Murat AĞIREL

Tarih: 07.10.2025 22:39

Gazetecilik değil gerçeği saklamak suçtur

Facebook Twitter Linked-in

 

Saat 05.45. Kapıya vurulan tok sesle uyandım. Polisler evdeydi. Gözaltı kararı vardı. Suçum: Gazetecilik. Ama belgede şantaj yazıyordu.

 

Cumhuriyet’te yayımlanan “Kim bu milyarlarca liralık çarkı döndürenler?” başlıklı dört bölümlük yazı dizimi bu köşeyi okuyan okurlarım hatırlarlar. Yasadışı bahis sitelerinin parasını sisteme sokmakla itham edilen ve hakkında iddianame, MASAK raporu düzenlenen ve somut delillerle yargılaması başlayan ama duruşmaların görülmediği bir dosyayı anlattım.

 

Yazımda ne varsa bugün savcılığın son iddianamesinde yer alan rakamların ve isimlerin aynısını içeriyordu. Yani ben suç işlemedim, aksine suçun delillerini yayımladım.

 

Bugün elimize ulaşan iddianame de beni kanıtladı. İddianame, MASAK ve Hazine Denetim Kurulu raporlarıyla birlikte gerçeği en net biçimde ortaya koyuyor. Yasadışı bahis sitelerinin finansını kontrol eden Erkan Kork, kurduğu şirketler vasıtasıyla milyarları sisteme sokmuş ve aklamış. Bunu yaparken kontrol edip önlem alması gereken kurumlar “yetmez” diyerek banka lisansı vermiş, yetmemiş elektronik para ödeme lisansı vermiş, yetmemiş ulusal bir kanalı alması için izin vermiş.

 

Yahu dünyanın neresinde hakkında MASAK raporu düzenlenip karapara aklıyor diye iddianame düzenlenen bir kişiye banka lisansı, kripto para lisansı verilir? Parayı daha kolay aklasın diye mi?

 

Ben, çıkan iddianamedeki ayrıntıları size anlatayım... İddianamede 55 şüpheli var ve 22 şirketin karapara aklama ve yasadışı bahise aracılık yaptığı belirtiliyor. Örgüt lideri olarak Erkan Kork belirtilmiş. Türkiye’de bir “fintech başarı hikâyesi” olarak sunulan ve dijital dünyanın yeni yıldızı diye parlatılan bir yapı vardı: PayFix.

 

Aracınızın değerini öğrenin.

Otobid.com’a Girin, Aracınızı Açık Artırmada Verilen En Yüksek Teklife Aynı Gün Satalım.

Otobid

 

Dijital cüzdan, yenilikçi ödeme sistemi, hızlı para transferi... Ancak perde arkasında, sistemin kalbinde dönen paraların kaynağına inenler için tablo bambaşka görünüyordu.

 

MASAK raporları, Hazine denetimleri ve savcılık soruşturması artık aynı noktada birleşiyor: Yasadışı bahiste dönen para 500 milyar TL. Tespit edilebilen sadece 48 milyar TL’lik yasadışı bahis akışı PayFix sistemi üzerinden yönlendirilmiş.

 

İddianamede Erkan Kork’un kurduğu ve yönettiği şirket ağı ayrıntılarıyla anlatılıyor. Bu şirketlerin ortak özelliği, birbirleriyle yönetsel ve mali bağlarla örülmüş olmaları. Para birinden diğerine “danışmanlık”, “teknoloji hizmeti” veya “ödeme altyapısı” adı altında aktarılıyor. Ancak MASAK’ın ifadesiyle bu işlemler, “suç gelirinin sistematik biçimde dolaşıma sokulması ve finansal izinin silinmesi amacıyla kurulan örgütsel yapı” olarak değerlendiriliyor.

