Murat AĞIREL


Yargının başka işleri var

Yargının başka işleri var


 

En son yazımda Sayıştay raporlarından hükümet bütçesinin nasıl bir batakta olduğunu anlatmıştım. Devletin resmi rakamlarına göre 7 trilyon liralık bütçenin 1.7 trilyon lirası doğrudan faiz ödemesine gidiyor.

 

Üstelik 7 trilyon liralık yıllık hükümet gelirinin yaklaşık yüzde 80’i vergilerden oluşuyor. Zaten gerisi turizm geliri ve ihracat.

 

İşte bu faiz ödemelerine neden olan borçların, harcamaların neler olduğunu merak ediyorsanız raporları okuyabilirsiniz.

 

Ben size birkaç örnek vereyim.

 

Bakın hastane yapıyorsunuz... İçinde binlerce insan olacak. Yoğun bakımlar, ameliyathaneler, acil servisler... Yani hayatla ölüm arasındaki o ince çizgi. Ama siz en basit, en ilkel adımı atlamışsınız: Zemin etüdü!

 

Sayıştay raporları tek tek yazmış.

 

KAHRAMANKAZAN: YARIM YAMALAK NUMUNE

150 yataklı devlet hastanesinde zemin araştırması yapılmış ama nasıl? Tüm numuneler sadece 4.5-6.5 metre arasından alınmış. Yani temel zemini hiç incelenmemiş. Sonuç? Binada oturma miktarı limitleri aşıldı ve “zemin iyileştirmesi” için ek iş yapıldı. Yani ek maliyet, ek zaman çıktı. Parasını bizim vergilerimizle ödediler.

 

ESKİPAZAR: ZEMİN KAYDI

Karabük’ün Eskipazar ilçesinde 25 yataklı Devlet hastanesi yapılırken raporda “1 yatay-2 düşey eğimle kazı yapılacak” denmiş. Ama arazide işler öyle gitmemiş. Kazı sırasında zemin kaymış, raporun hiçbir geçerliliği kalmamış. Çözüm? Yine iş artışı, yine ek maliyet olarak devletin karşısına çıkmış.

 

Yemek Masraflarınızı Azaltın

Yemek Kartı ile Gelir Vergisi ve KDV'den Tasarruf edin. Siz de ücretsiz teklif alın.

Ticket Restaurant Yemek Kartı

 

ŞİLE: HASTANE Mİ, HAVUZ MU?

İstanbul Şile’de 50 yataklı devlet hastanesinde tam bir skandal! Kazı sırasında raporda olmayan yeraltı suyu ile karşılaşılmış. Zeminin yapısı farklı çıkınca, güçlendirme yapmak zorunda kalmışlar. Üstelik hastanenin kotu deniz seviyesinin altına denk gelmiş. Bu ne demek? Yağmurda hastane göle dönecekti. Çözüm olarak binanın kotu 3 metre yükseltildi. Hem de müteahhit istedi diye!

 

MALATYA DOĞANŞEHİR: KOLONLAR İZOLATÖRE DENK GELMİYOR

100 yataklı hastane ve lojman projesinde kolonlar ve perdeler öyle yerleştirilmiş ki izolatörlerin merkezine denk gelmemiş. Sonra kirişler genişletilmiş, ilave yalıtım yapılmış, pencere doğramaları yanlış konumlanmış. Hasta yatak başı üniteleri tavana ve tabana monte edilmek zorunda kalınmış. Kısacası proje baştanbaşa hatalı olunca inşaat sırasında “yama” yapılmış. Bakın bunların hepsi büyük maliyetlere neden olmuş.

 

SİVAS ZARA: TEMEL BETONLARI UYGUNSUZ

Sivas Zara Devlet Hastanesi’nde yapılan denetimlerde, temel betonlarının standartlara uygun olmadığı ortaya çıkmış. Eksik malzeme, yanlış uygulama, sonuç yine aynı: Ek süre, ek maliyet. Her projede aynı “sorunlar”ın gerekçe gösterilmesi tesadüf mü? Yoksa “devletin malı deniz yemeyen keriz” mantığı mı?

 

 

 

ERZURUM ŞENKAYA: ZEMİN DAYANMADI

Şenkaya Devlet Hastanesi’nde kazı sonrası toprak kaymaları yaşanıyor. Yani rapora göre karşılaşılan zemin bambaşka çıkıyor. Ve yine iş artışı faturası vatandaşa çıkıyor. Bu örnekler sadece birkaçı. Türkiye’nin dört bir yanında yapılan devlet hastanelerinde aynı tablo var:

 

- Eksik ya da hatalı zemin etütleri

 

- Projelerdeki inanılmaz hatalar

 

- Bitmeyen iş artışları, süre uzatımları

 

- Ve milyonlarca liralık ek maliyet

 

Soruyorum size:

 

Kahramankazan’da alınmayan sondajın, Şile’de kotu yanlış hesaplanan hastanenin, Malatya’da kolonları denk gelmeyen izolatörün bedelini kim ödüyor?

 

Biz ödüyoruz. Vergimizle, canımızla, hayatımızla... Gece gündüz çalışarak markete gittiğimizde hep daha ucuz ürünleri alarak ödüyoruz. Daha kötü bir hayat yaşayarak ödüyoruz.

 

Birkaç müteahhit daha iyi hayatlar yaşasın diye milyonlar daha kötü hayatlara mahkûm ediliyor.

 

Bu da Sayıştay’ın tüm raporlarına bakınca ortaya çıkıyor. Müdahale eden bir yargı var mı, yok! Çünkü onların başka işleri var...