Ahmet Yabuloğlu, ilgi alanım olduğunu bildiği için Daver Darende imzalı "Türkiye'ye Dayatılan Büyük Oyun" adlı kitabın kapak resmini ve bir sayfasını gönderdi...
Sayfada, Amerikalı David Phillips'in 2007'de ve 2009'da Amerikan yönetimi için hazırladığı raporlar var. Aslında bu raporları, 5 Temmuz 2010'da, odatv'da Gürbüz Evren yayınlamıştı. Şimdi günümüzdeki ikinci açılım girişimini anlamak için o raporları hatırlamakta fayda var.
David Phillips, Ekim 2007’de açıklanan “PKK’nın Silahsızlandırılması” başlıklı raporunda şöyle diyordu:
“1) PKK sorunu silahla çözülemez. PKK’nın barıştan yana bir tavır takınması durumunda, örgüt üyeleri için af ilan edilmelidir.
2) Türkiye PKK’ya karşı sınır ötesi operasyon yapmamalıdır. Çünkü böylesi operasyonlar, Türkiye’nin demokratik gelişimine zarar verir, ayrıca ülkedeki Kürtleri aşırılığa iter, bölgesel sorunları canlandırır.
3) Türkiye’nin PKK’ya karşı sınır ötesi operasyonu Türk-Amerikan ilişkilerine de zarar verir, ayrıca Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliğini tehlikeye atar.
4) PKK sorununun çözümü için ‘demokratikleşme’ süreci gereklidir.
5) Demokratikleşme süreci için ‘Sivil Anayasa’ teklifi önemli bir adımdır. Ayrıca, siyasi ve kültürel reformlar uygulanmalıdır.”
***
Evren, raporun tamamını 21 maddede özetledikten sonra, beşinci maddeye dikkat çekerek, “Ne büyük bir tesadüf ki, birkaç ay sonra, Ocak 2008’de Türkiye yeni anayasa taslağıyla tanışıyor” demişti.
Ben de “Tayyip Erdoğan'a Müzakere Soruları” başlığı altında 20 Şubat 2013'te şu soruları sormuştum:
"Yeni Anayasa talebi, Türkiye’nin ‘özerklik’ temelinde bir federasyona dönüştürülmesi amacıyla doğrudan PKK’dan gelmedi mi? MİT-PKK görüşmesinde de karşı taraf özerklik temelinde yeni Anayasa talebini tekrarlamadı mı?
Abdullah Gül, 2009’un Mart ayında ‘İyi şeyler olacak’ dediği zaman bir ay sonra, yani Nisan’da, Oslo’da PKK ile toplantı yapılacağını biliyordu! ‘İyi şeyler’ , David Philips tarafından organize edilen, MİT-PKK müzakereleri değil miydi?
2011 seçimlerinden sonra PKK saldırıları yoğunlaşınca, Murat Karayılan, ‘demokratik özerklik konusunda mutabakata vardık ama hükümet, seçimden sonra buna uymadı’ demedi mi?”
***
Yine 20 Ekim 2018'de, “Türkiye'de 'Ne mutlu Türk'üm diyene' yazılarının dağlardan silinmesi, 'Türk'üm doğruyum' andının ilkokullardan kaldırılması, esasen bir CIA projesi olan 'açılım süreci'nin dayatmalarıydı. Projeyi hazırlayanlar, David Phillips ve Henri Barkey 'dir.” diye yazınca, Henry Barkey, bir mesaj yayınlamış ve yazımdan alıntı yaparak “Meğerse bu ant meselesi 15 Temmuz gibi benim fikrimmiş. Sabah aksam çalışıyorum” demişti.
Barkey'e 22 Ekim 2028'de verdiğim cevapta “Henri Barkey 1997 yılının Haziran ayında, Graham Fuller ile birlikte imza attığı Türkiye raporunda etnik kalkışmayı kastederek, ‘Türkiye'de bu sorunu askeri olmayan yöntemle çözme cesaretini gösterecek cesur bir lider bulunmalı’ demişti. Açılım Projesi, işte o zaman tasarlanmıştı” analizi yapmıştım.
Henri Barkey, 2010 yılında yaptığı açıklamada, “İlk önce anayasada, vatandaşlık tanımını daha kapsayıcı hale getirecek biçimde bazı revizyonlar yapılması gerekir. Sorun, yapılması istenen değişikliklerin Türk devletinin kurucusu tarafından belirlenmiş tanıma aykırı düşmesi ve değişikliklerin birçoğunun Anayasa Mahkemesi'nden dönebilecek olması. Anayasa Mahkemesi gerçekten bağımsız bir kurum değil. AKP'nin yaptıkları aleyhinde davranmaya eğilimli olan ideolojik bir kurum" demişti.
Barkey, vatandaşlık tanımını yani Türk kimliği tanımını değiştirmeyi öneriyordu. "Türk'üm” diye başlayan “Andımız” işte bu sebeple kaldırılmıştı.
***
14 Ocak 2025’te de "Süreci planlayan David Phillips!" başlığı altında Suay Karaman'ın tespitlerine dikkat çekmiştim:
“ABD’nin Atlantik Konseyi isimli kuruluşu için 2009 Haziran ayında David Phillips tarafından ‘Türkler ve Irak Kürtleri Arasında Güven Tesisi’ başlığı altında hazırlanan ikinci raporda ise sadece üç başlığa bakmak yeterli:
1-Teröre karşı çıkmanın ötesine geçin: Nihai çözüm Türkiye’nin sürdürülebilir demokratikleşmesinde ve gelişiminde, aynı zamanda PKK liderleri ve birlikleri için af organizasyonu yapmakta yatmaktadır.
2-Tutukluları serbest bırakın: Demokratikleşmeyi geliştirmek için DTP’li tutukluları serbest bırakın.
3-Düşmanla konuşun: Ankara, Öcalan’la konuşmayı reddedebilir fakat DTP etkin birer muhatap olabilir. Erdoğan’ın, DTP’yle görüşmesini ve geniş kapsamlı görüşmeler için bir kanal olarak görmesini sağlayın.”
***
Açıkça görüldüğü gibi şimdiki açılım sürecinin, Öcalan’ın Meclis’e davet edilmesinin, Meclis’te PKK komisyonu kurulmasının, Yeni Anayasa hazırlıkları yapılmasının, vatandaşlık maddesinin değiştirilmek istenmesinin arka planında başlangıçta Graham Fuller ve Henry Barkey’in, sonrasında ise David Phillips’in raporları vardır...
Arslan BULUT(Yeniçağ)