 

Bir diğer çarpıcı detay, gizli tanık “Ihlamur”un ifadesi. Tanık, Erkan Kork’un KKTC’de öldürülen yasadışı bahis baronu Halil Falyalı ile bağlantılı olduğunu, Falyalı’nın “başkan” lakabıyla anılan Mustafa Egemen Şener aracılığıyla Türkiye’deki dijital para ağını yönettiğini söylüyor. Ben bunu ayrıntılı şekilde de yazmıştım. Mustafa Egemen Şener bilinen adı. Şimdi ise bu kişi isim değiştirdi. Mustafa Egemen Şener, 2023 yılında Büyükçekmece Adliyesi’ne başvurmuş ve 2024 yılında adını Ümit S. olarak değiştirmiş. İstanbul’daki örgüt lideri olarak yargılandığı iddianameye de ulaşmış ve ayrıntılarını da anlatmıştım. İddianame numarası: 2014/1197.

 

DUBAİ DETAYI

Bakın her şeyi açık açık yazıyorum ki yine kapıma dayanmasınlar!

 

 

 

Şu anda da Dubai’de ultra lüks hayatına devam ediyor. Falyalı’nın eşi, Veysel Şahin ve Mustafa Egemen Şener’in Dubai’nin en pahalı projesinde ev aldıkları ve sultanlar gibi yaşadıkları Dubai basınında iddia edildi.

 

İddianameden devam edelim...

 

MASAK Başkanlığı, PayFix’in 13 Mart 2023 tarihli işlemlerine yönelik 211 bin 109 kişiye ait bir günlük hesap ve işlem bilgisini incelemiş. Bir günlük işlem hacminde kuruluş nezdindeki cüzdana gelen toplam fonun 1.1 milyar TL, cüzdandan giden toplam fon tutarının 1.2 milyar TL olduğu; bu durumun gün içerisinde toplam 2.3 milyar TL tutarında işlem gerçekleştirildiğini gösterdiği tespit edilmiş.

 

Bakın, günlük rakam bu!

 

Ağ analizi çalışması sonucunda 211 bin 109 kişiye ait hesaptan 855 hesap sahibinin işlemleri yasadışı bahis faaliyetlerine yönelik riskli görülmüş. 855 kişinin banka hesaplarına gelen toplam 9.7 milyar TL tutarın 6 milyar 630 milyon TL’sinin (yüzde 68) ödeme hizmeti sağlayıcı kuruluşların banka hesabından geldiği anlaşılmış. Banka hesaplarından gönderilen toplam 9.2 milyar TL tutarın 5.9 milyar TL’sinin (yüzde 64) kripto varlık hizmet sağlayıcısı kurumların banka hesabına gönderildiği tespit edilmiş.

 

‘MEŞRU KAZANÇ İZLENİMİ

Raporlar, karaparanın izlediği güzergâhı da gösteriyor:

 

Bahis sitesinden para PayFix cüzdanına geliyor. Buradan “özel limitli” kullanıcı hesaplarına aktarılıyor. Paralar kripto borsalarına (Troyin, Pozitif Kripto) yönlendiriliyor. Ardından nakit, şirket kasalarından bankalara yatırılıyor; üstelik çoğu zaman “elde” teslimle.

 

 

 

MASAK bu yöntemi “meşru kazanç izlenimi oluşturma” olarak tanımlıyor. Yani suç geliri önce dijitalde aklanıyor, sonra fiziksel sisteme sokuluyor. Analiz konusu kişilerden yaklaşık yüzde 85’inde yasadışı bahis faaliyetlerine dair olumsuz yönde istihbari verilerin olduğu tespit edilmiş. Dahası bu işlemlerin tespit edilmesinin perde arkasında film gibi bir operasyon var.

 

Merkez Bankası müfettişleri yasadışı bahis sitelerine kayıt olup yasadışı bahis oynayarak hesapları izlemişler.

 

Evet, yanlış okumadınız.

