Konuk YAZAR


Ver misketlerini al misketlerimi!

Ver misketlerini al misketlerimi!


Çeşitli haber kaynaklarında Türkiye’nin savunması, dış politikası ve Anayasal düzeniyle ilgili dört haber var. Türkiye Cumhuriyeti yetkilileri bu dört haberi de yalanlamadı...

Birinci haber Blomberg’den...

Bloomberg, Türkiye'nin yaklaşık on yıl önce Rusya'dan satın aldığı S-400 hava savunma sistemlerini iade etmeyi hedeflediğini yazdı. Bu adımın, Ankara'nın ABD ve NATO'nun diğer üyeleriyle ilişkilerini zedeleyen tartışmalı savunma anlaşmasını sona erdireceği ve Amerikan yapımı F-35 savaş uçaklarını satın almasına imkân sağlayacağı belirtildi. Bloomberg'in konu hakkında bilgi sahibi isimlere dayandırdığı haberine göre, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan geçen hafta Türkmenistan'da Rus mevkidaşı Vladimir Putin ile yaptığı görüşmede bu konuyu gündeme getirdi. İki ülke yetkilileri arasında daha önce de bu konuda benzer görüşmeler yapıldığı kaydedildi. Cumhurbaşkanlığı ve Milli Savunma Bakanlığı konuyla ilgili yorum yapmaktan kaçındı. Kremlin ise iki lider arasındaki görüşmede böyle bir talebin dile getirildiğini yalanladı.

Haber doğruysa, Türkiye adına, Rusya’ya “al misketlerini” denilmiş oluyor. Tabii burada S-400 misketlerini geri alacak olan Rusya ama F-35 misketlerini verecek olan ABD... ABD’nin Türkiye’ye “S-400 misketlerini elinden çıkar; ver misketlerini al misketlerimi...” baskısı yaptığını bütün dünya biliyor...

Sadece bu konu bile Türkiye’nin egemenliğiyle ilgili bir konunun çocuk oyuncağına çevrildiğini gösteriyor. ABD, Türkiye’nin NATO silahlarını havada vurma yeteneğine sahip olmasını istemiyor. Bu da “ABD, Türkiye’ye yönelik bir saldırı mı planlıyor?” sorularını haklı kılıyor...

***

İkinci haber, ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilci Tom Barrack’tan. Barrack, “Hedefimiz, Eylül 2026’da Heybeliada Ruhban Okulu’nu yeniden açmak. Bu konu hem Başkan Trump hem de Başkan Erdoğan için son derece önemli” dedi.

Tom Barrack’ın açıklamasına karşı Türkiye’den resmi bir açıklama yapılamadı!

***

Üçüncü haberi, Sözcü’de Saygı Öztürk patlattı. Öztürk, Abdullah Öcalan’ın İmralı’da, komisyon adına kendisiyle görüşen üç milletvekiline isteklerini sıraladığını ve belli bölgelerde etnik ve mezhebi durumun dikkate alınıp ana dilde eğitim yapılmasını, ileri aşamada resmi dilin Kürtçe olmasını gündeme getirdi.

Öcalan, Suriye’de SDG’nin yani PKK’nın silah bırakmasına karşı çıktı. Asker olmasalar bile polis olmalarını önerdi, Türkiye’de ise iki halkın adının Anayasa’da yer almasını, Anayasa’nın “Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk’tür” şeklindeki 66. maddesinde değiştirilmesini, Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’nın yerine getirilmesini, “Kürdistan’dan çıkan petrolden elde edilen gelirden bir bölümün buradaki yerel yönetimlere bırakılmasını”, Güneydoğu’daki barajlardan elde edilen elektrikten de pay verilmesini istedi.

Öcalan’ın böyle isteklerde bulunduğu, kendisiyle görüşen komisyon üyeleri tarafından yalanlanmadı! Komisyondaki DEM Parti’nin raporunda da Lozan ve Cumhuriyetin kuruluş felsefesi hedef alındı.

***

Dördüncü haber, Erbil ‘den ve Rudaw kaynaklı... Habere göre SDG ve Suriye yönetimi, entegrasyon planında anlaştı. Buna göre Suriye’nin kuzeyinde tümen büyüklüğünde üç SDG birliği kalacak! Yani PKK, Suriye’nin kuzeyinde tek bir güç olarak varlığını koruyacak. Türkiye yetkilileri ise SDG’nin bir bütün olarak değil bireysel olarak Suriye ordusuna katılmasını istiyordu...

Bu haberle ilgili de bu yazının yazıldığı saatlerde, Türkiye’den herhangi bir açıklama yapılmamıştı...

***

Görüldüğü gibi AKP iktidarı, “sükût ikrardan gelir” atasözünde olduğu gibi Türkiye’nin egemenlik haklarıyla ilgili dört konuda da suskun... Ülkenin gündeminde tutulmak istenen konular ise yasa dışı bahis ve uyuşturucu gibi konularda ünlülere yapılan operasyonlar ve Güllü cinayeti...   

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

  Arslan BULUT(Yeniçağ)