CHP’nin 19 Nisan Yozgat mitingi pek çok milattan geçtiğimiz bu süreçte önemli bir milat oldu!
Bir süredir dikkat çektiğimiz dipten gelen dalga Yozgat’ta en net şekliyle ortaya çıktı. Sadece büyük kentlerin “tuzu kuru” merkezlerinde değil, Anadolu’nun bağrında da büyük tepkinin olduğu görüldü.
Miting alanında yapılan araştırmaya göre katılanların yarısı Yozgat’ın içinden, yüzde 30’u çevre ilçe ve köylerden, kalanı çevre illerden. Zaten genel görünüm de bunu doğruluyor.
Tarım yapma yaşının ortalama 58’e yükseldiğini, gençlerin tarladan koptuğunu, çiftçilerin alın terini gübre ve mazota verdiğini bir kez daha haykırdılar. Yozgatlıların gündeminde sadece ekonomik sıkıtılar yoktu, Cumhuriyetin nereye gittiğine de kafa yoruyorlardı. İktidarın ve medyasının hâlâ bu gerçeği görmemekte ısrar ettiği anlaşılıyor. Bu rol daha çok işlerine geliyor!
***
Yozgat mitingine çiftçi Abdullah Ceyhan’ın sözleri damgasını vurdu. Yozgatlı Abdullah’ın kısa konuşması kitap gibiydi. Kitabın da tam ortasından konuştu. Erdoğan’ın CHP’li belediyelere yönelik operasyonların derinleşerek devam edeceğini anlatmak için vurguladığı “Turbun büyüğü heybede” sözü siyasetin merkezine oturdu. Zaman zaman kara mizah konusu oldu. Büyük turp neydi, neredeydi?
Bir görüşe göre büyük turp CHP’ydi, kayyum atanacaktı. Bir başka görüş, İmamoğlu’nun tutuklanmasından sonra ortaya çıkacak yeni iddialar hayli büyük bir turptu.
Ne var ki turbun en büyüğünü Yozgatlı Abdullah çıkardı. Dedi ki:
Zu viel Ohrenschmalz? Dieses Gerät schlägt Wattestäbchen!
OROclear
“Devlet turbınan, şalgamınan idare edilmez, adaletle, hukukla idare edilir.”
Her şeyi özetleyen bir yorum!
Bir cumhurbaşkanının çıkıp siyasi operasyonların savcısı, hâkimi gibi davranmasına verilebilecek en güzel cevap!
Siyasi tarihinizde pek çok slogan böylesi doğal ortamlardan çıkmıştır. Berkay’ın, “Her şey çok güzel olacak” sözü gibi Yozgatlı Abdullah’ın, “Devlet turbınan idare edilmez” sözü de tıpkı, “Çürük tahta çivi tutmaz”, “Acı patlıcanı kırağı çalmaz”, “Kurt yediği ayazı unutmaz”, “Boş çuval dik durmaz”, “Mızrak çuvala sığmaz” gibi özlü sözlerimiz arasına girdi. Sözü üç kelimeye indirip özetleyelim:
Devlet turpla yönetilmez!
Turp hiç bu kadar anlamlı hale gelmemişti!
Yozgat’a dönersek... Şubat sonu YSK verilerine göre önümüzdeki seçimlerde Yozgat’tan 3 milletvekili Meclis’e gidecek. Geçen sefer 4’tü! Bayburt ve Erzurum’la birlikte milletvekili azalan 3 ilden biri oldu. Yozgat 1957’de 9 milletvekili seçiyordu. Bu 8, 6, 4 derken 3’e düştü.
Nüfusu ve ekonomisi sürekli düşen bir kent! Şöyle bir söz vardır:
“Dünyanın hiçbir şehri yoktur ki içinde bir Yozgatlı olmasın!”
Böyle bir kent şimdi sesini yükseltiyor.
***
Başlangıçta “dipten gelen dalga”nın somut hali demiştik. Yozgat’ın gösterdiği bir başka gerçek de şu:
İmamoğlu’na yapılan haksızlık tüm insanlara yapılmış gibi oldu. Herkes kendi yaşadığı haksızlıkla İmamoğlu’nu birleştirdi!
Dip dalga çarpan etkisi ile büyüyor. Bu gidişi onaylamayanlar yan yana geliyor. Motor güç CHP.
CHP bu gücü hem taşıyor hem çoğaltıyor. Bu aşamadan sonra bütün mesele hata yapmamak!
Herkesi kucaklamak, yelpazeyi geniş tutmak, ana hedeften sapmamak!
Ana hedefi de Yozgatlılar söyledi:
Cumhuriyetin temel değerlerine saygı, üreten köylü milletin efendisidir sözüne saygı, hukuka saygı...