 

5 Ağustos 2024 tarihli, 39 No’lu TCMB PayFix Dış Denetim Raporu, karapara aklama ağını çözmek için kullanılan yöntemi şöyle anlatıyor: “Yasadışı bahis sitelerine üye olunarak deneme işlemleri gerçekleştirilmiş, bu denemeler sonucunda kuruluş tarafına düşen kayıtlar analiz edilmiştir. Üye olunan 22 farklı bahis sitesinin tamamında ödeme yöntemi olarak PayFix cüzdan uygulaması kullanılmıştır. Tüm siteler, kullanıcıları aynı web sayfasına yönlendirmektedir: form-b.yatirimlinki.com.”

 

Denetim ekibi, bu sayfayı izleyerek tek bir IP blok zincirine ulaştı: “78.161.104 IP bloğu altında her kullanıcıya fiktif IP adresi atandığı, böylece kullanıcıların sahte IP’lerle numaralandırıldığı tespit edilmiştir.” Raporun devamında bu IP bloğundan yapılan milyonlarca işlem incelendi ve şu sonuca varıldı:

 

“51.159.19.50 numaralı IP üzerinden saniyeler mertebesinde yüzlerce kullanıcıdan para alan hesaplar belirlenmiştir. PayFix sistemleri bu IP hakkında ‘bilgimiz yok’ yanıtı vermiştir.” Aynı rapor, yapılan teknik analiz sonucunda 164 milyon işlem ve 43 bin 861 bahis parası toplayıcısı hesabı tespit edildiğini; bu hesaplara 49 milyon adet transfer işlemiyle toplam 45 milyar TL gönderildiğini belgeledi.

 

 

 

Üstelik bu işlemlerden 446 milyon TL komisyon da PayFix tarafından gelir olarak kaydedilmişti. Ve belki de en çarpıcı bulgu şu cümledeydi: “43 bin 861 hesabın neredeyse tamamında ‘servant.email’, ‘kendimail.com’, ‘olmazmail.com’ gibi bilinmeyen alan adları kullanılmış; bunlar daha önceki raporda ‘şüpheli domain uzantılı e-posta hesapları’ olarak tanımlanmıştır.”

 

Raporun kapanış paragrafı ise her şeyi özetliyordu: “Bahis parası toplayıcısı olarak tespit edilen hesapların 21 Ağustos-19 Ekim 2023 tarih aralığında 49.671.178 adet işlemle toplam 45 milyar TL tutarında yasadışı para transferine aracılık ettiği tespit edilmiştir.” Değerli dostlar; 45 milyar TL sadece 2 aylık hesap hareketlerinin tespiti neticesinde ulaşılan para miktarı. Kirli Çark isimli kitabımda tüm ayrıntılarıyla yasadışı bahisi ve aktörlerini anlattım. Halihazırda bugünkü iddianamede geçen yapıyı, belgelerle, kayıtlarla, şirket raporlarıyla anlatmıştık.

 

Sonra ne oldu? Evrensel gazetecilik ilkesi gereği Erkan Kork’a cevap hakkı tanımak için yaptığımız röportaj “dinleme kayıtlarında” karşımıza çıktı.

 

Evlerimize şafak vakti baskın yapıldı. Gözaltına alındık. Tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildik. Ve bugün hâlâ iddianameyi beklerken yurt dışı çıkış yasağıyla yaşıyoruz. Kamu yararını, halkın yok olan, yurtdışına kaçırılan üstüne çökülen emeğini, parasını savunduğumuz için oldu bunlar. Ama yeni iddianame artık gösteriyor ki: Bizim yazdıklarımız “iddia” değilmiş. Gerçekmiş.

 

Bu dava sadece bir dijital para şirketinin hikâyesi değil. Bu dava, Türkiye’de finansal denetim sisteminin nasıl delindiğinin, kamu otoritelerinin nasıl kullanıldığının, gazeteciliğin ne kadar tehlikeli hale geldiğinin hikâyesidir.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —