“Et kesmeye, kemik kırmaya yarayan, büyük, ağır ve enli, kendinden saplı bir tür bıçak.”
3900 sayfalık iddianameyi kısa sürede satır satır okumak olanaksız ama her sayfada birkaç satır olduğu için bölümler halinde okumak da genele ilişkin ipucu veriyor. Bu, vücuttan bir tüp kan alıp genel durumla ilgili veri elde etmek gibi bir şey.
Örneğin dünya basınının konuyu haberleştirme şekli... Rusya’nın Putinsever yayın organı Rossiyskaya Gazeta iddianamenin ertesi günü şöyle yazdı:
“Erdoğan’ın en güçlü rakibine iki bin yıl hapis isteniyor!”
ABD’nin dünya çapında yayın organı The Wall Street Journal’ın analiz haberinde şu cümleler vardı:
“İmamoğlu’nun asıl suçu seçmen katındaki popülerliği. Erdoğan onu seçimlerden uzaklaştırmaya çalışıyor. Sadece hapse atılmasını istemiyor. İki bin yıl boyunca hapishanenin anahtarının zaman kumuna gömülmesini istiyor.”
İktidar ve ondan ileri medyası bütün dünyanın gördüğünü başka türlü anlatmaya çalışıyor!
***
İddianamenin açık-gizli kimi satırlarına ilişkin dikkati çekenleri paylaşalım.
Otobid ile hızlı satış!
Otobid.com'a girin, en yüksek teklifi alın
Otobid
CHP’ye yönelik davaların 38. İstanbul il kongresi ve 38. olağan kurultay bölümlerinde Yüksek Seçim Kurulu (YSK) seçim hukukunu işletti, yerel mahkemelerin yetkisini aşan işlere girmemesi gerektiğini açıklamalarıyla anlatmaya çalıştı. İddianamede YSK’de toplanan seçmen verilerinin CHP üzerinden başka yerlere sızdırıldığı iddiası var. CHP’nin YSK katındaki avukatı Mehmet Hadimi Yakupoğlu bunu ayrıca araştırdı, YSK verilerine ilişkin CHP merkezli hiçbir kuraldışı paylaşım olmadığını YSK kaynaklarından da doğrulattı. Yakupoğlu, “Lütfen YSK’den elinizi çekin” diyor. Sözün özü CHP’nin bütün partilerle paylaşılan seçmen bilgilerini edinme hakkını da casusluk faaliyetine sokmaya çalışıyorlar. YSK’ye de sopa göstermeye kalkıyorlar.
Bu, seçim çalışmasını suç saymaya girişmekten başka bir şey değil.
Dikkati çeken bir başka durum da AKP iktidarından iş almış, İmamoğlu döneminde İstanbul’da iş yapmış iş insanlarına şekli yolda değişebilecek biçimde yer verilmiş. Yoldaki tutumlarına göre suçlu da olabilirler makbul de!
Bu, seçimleri kazanan muhalefet partili belediye başkanının elini kolunu her yöntemi kullanarak bağlamak, onlarla hareket edenlerin mal güvenliğini sıfırlamak demek. İddianamenin hatırı sayılır bir bölümü CHP olağan kurultayı fotoğraflarıyla dolu. Sanık, tanık iddianamenin hiçbir yerinde olmayan kişilerin ismi yazılıp kırmızı daire içine alınmış. Kurultayı neredeyse yasadışı gizli bir örgüt toplantısına çevirmişler!
***
İlk gözlemlerimiz o ki, İmamoğlu siyasal bir savunma hazırlayacak, hukuksal boyutunu avukatlara bırakacak. İddianame diliyle, içeriğiyle büyük ölçüde siyasal bir metin olduğu için, “seçim kazanma suçunu” nasıl işlediğini ayrıntılarıyla anlatmak durumunda.
CHP Genel Merkezi de üçlü bir yol haritası çizmiş görünüyor:
1-Toplumun önemli bir bölümünde hâkim olan, “bu dava siyasi” değerlendirmesini pekiştirip toplumsal algıyı daha güçlü hale getirmek.
2-Siyasal mücadeleyi güçlendirmek.
3-Hukuksal zeminde ayrıntılı çalışma yapmak.
CHP’nin 39. olağan kurultayı 28-30 Kasım’da yapılacak. Kimi kulis bilgilerine göre iddianamenin kurultaydan iki hafta önce yayımlanmasının başlıca nedeni Özgür Özel’in parti içinde gücünü aşağı çekmeye yönelikti.
Tablo tam tersi görünüyor.
Yakın geçmişle birlikte irdelemek gerekirse...
2019’da İstanbul seçimlerinin yenilenmesinin ardından “ahmak” davasıyla Erdoğan, “Rakibim İmamoğlu” dedi.
2025’te tutuklamayla Erdoğan, “Beni o yener” dedi.
Millet de öyle diyor!
Milli iradeye satır işlemez!