı bir şekilde ele almaktadır. Belgeselde Salih Akyıldız, Samet Karakuşi, Yörük Ali Paşa, Zafer Uytun, Mahmut Şerbetçioglu, Esat Güçhan, Dr. Muzaffer Yıldız, Yılma Durak, Sevgi Kafalı, Salih Dilek, Türkan Hacaloğlu, Ali Balkan Metel, Şerife Güven, İlham Gencer, Yakan Cumalıoğlu, Zihni Açba, Timsal Karabekir, Nusret Esi, Prof. Dr. Ahmet Bican Ercilasun, Prof. Dr. İskender Öksüz, Yağmur Tunalı ve Dr. Sakin Öner, Av. Faruk Keskinkılıç, Közhan Yazgan ve Tamer Karadağlı ile çekimler yapıldı. ‘Bir Sevdadır Ülkü’, adanmışlık, inanç ve milliyetçilik ruhunun unutulmaz hikâyesidir” dedi… (https://youtu.be/TdXky7ulAKI )

 

Nusret Esi, belgeselin doğru anlaşılabilmesi için günümüzdeki siyasi duruma girilmediğini de belirtti.

 

***

 

Aydın Esi ile Tercüman’da yıllarca birlikte çalıştık. Çok değerli bir kişiliğe sahipti. Onun kitabı temelinde, Türk Milliyetçiliğinin son yüz yılının belgeseli önemli bir boşluğu dolduracaktır.

 

Tabii bugünlerin belgeseli çekilse, Ahmet Bican Ercilasun Hoca’nın son yazısında yaptığı gibi “27 Şubat barış ve demokratik toplum çağrısıyla tarihsel sorumluluğu üzerine alan PKK’nın kurucu önderi Abdullah Öcalan’a teşekkür ediyor, şükranlarımı sunuyorum.” diyen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin neye teşekkür ettiğini sorgulamak gerekirdi...

 

Ercilasun, “Siz, ‘Önder Apo Kürt-Türk ilişkilerinin sorunsallaştığı Lozan Antlaşmasının ve 1924 Anayasasının öncesini referans alarak, Ortak Vatan ve Kürt-Türk halklarının kurucu öğe olduğu Demokratik Türkiye Cumhuriyeti perspektifini ve Demokratik Ulus anlayışını Kürt sorununun çözüm çerçevesi olarak benimsedi.’ sözlerine mi teşekkür ediyorsunuz? Sizin niyetiniz nedir? Türk varlığına dayanan cumhuriyeti yıkmak, ‘Kürt-Türk halklarının kurucu öğe olduğu’ yeni bir devlet kurmak mı? Bunu Türklere sordunuz mu? Bütün bunlara teşekkür edip şükranlarını sunan MHP lideri, yöneticileri ve taraftarları hâlâ milliyetçi mi?” diye sordu.

 

Kısacası, bütün Türk Milliyetçileri, 19 Mayıs’ın yıldönümünde, “Biz nerede yanlış yaptık da Türkiye, MHP eliyle bu duruma geldi”yi konuşmalı ve acil çözüm geliştirmelidir.

 

***

 

Diğer taraftan, Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ ve İyi Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, içerden, dışardan halkı uyandırmaya çalışıyor.

 

İşte uygulanan politikaların nereye kadar dayanacağına dair bir örnek:

 

Hakkâri-Yüksekova DEM Partili belediyesi, 10 Mayıs'ta, Şehit Pilot Yüzbaşı Cengiz Topel'in ismini taşıyan caddeye, Sırrı Süreyya Önder'in ismini verdi.

 

8 Ağustos 1964 tarihinde Kıbrıs Harekâtı sırasında uçağı yerden isabet alarak düşürülen, paraşütle atlayıp kurtulan Topel, Rumlar tarafından esir alınmış ve üç gün işkence sonucu 29 yaşında şehit olmuştu.

 

***

 

Yine Alparslan Türkeş’in kızı Ayyüce Türkeş Taş, Meclis Başkanlığı’na bir soru önergesi vererek, "Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi'nde, vatan haini olarak idam edilmiş İskilipli Atıf'ın adına bir oda açılması gibi Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin birlik ve bütünlüğüne kastetmiş Abdullah Öcalan'ın ve Fetullah Gülen gibi vatan hainlerinin isimlerinin de gençlerimizi emanet ettiğimiz eğitim kurumlarında ve bir odaya, bir salona, bir dersliğe verilmemesi yönünde aldığınız bir önlem var mı?” diye sordu.

 

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, soru önergelerinde kişisel görüşlere yer verilmemesi gerektiğine dair tüzük kuralını hatırlatarak, önergenin işleme konulmayacağını bildirdi... 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 Arslan BULUT(Yeniçağ)